Muğla ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği

Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) 2001 yılında İzmir’de kuruldu. Köy Enstitülüler, onların kızları-oğulları-torunları, öğretmen okullular, yüksek öğretmenliler, enstitü düşüncesinin düşünsel akrabaları, aydınlar, ilericiler, eğitimin laik ve demokratik kazanımlarından yana olanlar “Köy Enstitüleri Aydınlığını”, kazanımlarını günümüze taşımak ve günümüzde de bu pencereden yeni sözler söyleyebilmek adına bu örgütlenmeyi ürettiler. Dernek Aralık 2008’de 7. yaşını tamamladı ve 8. yaşına “merhaba” dedi.
Geçen bu yedi yılda YKKED sırasıyla Balıkesir, Aydın, Denizli, Fethiye, Manisa, Isparta, Beşikdüzü, Ankara, İstanbul, Kartal, Antalya, İzmir, Bursa, Kastamonu, Kars, Lüleburgaz, Çanakkale şubeleriyle 17 Şubeye ve binlerce üyeye ulaştı. Muğla dışında Ege’nin tüm kentlerinde şubelerimiz oluştu. Bu yedi yıl içinde dernek unutturulmaya çalışılan, esin kaynağı olmaması için her şey yapılan “köy enstitüleri gerçeğini” topluma aktarmayı bir görev saydı ve bunda da başarılı oldu. Dernek 2003 yılından itibaren yayın organı “Yeniden İmece” dergisini çıkarmaya başladı. Üç ayda bir yayınlanan ve 21. Sayıya ulaşan dergide ülkenin eğitim sorunları ve çözüm önerileri tartışıldı ve köy enstitüleri tarihi tüm düşünsel ve görsel zenginlikleriyle eğitim dünyasına sunuldu.
YKKED; bu sürede hazırladığı belgesellerle, sergilerle, yayınladığı kitaplarla eğitim tarihinin bu çok önemli ilerici kazanımlarını ülkenin her bir köşesine taşıdı. Düzenlediği paneller, konferanslar, çalıştaylar ile genç insanlarımızın, eğitimcilerimizin, aydınlarımızın ve siyaset kurumunun eğitim sorunlarıyla ilgilenmesi duyarlılığını üretti. Köy Enstitülü öğrencilerin emekleriyle, imeceyle üretilen köy enstitüleri mekanlarının korunması duyarlılığını ülke kamuoyununa taşıdı. Süleyman Demirel Üniversitesiyle birlikte “Gönen Köy Enstitüsü” mekanlarının tekrar bir eğitim kurumuna dönüşmesi çabalarına katkı sağladı. Dernek şimdi de Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ile birlikte “Ortaklar Köy Enstitüsü-Ortaklar İlköğretmen Okulu” mekanlarının yıkılmaktan kurtarıp eğitim kurumu olarak işlevini sürdürmesi için çaba içinde. İstanbul, Kartal ve Lüleburgaz şubelerimiz de benzer çalışmaları “Kepirtepe Köy Enstitüsü” mekanları için yapıyor.
YKKED; demokratik bir kitle örgütüdür. Örgütlü olmayı çağdaşlığın bir gereği sayar. Bazı Batı ülkelerinde ülke nüfuslarının 2-3 katı kadar örgütlü insan vardır. Derneklerde, sendikalarda, partilerde ve değişik sivil toplum örgütlerinde üretilen örgütlülük ve örgütlülük kültürü o ülkenin demokrasisinin güvencesidir. Örgütlülük toplumun nefes almasının adıdır. Örgütlülük “neden? niçin?” diye soran özgür yurttaşların yarattığı bir ortaklaşmadır. Hayatı birlikte sorgulamanın adıdır örgütlülük. Ülkemizde özellikle 12 Eylül sonrası örgütlü olmak sanki “bir suç” gibi topluma sunuldu. Bunun sonucunda bugün okullarımızda, üniversitelerimizde çocuklarımız hakkını arayamayan, özgürce düşüncesini söyleyemeyen bireyler haline geldiler, en basit ortak bir sorun için dahi yan yana gelemiyorlar, sorunlarını dillendiremiyorlar. Toplumda ise sayabileceğimiz çoğu nedenle demokratik örgütlülüğe olan inanç azaldı. Tarikat örgütlenmeleri, sadakate dayalı, sorgulamayan örgütlenmeler öne çıktı.

YKKED; Laik, bilimsel, nitelikli ve üretici bir eğitimden yana taraftır. Eğitimin bir “insanlık hakkı” olduğunu savunur. Eğitimin piyasaya bırakılmasına, özelleştirilmesine karşıdır. Eğitim hakkından yararlanamayan çocuklarımızın bu haktan yararlanması adına taraftır. Cumhuriyetin aydınlık kazanımlarını yaşatmayı, yarınlara, yeni insana, yeni yüzyıla geliştirerek taşımayı görev sayar. Köy Enstitüleri felsefesindeki insan, sanat, demokrasi ve pozitif ayrımcı felsefesinin güncelliğine inanarak günümüz eğitim sorunlarının çözümüne bu pencereden bakar. Yeni eğitim projeleriyle nitelikli eğitimi öne çıkarır, özellikle büyük kent varoşlarında, Anadolu’nun kırsal bölgeleri için pozitif ayrımcı eğitim politikaları üretilmesini talep eder.
Bugün “eğitim sorunları” ülkenin en önemli, en yaşamsal sorunudur. Eğitim; bütün insanlarımızın, çocuklarımızın, yarının sorunudur. Türkiye’nin geleceğinin sorunudur. Ülkemizde bugün siyaset kurumu ülkenin eğitim sorunları karşısında yeterli duyarlılığa sahip değildir. Tam bu noktada demokratik kitle örgütlerine büyük işler düşmektedir. YKKED eğitim sorunları ve çözüm önerilerinin toplumsal bir talebe dönüştürme noktasında olmayı ve siyaset kurumunu zorlamayı bir görev sayarak sorumluluk üretmek istemektedir. O nedenle eğitim sorunlarıyla ilgili ve ilintili ülkenin tüm sorunlarıyla “ne olacak bu memleketin hali?” sorusunu soran tüm yurttaşlarımızı bu örgütlenmeye davet etmektedir. Artık yurttaşlarımız siyaset kurumundan köprü, yol, tayin işleri gibi “nitelikli eğitim-nitelikli öğretmen “ talep edebilir hale gelmelidir.
Muğla ülkemizin aydınlık bir kentidir. Folkloruyla, okumuş insan kaynağıyla, turizm ve tarihi zenginlikleriyle, yüzlerce yıldır barındırdığı uygarlıkların birikimiyle demokrat-hümanist bir kültürel atmosferin yaşandığı bir kenttir. 1940’lı yıllarda Muğla’nın yoksul halk çocukları Aksu, Kızılçullu ve Ortaklar Köy Enstitülerinde; Cumhuriyetin açtığı bu aydınlık eğitim kurumlarında eğitim olanağı bulmuş ve daha sonra Muğla’nın en hücra köşelerine okulu, kitabı ve Cumhuriyeti taşımışlardır. Muğla’nın tüm köylerinde, kasabalarında köy enstitülü eğitim kahramanlarının alınterleri, emekleri vardır. Daha sonraki dönemlerde Muğlalı öğrenciler Muğla-Nazilli-Bursa Öğretmen Okullarında, Ortaklar-Gönen İlköğretmen Okullarında parasız-yatılı eğitim olanağı bulabilmişler ve eğitim ışığını taşımışlardır. Muğla’lı bu arkadaşlarımız, dostlarımız şimdi ülkemizin geleceği adına bu çağrımızı, duymamızlıktan gelemezler. Çünkü aldıkları eğitim ve kazandıkları bilinç yaşları ne olursa olsun günümüzde de onların kayıtsız kalmalarına izin vermez!
YKKED çok kısa bir süre içinde YKKED-Muğla şubesini kurmayı amaçlamaktadır. Ege’de sadece Muğla’da YKKED şubesi bulunmamaktadır. Ülkenin eğitim sorunlarına duyarlı, bunlara itirazları olan tüm aydınları, ilericileri ve yurttaşları Derneğimizin Muğla şubesini kurmaya davet ediyoruz. Yerel yönetimlerde görev yapmakta başkanlarımızı, sendikalarda, baroda, mühendis-mimar odalarında bulunan tüm dostları da bu imeceye, beraberce tuğla koymaya davet ediyoruz. Onları; köylerimizi okulsuz-öğretmensiz bırakan taşımalı eğitim sistemini sorgulamaya, ülkemizdeki eğitimin niteliğini, eğitimin piyasa malı haline getirilmeye çalışılmasını, eğitimdeki sadakate dayalı kadrolaşmayı, eğitimin laik ve bilimsel özünü yok etmeye çalışan anlayışları, nitelikli öğretmen yetiştirememeyi, eğitimsizliği, bu gidişin temelinde yatan demokrasiyi ve Cumhuriyet Eğitim Devriminin temel değerlerinin örselenmesine yönelik çabaları ve bunlar gibi pek çok sorunu birlikte tartışmaya davet ediyoruz. Eğitim sorunları ve çözümlerine yönelik projeler üretmeye davet ediyoruz. Mustafa Necati’nin, Hasan Ali Yücel’in, İsmail Hakkı Tonguç’un çabalarını, tüm Köy Enstitülerinin emeklerini günümüze taşımaya davet ediyoruz.
Muğla’da Aydınlanma Işığını daha güçlü yakmak için bize ( ykkedernegi@yahoo.com.tr ) adresinden ulaşınız, gelin birlikte yürüyelim, birlikte üretelim. Türkiye’nin “geçmişindeki yarın” olan Köy Enstitüleri felsefesini hayata geçirelim. Nazım’ın 1947’de yazdığı aşağıdaki dizelerle hemşerilerime, arkadaşlarıma-dostlarıma selamlar iletiyorum.
“…Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin,hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,yaşamak, yani ağır bastığından.”