Müftü Alim Efendi

Bazı insanlar vardır, kendilerini topluma adamışlardır. En büyük ibadetin insana hizmet etmek, insana hizmet eden Hak'ka hizmet etmiş felsefesiyle yaşayarak, bulundukları toplumun öncüleridir.
Milli mücadele kahramanlarından, şair, neyzen ve Manisa Müftüsü Alim Efendi, Manisa'ya büyük hizmetler etmiş ve etrafına durmaksızın ışık saçmış bir kişidir.
Yıllar önce Müftü Alim Efendi'nin Kurtuluş Savaşı sırasında yaptığı kahramanlıkları, rahmetli Keşfi Amca(Karadanışman)'dan dinlemiştim.
İzmir'in işgalinden sonra Müftü Alim Efendi , Yunan işgaline karşı direnişe geçip, Ege Bölgesi'ndeki müftülerle birlikte, İzmir'in işgaliyle cihatın farz olduğunu açıkladılar.

ALİM EFENDİNİN OTURDUĞU EVİN BU GÜNKÜ HALİ

Cemiyet-i İslamiye adlı örgütü kurarak, faaliyete geçti. İşgalcilerin yaptıkları işkence ve zulmü belgelerle birlikte İzmir'deki Fransız, İngiliz, İtalyan ve Amerikan konsolosluklarına gönderdi.
Alim Efendinin çalışmalarından işgalci güçler rahatsız oldu. Verilen fetva üzerine Yunanlılar, müftüyü idama mahkum ettiler.
Yakalamak için evini sardılar.
Evinin arka kapısından Alim Efendi kaçarak, istasyonda bulunan Fransız subaylarına sığındı.
Onlar, Alim Efendi'yi Yunanlılara teslim etmeyerek, Akhisar'a oradan da Balıkesir'e kaçırdılar.
Balıkesir'e geçerek Müdafayı Hukuk Cemiyetine girerek mücadelesini sürdürdü.
4. Balıkesir Kongresinde delege olarak bulunduğundan, Hey'eti Merkeziye'nin fahri üyesi unvanı da Müftü Efendi'ye verildi.
Kurtuluştan sonra, Ankara ona üst düzeyde görev vermek istediklerinde, o Manisa'ya dönerek müftülüğüne devam etti. .
Alim Efendi, Kurtuluş Savaşı'nda onurlu davranış sergilediği kadar musikişinaslığı ile de ün kazanmıştır.
Alim Efendi şiirlerinde ve bestelerinde ilahi aşkın yanısıra dünya ve insan sevgisini dile getirmiştir.
Onun en büyük yapıtı Hicaz makamında Kar-ı natık'dır, güftesi de kendisine aittir.
Ba- selâm Devrikebir et hep makamata bugün
Gel Hicaze Kâr-ı natık ile beyte dahil ol
Sofiyane kıl ziyaret aşk ile eyleniyaz
Rehatülervahı ancak böyle bulmuştur fuhul
… … …
Alim Efendi'nin yaşam öyküsünü incelediğimizde en yakın dostunun yüreğinin derinliklerinden çıkan nağmeleri üflediği ney'i idi.
Tüm duygu ve düşüncelerini yakın dostu ile paylaşırken, bizlere de birçok eserlerini bıraktı. Dilerim tüm eserleri toplanarak bir kitap oluşturulur.
Zamanında kitaplarını uzun yıllar Manisalılara hizmet verdiği Muradiye camisi kütüphanesine bağışlamıştır. Sonradan buradaki tüm kitaplar il halk kütüphanesine verilmiştir.
Bu gün koyu yeşillikler arasında Çatal mezarlığındaki ebedi istirahatındadır.

Kabrini zamanında akrabası olan Keşfi Karadanışman yaptırmıştır.
Mezar taşında şu tümceler yazılıdır:
“Manisa Müftüsü iken 13.12. 1930'da ölen
Hafız ve Bestekar şair Ahmet Alim Efendi
Ruhuna fatiha”
Bu zamana dek Müftü Alim Efendi'nin adı ne bir sokağa ne bir caddeye… verildi.
Bu değin büyük bir insan olan Alim Efendi unutulmamalıydı.
Burada ben Tezcan Karadanışman'a teşekkür etmek istiyorum, onun Turizm Derneği Başkanlığında, Müftü Alim Efendi ilk kez anılarak, Selami Bertuğ üstadın yazdıkları da kitaplaştırılmıştır.
Birkaç senedir de anılmaktadır.
Bu iş sadece anmakla olmaz. Saygı değer kişiye mutlaka sahip çıkmak gerekir.
Müftü Alim Efendi'yi köşemde birkaç kez yazmıştım., bir yurttaş olarak, bir görevi yerine getirmek için Müftü Alim Efendi'yi tekrar yazma gereği duydum.
Birkaç gün önce Haber Gazetesi'nde Diyanet Eğitim Merkezi'nin iki aya dek biteceği ile ilgili bir haber yayımlandı.
Eğitim merkezinin devlet-vatandaş işbirliği ile yapılan binasında 10 sınıf, öğretmen odaları, idare bölümleriyle, yurt bloğu, 200 kişilik yemekhanesi, kütüphanesinin olduğunu ve birçok bölümlerinde yer aldığı haberleri de okuyunca düşünmeden edemedim.
Buranın ismi ne olur diye günlerce düşündüm.
Daha sonra Manisalılara sormaya karar verdim.
Yaptığım araştırmalarda tüm Manisalıların(doğma büyüme Manisalı olanlar) buraya en çok yakışacak ismin, Müftü Alim Efendi olacağını söylediler.
Evet buraya tartışmasız konulacak tek isim var o da Müftü Alim Efendi.Onun ismi üzerine hiçbir isim konulmaması gerekir.
Bu zamana dek, Manisa'da isim vermede hatalar oldu. Kimi arkadaşının, dostunun akrabasının ismini, sokaklara, parklara verdi. İsim vermeler hiçbir zaman politik olmamalı.
Manisa'ya çok büyük hizmet vermiş, halkın gönlünde taht kurmuş kahramanların isimleri meydanlara, okullara, ve halkın yararlanacağı binalara (yinelemiş olacağım) isimleri verilmeli.
Böyle bir Diyanet Eğitim Merkezi'ne de Müftü Alim Efendinin isminden başka hiçbir isim yakışmaz.
Dilerim yetkililer Manisalıların isteğine kulak verirlerde orayı bir politikacının ismini vermeye kalkışmazlar.Ve orayı siyasi arenaya döndürmezler…