Kırk Yedinci Şiir İkindileri * Bedriye Aksakal

09.05.2012 / 00:00
Salihli'de 47. Şiir İkindileri'nde, dizeler akıp giderken hüzünlü aktı. Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay açılış konuşmasını yaparken, Zafer Keskiner'den dem vurdu. Onun bıraktığı eserleri devam ettirdiğini söylerken, dudaklarından dökülen sözcükler yanık bir türkü gibiydi.
Başkan, açılış konuşmasında: “Şiir İkindilerini bu baharla birlikte 47. kez gerçekleştiriyoruz, bundan ötürü de ayrı bir kıvanç içindeyiz?” dedikten sonra Mayıs ayındaki etkinliklerden 1 Mayıs Dünya Emekçilerinin eşsiz mücadelesinde ülkemizde de ağır bedeller ödenerek hak ettiğini söyledikten sonra bir kez daha emekçiler gününü kutladı.
13 Mayıs'ta Anneler Gününü kutlayacaklarını da açıkladı. Daha sonra şu konuşmayı yaptı:
“Ve 19 Mayıs 1919. Bir ulusun yeniden doğduğu gün. Hatırlayınız ne büyük acılar içindeydi Anadolu. 'Fakr-u zaruret içersinde harap ve bitap düşmüş' İnsan yığınından, onurlu bir ulus yaratma çabasının ateşlendiği gün. O gün dağ başlarında tek tek yakılan çoban ateşleri, bugün içinde yaşadığımız modern cumhuriyetimizi hazırladı, bizler bunun sonsuzca bilincindeyiz. Fakat bu ve benzeri özel günlerimize karşı yürütülen planlı saldırının de bilincindeyiz ve bütün sanatseverleri, bütün halkımızı uyanık olmaya ve cumhuriyetimizin kazanımlarını savunmaya çağırıyoruz. Aydınlık bir geleceğin ancak bir arada, kardeşçe bir buluşmadan geçtiğini de asla unutmuyoruz. Bir kez daha, 19 Mayıs'ın şanlı aydınlığı kutlu olsun.”
Bu anlamlı sözlerin ardından başkan Okay, gelen şair konuklara hoş geldiniz dedikten sonra, ikinci konuşmacı şair Tuğrul Keskin'di: “Karanlık Bir Labirentden geçiyoruz” derken Keskin'in şu sözcükleri çok vurgulayıcıydı:
“?Konuşan ve düşünen ve yazan ve çizen ve heykel yontan herkes için, yani cehaletin kara peçesini yırtabilmiş herkes için bu güzel yurt, korkunun kol gezdiği dağ başına dönüşmekte gittikçe. Korku; yaratıcı imgenin önündeki şeytan, kemirgen canavar. Bütün zalimlerin tek sığınağı ve bütün mazlumların tiksintisi? Korku kol geziyor artık sanat imgesinin dolaştığı yurt sokaklarında.
Kardeşliğin gül demetini kucaklamaktan başka ne gelir elimizden. Yaratıcı imgenin biricik öznesi insan, kara dehlizlere süpürülmek isteniyorken, aydınlık bir gelecek imgesinden yana olmak ve onuniçin savaşmaktan başka ne gelir elimizden. 'Hiç' demeyin sakın, belki biraz daha fazlası olabilir.”
Keskin, Sivas'ta yakılan aydınlarımızı anarken, o gün “Ne çok şiir yakmışlardı” diyerek sözlerini noktaladı ve SİVAS'A NEFES şiirini okudu:
Şiirler dizi dizi akarken, Şair Gülten Akın'a 'Dionysos Şiir Ödülü', Doğan Hızlan'a de 'Dionysos Sanata Emek Ödülü' verildi.