İsmail Hakkı Tonguç

* İsmail Hakkı Tonguç (1893 – 24 Haziran 1960), eğitimbilimci, köy enstitülerinin mimarı ve dönemin İlköğretim Genel Müdürü.
* İsmail Hakkı Tonguç, bugünkü Bulgaristan'ın Silistre iline bağlı Totrakan ilçesinin bugünkü adı Sokol olan Tatar Atmaca köyünde dünyaya gelmiştir.
* 1914 yılında öğrenimine devam etmek üzere tek başına İstanbul'a gitmiş, sıkıntı çekmiş, ardından Maarif Nazırı (Eğitim Bakanı) Şükrü Bey tarafından leyli meccani (parasız yatılı) öğrenci olarak Kastamonu Muallim Mektebi'ne gönderilmiştir.
* 1922 sonundan başlayarak 1924 Nisan'ına değin Konya Muallim Mektebi'nde, aynı yılın güzüne değin ise Ankara Muallim Mektebi'nde öğretmenlik ve yöneticilik yapmıştır. Daha sonra kısa bir süre Adana Muallim Mektebi'nde öğretmenlik yaptıktan sonra, 1925'te beş aylığına mesleki eğitim kurumlarında incelemeler yapmak üzere yeniden Almanya'ya gitmiştir.
* 1928'de ilk çocuğu olan Engin Tonguç, 1936'da ikinci çocuğu Yalım Tonguç dünyaya gelmiştir.
* 1929-1933 yıllarında, diğer görevlerinin yanı sıra, Gazi Eğitim Enstitüsü'nde de etkin görevlerde bulunmuş, orada hem öğretmenlik yapmış, hem de Resim-İş Bölümü'nü kurmuştur. 1934'te Soyadı Kanunu'yla Tonguç soyadını almıştır. 1934-1935 yıllarında Gazi Eğitim Enstitüsü'nde vekil olarak müdürlük yapmıştır
* 3 Ağustos 1935'te köy enstitülerini kurmasına yarayacak İlköğretim Genel Müdürlüğü görevine vekaleten getirildi. Dönemin Kültür Bakanı Saffet Arıkan'a, köy enstitülerinin temelini oluşturacak bir rapor sundu.
1936'da Kayseri, Çorum ve Yozgat illerini kapsayan bir geziyle, buralarda eğitmen kurslarının açılabilirliğini araştırdı. Temmuz 1936'da da Köy Enstitüleri'nin önceli sayılan ilk Eğitmen Kursu'nu Eskişehir iline bağlı Mahmudiye'de açtı.
Atatürk'ün desteği ile o dönem Türkiye'deki okuryazar oranı %10'dan az olduğundan, okuryazar sayısını artırmak için eğitmen kurslarında altı aylık bir eğitimle, askerliğini okuma yazma bilen çavuş olarak yapmış gençler eğitmen olarak yetiştirildi ve köylerine eğitmen olarak gönderildi.
* 1937'de Köy Eğitmenleri Yasası çıktıktan sonra, İzmir'de Kızılçullu'da (bugünkü Şirinyer), Eskişehir Çifteler'de ilk köy öğretmen okulları açıldı. 1938'de ilköğretim kurumlarını incelemek üzere Bulgaristan'da, Macaristan'da ve Almanya'da bulundu. 28 Aralık 1938'de Hasan-Âli Yücel Milli Eğitim Bakanı olduktan sonra, vekaleten yürüttüğü İlköğretim Genel Müdürlüğü görevine asaleten atandı.
* 17 Nisan 1940'ta Köy Enstitüleri Kanunu çıktıktan sonra açılmaya başlayan enstitülerle çok yakından ilgilendi. 1946'da görevden alınışına değin, enstitüler için canla başla çalıştı. Öyle ki, kendi ailesiyle bile yeterince ilgilenemedi; ikinci oğlu Yalım Tonguç, 1944'te öldü. İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü çalışmalarından dolayı kendisini takdir etmiştir. Seçimleri kaybetmemek için, çok desteklediği Köy Enstitüleri sevdasından vazgeçen İnönü, onu, 25 Eylül 1946'da görevinden alarak, Talim Terbiye Kurulu üyeliğine getirdi. Ardından Türkiye'nin değişik yerlerinde sürgün olarak öğretmenlik yaptı. 1954'te kendi isteğiyle emekli oldu.
İsmail Hakkı Tonguç’un yaşayan oğlu Dr. Engin Tonguç yılın büyük bölümünü Soma Turgutalpt’teki evinde geçirmektedir. Bu mütevazı evde kendisini ve sevimli eşinin birkaç kez ziyaret etme şerefine eriştim. Engin Amcanın özellikle vurguladığı ”İş için iş içinde işle eğitim “felsefesi günümüzün temel eğitim anlayışı olmalıdır. Ölümünün 49.yılında büyük eğitimci İsmail Hakkı Tonguç’u bir kez daha sevgi ve saygı ile anıyoruz.

TONGUÇ BABA
Otlar, böcekler gibiydik bozkırda.
Acılarda gökyüzü kadardık.
Bizden geçerdi zamanın karanlığı,
Unutulmuş unutulmuş unutulmuş köylerdik.
Sonra sen geldin; nisanlar geldi.
Durdu o içimize akıttığımız kan.
Yenilendi gücümüz bembeyaz.
Köyler babası, halk babası,
Bize çalışmaya başladı tarlalar.
Komadı karanlığın ağaları,
Halk uyansın, ülke çiçeğe dursun.
Komadı aydınlıktan korkanlar.
Terledin, dayattın bizim için.
Hey Cılavuzlar, Kepirler, Hasanoğlanlar!
Adın bir destan şafağı işte,
Umudu, sevinci büyütüyor okullar.
Halk babası, köyler babası,
Ha desen horona kalkar dünyalar.
Sen Anadolusun, halksın, köylersin.
Mehmet BAŞARAN