Toplumsal Sorumluluk Dersi

SAPAN
bir sabah bir sapan verdi elime
kargaları kovalamak için tarladan
o tuttu köylere gitti iğne vurmaya
ben oturdum karınca saydım toprakta
kargalar özgür ben özgür

yalnız birinde sabunumu kaptı kuşlar
çardaktaki halının üstünden
dere kuru testim boştu su veremedim
bilmem ki nasıl yıkanacaklar
Hidayet Karakuş
* * * * * * * * * * * * * * * * *
Nedir “Toplumsal Sorumluluk”… İlk aklımıza gelen toplumun değerlerini, sorunlarını paylaşma, çözüm bulmaya çalışma ve sahiplenme, yaşadığı topluma karşı duyarlılık, çok kültürlülüğe karşı hoşgörülük olabilir.
Yıllar önce özel üniversiteler böyle bir dersi eğitim öğretim programlarına koydular. Artık şimdi devlet üniversitelerinde de “Toplumsal Sorumluluk” dersi var. İlk önce 1999 yılında Sabancı Üniversitesi daha sonraları onu Koç, Yeditepe, Bilgi, Bahçeşehir ve Kadir Has üniversiteleri eklendi. Sabancı programına ilk koyan üniversite olduğu gibi zorunlu hale getiren ilk kurum özelliğini de taşımaktadır.
Başta özel üniversitelerimiz olmak üzere tüm üniversitelerde toplumsal sorumluluk dersi ile toplumsal sorunlara, çevre ve insan haklarına karşı duyarlı ve hoşgörülü, çok kültürlülüğe saygılı bireyler yetiştirmek, öğrencilere çevreleri dışındaki yaşamlar hakkında bilgi kazandırmak, kaynakları dikkatli kullanarak duyarlı bir toplum yaratmak gibi bir hedef koymuşlar.
Geçenlerde İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi ve aynı zamanda Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Genel Başkanı sevgili hocam Prof. Dr. Kemal Kocabaş ile bu konuyu konuştuk. Üniversite öğrencilerini büyük kent varoşlarındaki ilköğretim sorunlarından tutun da, 2003-2006 Pisa raporlarının değerlendirilmesine, Köy Enstitülerindeki eğitim yaşamının incelenmesinden,17 Nisan’da bir köy okulunun ziyaretine kadar görevlendirmiş.
İlköğretim programlarının yürürlüğe girdiği süreçte katıldığım bir seminerde genel müdür, program yazma komisyonunu arayan bir emniyet görevlisinin ” karakola düşen gençler devlet malını zarar vermenin ne olduğunu bilmiyorlar, lütfen bu konuyu da programa koyar mısınız “ diye ricası olduğunu anlatmıştı. O günden beri bu söylem beni çok düşündürmüştü. Bir an ilk gençlik günlerime gittim ve bir dersten kaldığım okulun camlarını kırmanın, haliyle de devlet malına zarar vermenin utancını yaşadım. Özellikle gençlikte bu konuda bilinç eksikliği var. Yaşları ve heyecanları gereği belki normal bir gelişim süreci olarak değerlendirebiliriz. Hele futbol maçlarında tribünlerin savaş alanına dönerek koltukların kırılması, yakılması insanları toplumsal sorumluluk anlamında hiç düşündürüyor mu diye sorgulamışımdır.
Acaba Manisa için bu konuda ne yapılabilir? Tek üniversitemiz toplumsal sorumluluk konusunda öğrencilerini ne kadar yönlendirebiliyor? Toplumsal Sorumluluk dersi zorunlu ders kapsamına alındı mı? Bu dersle hedefleri, öğrenim süreçleri ve metotları ne? Yalnız üniversite değil, ortaöğretim kurumlarımızda da toplumsal sorumluluk bilinci geliştirme çalışmaları yapılabilir. Hatta böyle bir ders en azından seçmeli ders olarak bile okutulabilir. Yeşilay Kızılay, Türk Hava Kurumu, gibi kurumlarla veya Özürlüler Dernekleri gibi sivil toplum örgütleri ile güzel etkinlikler yapılabilir. Anadolu Lisesi öğrencileri Cumhuriyetin ilk yıllarında Eğitmen yetiştiren Horozköy Eğitimen Kursunu araştırabilirler. Toplum olarak sorumluluk sahibi olmaya günümüzde eskisinden daha çok gereksinim olduğunu hepimizin çok iyi bilmesi gerekir.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Öğretmen sınıfa girmiş:
-İçinizde müziğe yetenekli olanlar kimlerdir?
Dört öğrenci ayağa kalkmış. Öğretmen:
-Siz doğruca aşağı inin ve piyanonun taşınmasına yardım edin.