Hacı Hasan * Bedriye Aksakal

Manisa'nın tüm geçmişini incelerken, Manisa'daki hastanelere değinmediğimi gördüm. Oysa Manisa'daki hastaneler çok eskiye dayanır. Özellikle Ruh Hastanesi.
Manisa Ruh Hastanesi bu gün dört yüz yaşını geçkin. Manisa'nın ilk hastanesi. Hafsa Sultan tarafından yaptırılan Bimarhane.Verilere göre: “Kuruluşunda baş tabip, göz tabibi, bir cerrah, iki eczacı, iki eczacı yardımcısı, bir katip, mutemet, muhasip, otçu , temizleyici ,kilerci ,bir kapıcı ve hastalar için yirmi yatak bulunuyormuş.”
1916 yılında ise hastane kadrosunda çalışanlar şöyleydi:
“Bir hekim(Müslüman) hastalara okuyucu, kökçü (eczacı, pişirici, idare memuru, katip, biri kadın olmak üzere altı güllabici( gardiyan hastabakıcı)”
O yıllarda hastalara okunmuş su ile şifalı otlar kaynatılıp içirilirdi. Bir de Mesir macunu yedirilirdi.
Bimarhanede Bostan Çelebi, Mevlana, Şeyh Mehmet… uzun yıllar baş tabip olarak çalışmış.
Darüşşifa son zamanlarda halk arasında “Hacı Hasan ” adıyla anılmaya başlandı.
1916 yılında ise bimarhane hekimliğini belediye doktoru Dr Naci Aslan üstlenmiştir.
Hastanenin ilk diplomalı hekimi asabiye mütehassısı Hasan Naci Aslay'dır.
Cumhuriyetin ilanından sonra , yeni bina yapılarak (bu günkü yeri) hastalar oraya taşınmıştır.
Yeni binanın İlk başhekimleri: Dr Fahri Celal Göktolga, Dr Nuri Pamir, Dr Nuri Sandıkçıoğlu, Dr Necati Kip….Çocukluğumda, hastaneye halk arasında, “akıl hastanesi yahut sarı bina” diye adlandırılırdı.
Yukarıda dile getirdiğim hastanenin Hacı Hasan diye anılmasının nedeni, Hacı Hasan'ın 1863- 1882 yılları arasında bimarhanede baş gardiyan olarak çalışmasındandır.
Hacı Hasan, hastaneye gelen hastalara çok dayak atarmış. Döveceği hastaya uzun kollu beyaz gömlek giydirerek, avlunun ortasına getirip, elindeki kırbaçla dövermiş. Şiddetli deliler, Hacı Hasan'ı görünce tir tir titrerlermiş. Hacı Hasan'ın şiddet uygulaması Manisa'da ve hatta Türkiye'de ün salmış. Bu nedenle Darüşşifa onun adıyla anılmaya başlanmış.
Eskiden, birisi başka birisine kızsa hemen : “Hacı Hasan'ı” çağırırım dermiş.
Gardiyanlık yaptığı yıllarda yetmiş yaşında olduğunu söylenmektedirler araştırmacılara göre:
“Orta boylu, çakır gözlü, beyaz sakallı, sarıklı, şalvarlı, sert mizaçlı olduğu ve ölünceye kadar darüşşifa da gardiyanlık etmiş olduğudur.”