Manisa Lalesi * Bedriye Aksakal

16.04.2014 / 00:00
Manisa, sanki 'Lale Devri'ni yaşıyor. Sokaklarda, caddelerde, parklarda, bayırlarda lalelerden geçilmiyor. Kimi kırmızı, kimi beyaz, sarı, mor… renginde. Manisa Belediyesi, her yıl bu aylarda Manisa'yı lalelerle süslüyor.

Pazar günü de Spil'e uzandığımızda, 'Anemon' dediğimiz laleler hafiften esen yelin esintisinde sağa sola dans ediyormuş gibi sallanıyor. Lalelere bakarken, usuma 'Manisa Lalesi'nin söylencesi doluyor.

Adonis köken ve kaynakları Güney Akdeniz çevresine uzanan tipik bir Anadolu efsanesi, Kybeleattis Mythos'un bir başka anlatımını veren Adonis efsanesi bir toprak bereket öyküsüdür. Birçok şiir ve masal yazarlarının özene bezene işledikleri bu öykü şöyle özetlenebilinir:

Suriye Kralı Tehias, ya da Kıbrıs KralıKınyras'ın Myrrha ya da Smyrna adında bir kızı varmış. Tanrıça Aphrodite'in lanetine uğrayan Myrrha babasına tutulmuş, onunla sevişmek istemiş, son gecesinde gebe kalmış.

O gece babası, yanında yatan kadının kendi kızı olduğunu anlamış ve bu korkunç günahı temizlemek için kızının üstüne yürüyüp onu öldürmek istemiş. Ama tanrılar Myrrha'ya acımışlar ve onu babasının elinden kurtarmak için bir mersin ağacına çevirmişler. On ay kadar sonra ağacın kabuğu çatlamış, gövdesinden dünya güzeli bir bebek çıkmış. Çocuğun güzelliğine vurulanAphrodite onu, büyütsün diye yer altı tanrıçası Persophone'ye vermiş. Ama Persephone de çocuğa tutulmuş onu Aphrodite'ye bir daha geri vermeye yanaşmamış. Tanrıçalar arasında kopan kavgaya yargıçlık eden Zeus, Adonis'in yılın dört ayını Persephone'nin dört ayını da Aphrodite'nin yanında geçireceğine, geri kalan zaman da istediği yerde yaşayabileceğine karar vermiş. Adonis sekiz ay Aphrodite'nin yanında kalmayı seçince, tanrıçanın güzel delikanlıya olan aşkını kıskanan öbür tanrılar/Ares ya da Artemis)Adonis'in üstüne bir yaban douzu salmışlar. Kasığından yaralanan Adonis de kanaya kanaya can vermiş. Toprağı sulayan kanından Manisa Lalesi denilen bahar çiçekleri bitmiş, öte yandan sevgilisinin yardımına koşan Aphrodite'nin ayağına diken batmış, sıyrığından akan bir damla kan, tanrıçanın çiçeği olan beyaz gülü kırmızıya boyamış”

Kışın yeraltında saklanan, baharla birlikte yeryüzüne dönen ve aşk cümbüşü içinde fışkırıp gelişen bitkisel varlığı simgeleyen Adonis'e Suriye'de özellikle kadınlar tapınırlardı.

Yılda bir bahar bayramı yaparlar, saksılara, sepetlere tohum dikerler, onları sıcak sularla sularlardı. Böyle hızlı büyüyen bu bitkiler kısa zamanda solup ölürlerdi. Adonis bahçeleri denilen bu çiçeklerin karşısında kadınlar yas tutar ve “Oton Adonis”(vah Adonis) çığlıklarıyla dövünürlerdi.

Adonis efsanesi Sümer ve Hitit kaynaklarından gelmektedir. Adonis İbranice “efendim” anlamına gelen Temmuz (Türkçe Temmuz) adını Yunancalaştırılmış karşılığıdır.

Temmuz Adonis efsanesiyle, Hitit Bereket tanrısı Telepinu efsanesi arasında ilşki ve benzerlik göze çarpmaktadır.

(Kınyaıs)

Azra Erhat. Mitoloji Sözlüğü. Sh. 11-12