Ekonomide “mucize” Yok,eğitim Var * Uğur Gürses

Ekonomilerinde 'mucizelerden' bahsettiğimiz Çin ve Kore gibi ülkeler, PISA'da ilk sıralarda.
Eğitim sistemimizin uluslararası karşılaştırmada nerede durduğunun tek bir ölçüsü var: PISA testi. Her üç yılda bir yapılıyor. PISA (Programme for International Student Assessment), Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı ile öğrenciler; okuma, matematik ve bilim kategorisinde ölçülüyor.
Dün açıklanan 2009 PISA testi sonuçlarına göre; ülkemizden bu testi alan 15 yaşındaki öğrenciler, OECD üyesi 33 ülke içinde 32. sırada yer alıyor.
Türkiye 2006 PISA sonuçlarına göre 30 üyeli OECD içinde 29. sırada yer alıyordu.
2009 sonuçlarında sıralamadaki yerimiz çok değişmezken, olumlu değerlendirilecek tek bir gelişme var. O da, üç ölçüm alanında Türk öğrencilerin puanlarının yükseliyor olmasında. Türkiye'den bu teste katılan öğrencilerin ortalama puanı bilim alanında 30, matematikte 21, okuma kategorisinde ise 17 puan yükselmiş.
Türkiye'den katılan öğrencilerin puanı nasıl yükseldi? OECD'nin sonuçları ele alan raporundaki değerlendirmeye göre; 1998'de uygulamaya sokulan Temel Eğitim Programı bu sonuçlarda etkili oldu. Bir başka etkili unsur, yine 1998'de zorunlu eğitimin 5 yıldan 8 yıla yükseltilmesi idi. Zorunlu eğitimin 8 yıla çekilmesinin ardından ilk mezunların 2003'te verildiği not düşülmüş. Bu grupta yüzde 85 olan okullaşma oranının yüzde 100'e çıkması etkili olmuş. OECD şunu da not düşüyor: 2006 ve 2008 ders yılı başlarında yapılan, matematik, bilim ve dil müfredatlarındaki değişiklikler, de, zaman açısından kısa da olsa sonuçlarda etkili oldu. Bu müfredat değişikliklerinin temel hedefinin PISA hedefleri ile uyumlu olduğu da yazılmış.
OECD, bu değişimde sadece müfredat değil, öğretim felsefesindeki değişimin de etkili olacağını vurguluyor. Buna göre, yeni müfredat ve öğretim materyalleri 'öğrenci merkezli öğrenim' yaklaşımı benimsiyor; bu da iyi.
OECD PISA araştırması neden önemli? Bugün 15 yaş grubunda olan yurttaşlar, aynı zamanda ülkenin işgücü ordusunun içine girmektedir. Yani ülkenin insan sermayesini oluşturmaktadır. İşgücünün, insan sermayesinin 'ortalama niteliği' nasıl ölçülebilir? PISA tarzı ülkeler arası bir araştırmayla. Ülkemiz bu araştırma sonuçlarına göre, iyileşme gösterse de hâlâ OECD ortalamasının çok altında yer alıyor. OECD içinde 32. sırada, araştırmaya katılan 65 ülke içinde ise 44. sırada yer alıyoruz.
Bugün ekonomilerinde 'mucizelerden' bahsettiğimiz Çin ve Kore gibi ülkeler, PISA sıralamasında birincilik ve ikincilik arasında yer değiştiriyorlar. Teknolojide, internette en çok adı geçen ülkeler, PISA'da ilk 10 içinde yer alıyorlar. Daha kestirmesi; refahı yüksek olan ya da hızla refahını yükselten hangi ülke varsa PISA ilk 10'da yer alıyor. Bu ülkelerde “ne iş olsa yaparım abi” diyenlerin oranının ise çok düşük olduğunu söylemeye gerek var mı?