Eğitimin Temel Sorunları

Bu hafta başı okul öncesi ve ilköğretim birinci sınıflar derslere başladılar. 19 Eylül Pazartesi günü de tüm ilköğretim ve ortaöğretimde yeni bir eğitim-öğretim dönemi başlayacak. Ülkenin her yanında olduğu gibi; ilimizde de küçücük yüreklerde yaşamlarını değiştirecek, onları şekillendirecek, okul yolculuğunun ön hazırlıklarının tatlı koşuşturmalarına tanık oluyoruz. Şehirler okul öncesinden başlayarak üniversite eğitimi almak için kayıt yaptıracak, barınacak yer bulmak isteyen öğrencilerle kaynıyor. Haliyle ülkenin ekonomisinden tutun da trafiğine kadar olumlu ve olumsuz etkileniyor. Kırtasiye reyonları sanki bir gelin kız gibi süslenmiş.
Ana sınıfı ve 1. sınıf öğrencileri, korkularını yenmek, okula daha rahat uyumlarını sağlamak için bir hafta erken okullu oldular. Anne ve babaları ile okula gelen öğrencilerden bazıları son derece rahat iken, bazılarının tedirgin olduğu, sıralarda anne babasının kucağında oturarak okula alışma devresi geçiriyorlar. Anne babalar en yakın pastahane veya kafeteryalarda çocuklarını beklemektedirler.
Eğitim dönemi her yıl olduğu gibi bu yılda yine sorunlarla açılıyor. Elbette milyonları ilgilendiren eğitim gibi çok önemli bir yapılanmanın da sorunları olacak. Önemli olan bunun farkında olmak ve en aza indirgemek temel anlayış olmalı.
En tartışılan temel eğitim sorunlarında biri eğitimde kalite olgusudur. Birkaç gün önce Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel?in bir sözünü okudum. ?Türkiye?de iyi eğitim verilmediği için kapatılan bir devlet okulu ya da başarısız olduğu için görevden alınan okul müdürü var mı? Amerika?da bir okul iyi eğitim veremiyorsa okul müdürü görevden alınıyor, okul kapatılıyor? Elbette keskin bir tutum sergileyen eğitim sektörünün önde gelen isimlerinden Sayın Yücel bunu özel kurumlarında uygulayabilir ama devlet okullarında bunun alt yapısını hazır ederseniz uygulayabilirsiniz. Kaliteli eğitimi yakalamak izlenecek yol da çok önemlidir. Kırmadan dökmeden okul kapatarak, müdürleri görevden alarak değil, isteklendirerek maddi ve manevi olarak güdüleyerek yapmak doğru olur.
Mevcut eğitim sistemi öğrencilerin sadece test çözebileceklerini, dayatılan dersleri ezberleyebileceklerini, farklı bir şey yapamayacaklarını öngörüyor. Oysa eğitim sisteminin temel felsefesi, öğretmeye değil öğrenmeye, ezberciliğe değil anlamaya, uygulamaya analiz ve sentez yapmaya, şekilciliğe değil kişilik geliştirmeye, başarısızlığı değil, başarıyı ölçmeye, verileni aynen kabul etme ve itaat anlayışına değil, özgür ve bilimsel düşünmeye ve mantığa dayalı anlayışa sahip olmayı, zorlamaya değil, isteklendirmeye, korku ve otoriteye değil sevgi ve değer vermeye yönelik olmalıdır. Bu anlayış olursa eğitimde kalite gibi temel eğitim sorunu çözebiliriz.
Eğitimde diğer bir sorun sayıları günden güne artan ama ataması yapılmayan öğretmenlerin durumları, öğretmenlerin zorunlu hizmet bölgelerine yönlendirmede özendirici çalışmaların yetersiz oluşudur. Ek ödeme alamayan birçok eğitim yöneticisi memurundan daha az maaş alması ayrı bir sorun oluşturmaktadır.
Devlet okullarındaki para toplama olayları ve özel okulların tüm okullar içindeki paylarını hala düşük düzeyde olması eğitim başarının önündeki engellerdendir.
Ama her şeye rağmen sağlıklı, mutlu, başarılı, güler yüzlü yeni bir eğitim öğretim yılı yaşamayı temenni ediyoruz. Tüm öğrencilere ve eğitim çalışanlarına sağlıklı, başarı ve sevgi dolu bir öğretim yılı diliyorum.
??????
Uyu benim maviş kızım
Dem geçecek devran geçecek
Keloğlan muradına erecek
Sökülecek hasbahçenin çitleri
Ağlayan nar gülecek.
Cahit Külebi