Dünya Çocuk Günü ve Sokak Çocukları * Mehmet Hekim

Hafta başı “Dünya Çocuk Günüydü.” Çocuklar arasında ortak duygular oluşması ve ulusların barış içinde yaşama özlemlerinin pekişmesi amacıyla Birleşmiş Milletler Örgütü'nün 1954 yılında oybirliği ile Ekim ayının ilk pazartesi günü “Dünya Çocuk Günü” olarak kabul edilmiştir. Çocukların iyi yetiştirilmesi ulusların ortak sorunudur. Bu ortak sorun için ilk çalışmalar 1923 yılında başladı. İsviçre'nin Cenevre kentinde toplanan kırk ülkenin delegeleri Uluslararası Çocukları Koruma Birliği'ni kurdular.
Dünya Çocuk Günü evrenseldir. Birleşmiş Milletler Örgütü' ne üye bütün ülkelerde aynı günde kutlanır. Üye ülkelerin radyo, gazete ve televizyonlarında bu günün önemi anlatılır. Çocukların bakım ve korunmasının gerekliliği üzerinde durulur. Çocuklar yarının büyükleri olduğu, insanlığın mutluluğu, dünyamızın güzelleşmesi, çocukların korunmasın, iyi yetişmesine bağlıdır masalları anlatılır diyeceğim ama şimdi bu masallar da anlatılmıyor. Çok fazla rastlayamadım yazılı ve görsel medyada çocuk günü haberlerine…
Köprü altlarında veya telefon kulübelerinde yatan, kimi zaman mendil satan, kimi zaman en işlek caddelerde araba camı silen veya yollarda dilenen bizim sokak çocukları ancak asayişi bozdukları zaman haber niteliği taşıyor. Kolombiya'da 'yatak böcekleri', Brezilya'da ' marjinaller ', Peru'da 'meyve kuşları', Vietnam'da 'toz böcekleri' Ruanda'da 'kötü çocuklar' diyorlar onlara. Biz 'tinerciler' olarak özetliyoruz. Sayılarını, sokakta yaşama nedenlerini, kim olduklarını bilmediğimiz bu çocukları sadece' Tinerci vahşeti ” şeklindeki başlıklarla gündemimize taşıyoruz. Türkiye'de çocuklara ilişkin birçok rakam ve istatistikler gerçekten acıdır. Tahminlere göre 9 milyon çocuğumuz yoksulluk sınırının altındadır. Beş yüz bin kadar sokak çocuğumuz veya sokakta çalışan gencimiz var. Her gün üç bin çocuk veya genç sigaraya başlıyor. 6 ? 14 yaş grubunda bir milyon çocuk çalışıyor. Bu çocukların % 30'u okula gitmiyor, büyük çoğunluğu gayet sağlıksız koşullarda çalışmak zorunda bırakılıyor. Beslenme bozukluğu ile çocuklarımızın özellikle kırsal alanda % 27'si bodur kalıyor. Şehirdeki yaşıtlarına kıyasla, başka ülkelerdeki yaşıtlarına kıyasla çok daha kısa boylu oluyorlar. Ülkemizdeki durum böyleyken Dünya sanki çocuk konusunda çok mu masum? UNICEF tahminlerine göre dünyada sekiz yüz milyon çocuk kötü besleniyor.
Fuhuşa itilen en az iki milyon, terkedilmiş seksen milyon çocuk var. Romanya'da bugün uyuşturucu bağımlısı yüz bin çocuk var. Yalnız Brezilya'nın Rio'de Bazerio şehrinde beş bin çocuk sokaklarda uyuşturucu satıyor. Her gün dünyada otuz binden fazla çocuk önlenebilir nedenlerden dolayı ölüyor. Sadece son on yılda iki milyon çocuk savaşlarda öldü. Yine bu savaşlar yüzünden on iki milyon çocuk evsiz; yedi milyon mülteci çocuk var dünyada.
Bir başka kanayan yaramız ” çocuk gelinlerimiz”. Son 3 yılda Türkiye'de 18 yaşını doldurmadan evlenen kız çocuğu sayısının 130 bine ulaştı. Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı: “Türkiye'de her dört evlilikten birinde çocuk gelin var.” açıklamasının yorumunu sizlere bırakıyorum.
Yakın geçmişte Nelson Mandela ve Graca Machel'in liderliğinde Dünya çapında küresel bir çocuk hareketi başladı. Türkiye'de bunu destekliyor. ” Çocuklar için e v e t deyin ” diye bir slogan kullanıyor bu hareket. 10 Zorunlu Eylem öneriyor;
Hiçbir çocuğu dışlamamak,
Öncelikleri çocuğa vermek,
Her çocuğa bakım sağlamak,
AIDS' karşı savaş açmak,
Çocuklara zarar verilmesini ve çocuk istismarını sona erdirmek,
Çocukları dinlemek,
Her çocuğun Eğitim almasını sağlamak,
Çocukları savaştan korumak,
Çocuklar için Dünyayı korumak,
Yoksullukla savaşmak ve çocuklara yatırım yapmak.
Bu küresel hareketi hepimiz desteklemeli, elimizden geleni yapmalıyız. Sokağın çocukları için herkese düşen bir görev olmalıdır.
DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ KUTLU OLSUN…