ÇOCUKLAR / Behçet NECATİGİL

Çarşılarda birşey
Biz pek aramazdık çocuklar olmasaydı

Kasaplarda manavlarda bazı yorgun kadınlar
Hep de tenha saatleri seçerler
Sonra yavaş bir sesle
Çocuk için hasta kaç gündür yemiyor
Biraz et biraz meyve isterler

Sevdiği bir reçeli gün aşırı yalnız ona
Kaşıklarla beraber büyük bir üzüntü
Uykularda bile bitiyorsa
Yağların şekerlerin çayların
Annelere düşündürdüğü

İnsanlara, tezgâhlara, kâğıtlara kolaydı
Biz bu kadar eğilmezdik çocuklar olmasaydı

Geçtiğimiz yıllarda Mardin’de meydana gelen katliamın ardından, kanımızı donduran şiddet şeklinde manşetler atılmıştı. Daha unutulmadan mahkeme çıkışı yaşasın “ kötülük “ nidalarından sonra önce Siirt’teki olaylar ardından İlimiz Alaşehir ilçesinde fuhuş çetesi ortaya çıktı. Sanki bir eksik o gibi İzmir’de bir seri katil çıktı dinlenip yalnız bayanları tek tek öldürmeye başladı. Sanki toplumsal cinnet, ürpermemek de elde değil. Gazete haberlerine göre Alaşehir’de 14 ve 16 yaşındaki 2 kız çocuğu ile 16 yaşındaki erkek çocuğuna fuhuş yaptıran çeteye yapılan operasyon sonucu 31 kişi gözaltına alınmış. 3–5 kişi değil tam 31 kişi. Orta hali bir ilçede pis bir suçtan gözaltına alınan kişi sayısının çok olması dikkat çekici.
Geçtiğimiz yıl açıklanan “ TBMM Çocuklar ve Gençler Arasında Artan Şiddet Eğilimleri ile Okullarda Yaşanan Şiddet Olaylarını Araştırma Komisyonu'nun raporunda,” gençlerin şiddetle okulda, evde ve sokakta karşılaştığı belirtilirken, erkeklerin sokakta şiddetle kızlara göre daha fazla, kızların ise evde şiddetle erkeklere göre daha fazla karşılaştığı kaydedildi. Raporu okuyunca toplum olarak emniyet güçleri ve eğitimciler olarak işimizin zor olduğunu gördüm. Toplumun tüm duyarlı kesimlerinin de bu konuda yardımcı olması gerekir.
Raporda, çocuk ve gençlerin şiddet olaylarını en fazla arkadaşları ile yaşadığına dikkat çekildi. TBMM Başkanlığı'na sunulan raporda, Türkiye'deki şiddet olaylarının hızının dünyaya benzer bir seyir izlediğinin belirtildiği, terör ve suç örgütleri ile organ ve uyuşturucu tacirlerinin, sayıları 25.6 milyona ulaşan 0–18 yaş arasındaki gençlere çok kolay ulaştığına dikkat çekildi.
Raporda, çocuk ve gençleri şiddete iten nedenler, "Çocuk ve gençlerin, internet kafede ve sanal ortamda yetişkinlerle olumsuz etkileşim içinde bulunması, eğlence aracı olarak şiddet içeren oyunları oynaması, medyada devamlı olarak yer alan şiddet görüntüleri, çocuk ve gençlerin televizyon karakterlerinden etkilenmeleri, televizyonda şiddeti tek güç olarak gösteren karakterleri rol modelleri olarak almaları, işsizlik ve yoksulluk, kentlere göçün olumsuz etkileri, çocuk ve gençler arasında sigara kullanımı, alkollü içki içme ve madde kullanımı, çocuk ve gençlerin delici-kesici alet ve ateşli silah taşımaları ve çete üyesi olmaları" şeklinde sıralandı.
Raporun sonuç bölümünde yer alan önemli tespitler şu şekilde sıralandı:
— Okuldaki çeteleşme izlenmeli.
— Şans oyunu oynatan kurumların mutlaka "18" yaş sınırına dikkat edilmeli.
— İnternet kafelerde gençlerin kullandığı bilgisayarlarda şans oyunları filtrelenmeli, aileler, çocuk ve gençlerin internet kafelerde sınırlı bir süre kalmalarını sağlamalı. Aileler, evlerinde bulunan internete bağlı bilgisayarlara şifre koymalı ve filtre programları yüklemeli.
— Kolluk kuvvetlerinin çocuk ve gençler konusunda eğitimleri arttırılmalı. "Toplum destekli polis" anlayışı yaygınlaştırılmalı.
Geleceğin temiz ve çağdaş toplumun yaratmanın yolu bugünün çocuklarını iyi eğitmekten geçiyor. Yani ille de eğitim, ille de eğitim… Şimdi toplum olarak kaynaşmak, birleşmek, sevmek zamanıdır.