Prens Pusula * Turgay Kantürk

Orhan Alkaya için Kırılmış bir pusulayız bizbiz geniş zamanları özleyenözleyen incileri, o boyun ah!ah! aynalı bir bildiridir tarihtarih ki hep doğuda kırılan. Oysa çocuktuk, yorgundumbalkonlar kime ağlardıilkgençlik balolarıydı, al atkılı küheylanfesleğenlere dönsek, ne mümkünne mümkün! çıldırmanın evliyasıakşam sönerdi bi'çare, sözcükler bir devals! vals! avuçlarım aço…

Melek Dalgınlığı * Turgay Kantürk

Haydar Ergülen için Bu ormanı geçebilirsin, kuğuları dabu salıncak hep sallanır, ağaçuyur, içim uyur yurtsuz bir nergisgibi, bu ormanı geçebilirsinsuluboya aşkları da, gövde;kuytu bahçeler yangını, buz!ve sen o'nu söyle, ipeğiama siz! o mektup güzelliği! Bu pencereyi kapatabilirsin, yazları dabu çocuk yine küllenir, bensusarak uyanırım, elma…

Celtis Pubis * Turgay Kantürk

Ece Ayhan için I.İşte seni bu harfle çoğaltıyorum, çoğaltıyoruz. Gibi U.Bakımsız. Bataklıkta, sarp ve yabanıl zambaklar. Gibi bu. II.Denizden denize bakan siyah gözlük. Kılavuz.Çocukluk. Mührüm sizde, bırakılmıştır. III.Devlet'ten emekli bir tramvayın Devlet'e doyduğu,o kötürüm saat. Biliyorum, biliyoruz'dur. IV.…sonra. Eşlik eden, dolunay. Gibi çevirirken sayfayı,bir karaltı….

Döşölüm Kuyulara * Turgay Kantürk

Metin Eloğlu için Ben de mi böyle, ansızınvarlığımdan yokluğumdan habersiztaştan taşa sıçrayarakgeldiğim gibi karış karışgidiyorken, salkım saçak. Bekliyorum, oysa konu – komşuJaccottet zaten yaşlandıyelek cebimden düştü BouchetDupin yaşıyor mu, izini yitirdim çoktanLaude inatçının teki, köpeği hep havlıyoryalnızım, bildiğin gibi. Bu kuyu ancak böyle dolareli kulağında,…

SON'BUL * Turgay Kantürk

İlhan Berk için Hep sevgili söz. Hep son Istanbul. Hep sonuncu yüzünSenin, kadehler doldukça kırılan, hülyalıAkşam ey! Bırak Çengelköy'de batsın güneş, hüzünİskelede kabuk bağlasın, suya gömülse de yalı. Bak nasıl örseleniyor kent. Üsküdar kanto gibi uzak,Altımız gök, üstümüz toprak. Üç-beş adım sonraSıkıntıyız biz, biz Cumhuriyet!…

Eğreti * Turgay Kantürk

Behçet Necatigil için Susardı elleri düşünceninAma şimdi bakışmalar. -akşam saatleri.Oysa biliniyorduOdalarda. -kağıtlar, kibrit kutuları. Birden soğumuştum yalnızlıktanYakınmalar, sakınmalarO mavi gerginlikKaranlıkta ordan oraya kaçışmalar. Oysa hep sirklere çıkardı sabahEv yırtardı penceresini sardunyanınBen sesimi! odalara kitlerdimBir telaştı geçti, unutuldum. Ne kadar gitsem, hep dönüyorum.

Sunu * Turgay Kantürk

Çiğ sesi denizin, mumIşığı, kaçan uykum. Sözcükler, o sözcüklerHeybemde şiir, duyum. Ey aydınlık bahçelerEy rengim benim, öyküm! O ilkyaz akşamlarıO mavi, yoksul türküm! Eskidim günden güneYok çocukluğum, hüznüm. Bir gölgeyim şimdiUzadı sonsuzluğum.

Beklentinin Güzelliği * Turgay Kantürk

I.Sevmiyorum seni ey yoksul tin! Ey bugüneTaşıdığım ölü güvercinleri geçmişin!Bırakın yakamı aydınlık günler, süzülüp Geçin o buğulu aynadan, tanımayın beni.Ben ki cana yakın bir yalnızlığın izini Sürdüm, kuştum, sedirdim, avluya açılan oKapı; kendime kapandım! Dön yüzünü bana,Ey hergünkü ikilem, ey kendini bilmeninGüzel çarmıhı, inanamam artık,…

İlk Gibi Son! * Turgay Kantürk

Ağzımda o çürük güneş, koşuyorum,Gök gibi, uzak gibi, bilmiyor kimse,Ey sonsuzluk, ey bir maviyle göçebe,Hüzün ey, sendin zaman, yok saatte kum! Bir şey vardı unuttuğum, anılar mıBöyle yorgun, gündüzle titreyen ayna,Avucumda ölümlü bir deniz, söyleÇocukluğum söyle, batıp çıkan gemi. İlk gibiydim ıslanan bu yağmurda, kimBilir…

İncinmiş Yüz * Turgay Kantürk

Bitkinim yine korkularla, cebimde kül,Taflan ve kuş, ayrılıkların mevsimiO denize açılan, bakma ıssızlığımYalan! Silin tüm sayfalardan adımı! Unutun beni! Bunasın dil, tavsasın söz,Çatlasın büyük duvar, toprak yarılsın.Ah inançsızlık! Yapıştı yakama güz,Bu oyunda ben kendimsiz n'aparım! Ey kendine seçtiğim bu kaçıncı yüz,Kaçıncı kirletilmiş gök, benzerim ol…

Şimdisiz Akşam * Turgay Kantürk

Bir bahçedeydim ben, ne zaman, çıkrıksızKuyulardan taşıdım zamanı, bakıpDurdum kuruyan dallara, yol, süzülüpGeldiğim başıboş gök, bir başka deniz. Güneşle gölgeydim, gölgeyle bir ağaç,Mevsimler boyu şenliklerde, soluksuz,Uyudum uyandım, gördüm düş. Ey sonsuz!Baktım gün ve geceydi geçmiş. Ey korkunç Gözü saatlerin, ölü serilen kuş!Sanki güzdüm, tepeden tırnağa…

Bir Eski Yol * Turgay Kantürk

Ey dil, ey bu karanlık odaların mavisi,Söyle uzak yağmurlarda mı duyulur sesim,Karışan kanıma külrengi gökler, ey mevsim,Yunup yıkandığım o ırmak, geceyle, masalsı. Eski bir sestir deniz yalnızca, biliyorum,Ey ilk çağdan yana uçan kuş, ey büyü, koşanOrmanında usun, gizem, penceresi göğün:Bulut! Durdum kapısında sonsuzluğun. Duydum Ardımdaydı…

Turgay Kantürk Yaşam Öyküsü

Turgay KANTÜRK (1961- ) 19 Haziran 1961?de İstanbul?da doğdu. 1990?da MSÜ Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü Oyunculuk Ana Sanat Dalı?ndan mezun oldu. Daha okul sırasında oyuncu olarak çalışmaya başladı. Dormen Tiyatrosu ve Yeditepe Oyuncuları?nda sahne aldı, sinema filmlerinde yönetmen yardımcısı ve oyuncu olarak çalıştı. Halen Bakırköy…

Son Gemi * Turgay Kantürk

Sen 'vapor' diyorsun, 'vapur' diye düzeltiyorum ben;üçüncü kadehten sonra her şey mümkün!Her şey yeniden başlıyor ya, on yılda bir,aynen öyle işte; düzeltiyorum, 'bir tek daha!' Bu şarkıyı bir yerlerden tanıyorum; sen 'hep beraber'diyorsun, 'hep beraber susalım…' diyorum ben.Düzeltiyorum; 'bi ufaktan sonra her şey mümkün!''devrim bile..'…

Ada * Turgay Kantürk

Bilirim geçtiğini kuşların, devinimsiz,Damların bacaların üstünden ve ağaranSaçı gündüzün, bakar bu eski pencereden,Döner dolaşırım, avuçlarım hâlâ deniz. Rüzgara tüneyen düş, soyut sesi çınarın,Sıcağı kokan evler, yaz bulutuyla gökte,Yorgun yeşili asmanın. Beklese eşikteBir çocuk, gözü dönmüş martısıyla sokağın. Duyarım, tekneler geçer uzaktan, yoksul, kimSarılır hüzün yüklü…