Bi Heves Sorma Gitsin !.. * Tayfun Deniz Kuğu

A.B.D., Fransa ve İngiltere aralarında anlaşmışlarmış…
BM, olmadı NATO, o da olmadı 3'ü birden Suriye'ye sınırlı bir operasyon yapacaklarmış…
Bu nedenle Kıbrıs Rum Yönetimi'nden gerektiğinde üslerin kullanılmasına yönelik bir izin alacaklarmış…
Bu nedenle İngiliz Başbakanı Cameron tatilini yarıda kesip, Avam kamarasını acil toplantıya çağırmış…
Rusya vatandaşlarına yönelik “acil olarak Suriye'yi terk edin” çağrısında bulunmuş…
Son 2 günün haberleri…
Biraz daha önceye gidelim. Mesela geçtiğimiz hafta sonuna…
Ne demişti bizim Hariciye nazırımız: “Suriye'ye yapılacak müdahaleye Türkiye'de katılabilir!..”
Meclis falan hak getire…
Hani çocuk vardır…
Yerinde duramaz. İstediği bir an önce olsun ister…
Bizimki duramıyor yerinde…
Gerekirse üsleri açacak…
Gerekirse hava kuvvetleri ile dahil olacak!..
Denizden gidemiyor, amiral kalmadı dışarıda.
Bi tane kaldı onu da mecburen deniz kuvvetleri komutanı yaptılar…
Hem kuvvet komutanı olup hem de bilfiil operasyona katılamadığından deniz yolu kapalı maalesef…
Karadan da gidemiyor…
PKK, Nusra, PYD, v.s derken haki üniforma gördüklerinde “irrite” olanlar bölgede çoğunluk…
Açılım ve saçılım ayaklarına rahatsız etmemek maksatlı o bölgede yeşil renk neredeyse yasaklanmışken söz konusu dahi olamaz!..
Sonra Kandil darılır, İmralı alınır, Bayık veya Karayılan tavır koyar…
Bir sürüde pilot emekli olduğuna göre sanırım Ölü Deniz nahiyesinde paraşüt öğretmenleri ile katılırız operasyona…
Olmadı Seferihisar'dan Salih Reis balık ağıyla gelir!..
Allahtan “eyy batı” diye ünleniyoruz kendilerine ama adamlar bizi bişeyciklere dahil etmiyorlar…
Suriye'ye müdahale edilsin diye yırtınan biz, müdahale eden onlar, yırtındığı ile kalacak olanlar yine biz!..
Biz değil de bizimki…
Yoksa hızını alamaz hazır girmişken Mısır'dan çıkarız Alimallah!..
Mübarek seçimle geldi, General Tantavi devirdi.
Adına “diktatörlük son buldu olumlu karşılıyoruz” dediler cümbür cemaat…
Mursi seçildi, General Sisi devirdi.
Adına “seçimle gelen hükümeti devirdiler darbe bu. Kınıyoruz!..” dediler cümbür cemaat…
Bunları söylerken 4 parmak havada tabi…
Aslında bir işaret bulmakta geç kaldılar…
Mübarek devrilirken 10 parmak yüzlerini kapatsalardı belki…
Şimdi…
“Güya seçim”le işbaşında bulunan Esad'ın devrilmesi için Batı'dan medet umuyorlar…
Aslında…
Ortadoğu'da seçim meçim hikaye…
Bizim coğrafya ne demokrasi kaldırır ne seçim…
Gelene işine geliyorsa “ağam” der, gidene işine gelmiyorsa “paşam” der…
Madem öyle…
Ortalık kan gölüne dönmüş iken gelip darbe yapan, 3 sene sonra iktidarı “fikren takipçisi” olmakla övünülen Özal'a devrettiği için Evren'i neden yargılıyoruz?..
Bir gazeteci çıksa da kafası karışık büyüklerimize sorsa: “Seçimle gelen (Esad) gideceği için seviniyor, seçimle gelen (Mursi) gittiği için kızıyorsunuz… Darbecilerin bakanı olarak görev yapan, akabinde iktidara gelen büyüklerimizi fikren takip ettiğinizi söylerken, onları işbaşına getirenleri(Evren) 'güya' yargılıyorsunuz. Seçimle işbaşına gelen Irak hükümetini es geçiyor, aşiret reisinden hallice Barzani'yi 'Kak Mesut' selamlıyorsunuz. Bu nasıl iş?..”
Darbe gibi ama değil. Darbe gibi değil ama darbe…
Darbe gibi. Darbemsi. Darbemtrak. Darbevari…
Hani domatese domat denmesi gibi!..