Anılar * Bedriye Aksakal

Sıkıldığımda, üzüldüğümde ve sevinçli günlerimde anılarım hep yanı başımdadır. Bir zaman gelir ki o anılar sokaklara taşmıştır. Anılar deyince “Anılar Kitabı” düştü usuma. Tuğrul Keskin , “Şiirli Şehrin Anıları”n, Salihli Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay'ın İz dergisinde çıkan yazılarıyla, Keskin'in yazıları ve anılar içinde yer alan fotoğraflarla müthiş güzel bir anılar kitabı oluşturulmuş.

Kitabı düzenleyen şair Tuğrul Keskin olunca her sayfası şiir gibi olmuş.

Oğul Tuğrul derken, anılar anılar gözlerimde canlandı. Manisa'ya kaç yıl önce gelmişti on beş mi, on mu anımsayamıyorum. Ana – oğulduk. Dertlerini- sevinçlerini dizelere dökerken, şiirlerini okurdu. Manisa'da kaldığı süreçte genç şairlere de yol göstererek onlara tam ağabeylik yapmıştı. Bu gün o gençler şiir dünyasında sağlam adımlarla yürüyorlar.

Şiir, şair ve anılar denilince ilk akla gelen “ŞİİR İKİNDİLERİ” oluyor. Elimde tuttuğum ve soluksuz okuduğum Anılar Kitabı'nın sunumunda Tuğrul ne güzel yazmış düşündüklerini:

“Anılar, gerçi” yaşanmaz onların ölgün gölgesinde” bunu biliriz, fakat anısız insan da içi boşaltılmış dağ gibi değil midir?”

Kitabın sayfaları arasında dolaşırken, kimi an Başkan Okay'ın dizelerine takılıp Salihli'yi dolaşıyorum:

“canı gönülden isteriz ki, yakın, uzak illerden, ilçelerden dostlarımız gelsinler ve 5 Eylül 1922 sabahı dünyanın en vahşi, en saldırgan emperyalist ordularını İzmir'e kovalayan Salihli'nin engin gönüllü Efe'leri ile diz vursunlar.

Bozdağlar'ın zirvesinden kalkan rüzgarların, Allah Diyen'in eteklerinde ninnilerle büyüttüğü dünyanın en güzel, en leziz kirazından tatsınlar.

Ve isteriz ki yurdumuzun bütün güzel insanları bilsin; Bozdağlar'ın aşağısında bir uçtan bir uca uzanan bereketli topraklar, yüzlerce çeşit bitki örtüsü ve eşsiz doğal kaynakları, şeftalisi, üzümü, narı ve binlerce yıldır nazlı akan Gediz'deki her çeşit balıkları bölüşmek, bizler için şiirin kardeşliği kadar değerli ve sonsuz mutluluk kaynağıdır…

Ve istiyoruz ki yurdumuzun bütün güzel insanları şiirin bu yeni başkentin de, saymakla bitmeyen güzellikleri, sevgiyle çarpan insan yüreklerini görsünler, duysunlar, hissetsinler, yaşasınlar…”

Bu arada, Salihli'yi “ŞİİRİN BAŞKENTİ” yapan Zafer Keskiner'i, Şadan Gökovalı'yı da saygı ile anıyorum.

Anılar içinde yol alırken gerçekten şiirin başkentinde sevgiyle çarpan yürekleri gördük. Arif Damar'ı- Sait Maden'i- Kemal Özer'i yıldızları bol olsun. Madımak'ta yanan ve külleri ülkeme yayılan Behçet Aysan'ı ve diğer yürekli şairlerimizle birlikte oldum.

Kitabın sayfaları arasında gezginciliğim sürüyor. Bu kez şairlerin anıları içindeyim. Nihat Behram'ın “Salihli Şiirdir” yazısını okurken, Ruhi Su gibi “Breh- Breh! diye ünledim . ne diyor şair:

“ŞİİR KİR TUTAR MI?

Tutmaz. Çünkü şiirin nabzı gerçekliğe, damarları içten, duru, çıkarsız olana, varlığı hayata dayalıdır. Yalan, sahtekarlık, yalakalık, soysuzluk, teslimiyet, bencillik, gayri insanilik kirin katlarıdır. Medya kir tutar ama şiir kir tutmaz…” Şairin dediği gibi şiir kire karşı savaşın silahıdır.

Aslında kire karşı cesur yürekliler ahlak kirlenmesine, doğa kirlenmesi ve nice kirlenmelere karşı silahı şiir olan şairlerle omuz omuza yürüyebilmeli. Yürüyebilmeli barışa- dostluğa…”

Sevgili okurlar yolunuz Salihli'ye düşerse, Anılar Kitabı'nı alıp sizler de şiirlerle yolculuğa çıkabilirsiniz.

Kitabın basımını üstlenen şiir dostu başkan Mustafa Uğur Okay'a, kitabı düzenleyen yahşi Tuğrul Keskin'e emeği geçen sanat kurumuna teşekkürler.