Abd Anayasası ve Başkanlık Sistemi * Haydar Aksakal

11.03.2013 / 00:00
Ankara?da yaşamına devam eden, Manisalı, Ulu Camili Önder Gürcan Yüksek Denetleme Kurulundan emekli oldu. 50 yıllık arkadaşımız, Manisa?ya yerleşmek istedi. Ama olmadı. Onunla devamlı iletişim halindeyim. İdealist, ülkesini seven ve ülke sorunlarını çok iyi bilen Aydın bir insan. Önemli olan millete bir şeyler vermemizdir diye düşünüyor. Türkiye?nin gündemine başkanlık sisteminin geldiğini yazıyor.
?Bu konu; dünya devletleri arasında bugüne kadar hep ?hukuki? açıdan ele alınıp ve değerlendirilmiştir; ancak, konunun önemli bir boyutu olarak, ?siyaset bilimi? açısından değerlendirilmemiştir.
Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, ABD Anayasası, dünyada en üstün düzeyde bir hukuk kaynağı ve hukuk belgesi olarak gösterilmekte ve aynı zamanda dünyadaki en eski federal anayasa olarak kabul edilmektedir.
ABD Anayasası, Amerikan?ın Bağımsızlık Savaşı (1775-1789)?nın kazanılmasından sonra, ilk defa 1787 yılında yürürlüğe konulmuş ve Tamamıyla bireysel ve kişisel özgürlüklerin genişletilmesine ilişkin olarak, 44 ABD Başkanının görev yaptığı günümüze kadar 27 defa değiştirilmiştir. Bilindiği gibi, 1789 tarihi, aynı zamanda, Fransa?da monarşinin devrilip, yerine cumhuriyetin kurulduğu Fransız İhtilali?nin tarihidir ve bu milat Amerikan Bağımsızlık Savaşı?nı etkilemiştir.
Amerikan Anayasası?nın içeriğinde, evrensel hukuk, insan hakları, özgürlük, adalet, vicdan ve demokrasi vazgeçilmez değerlerdir. ABD? de, 1865 ?de büyük mücadeleler verilerek yapılan 13.Anayasa değişikliğiyle, ırkçılık ve kölelik kaldırılmıştır.
Amerikan Anayasası dört bölümden oluşmaktadır. Bu anayasa, devleti üç ana kuvvete ayırmaktadır. Buna kuvvetler ayrımı/ayrılığı diyebiliriz: 1-Yasama Organı: Yasama organı iki meclisli ?Temsilciler Meclisi ve Senato- olup, Amerikan Kongresi tarafından temsil olunmaktadır. 2-Yürütme Organı: Yürütmenin başı Amerikan Başkanı ve mensup olduğu partidir. Bugün Amerika?yı Demokrat Parti yönetmektedir. 3-Yargı Organı: Dokuz üyeli Birleşik devletler Yüksek Mahkemesi?dir. ABD yönetiminde bu üç ana organ, kalın çizgilerle birbirlerinden ayrılmıştır.
Amerika Birleşik Devletlerinde, il değil, eyalet sistemi geçerlidir. Amerika?da, Başbakan ve Bakanlar Kurulu yoktur; bunun yerine, Başkanlık Sistemi bulunmaktadır. Başkanlık Sistemi, Federal Devlet Sistemi içinde, Başkan ve Başkana bağlı sekreterliklerden oluşmaktadır. Sekreterlikler, bakanlıklar olarak tanımlanır.
Amerikan başkanlık sistemi, Amerika dışında hiçbir ülkede başarılı bir şekilde uygulanamamıştır. Oldukça zor ve yorucu bir sistemdir. Fransa?da ?Yarı Başkanlık Sistemi? uygulaması vardır. Başkanlık Sistemi, ilk defa Amerika?da üretilen modern ve en üstün bir yönetim sistemi olarak ifade edilmektedir.
Başkanlık sisteminin temel alt yapısını ?Sınırsız Düşünce, ifade ve konuşma Özgürlüğü? oluşturur. Herkes, evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde, istediğini düşünmekte ve düşündüğünü söylemekte serbesttir.
Amerika?da iki siyasal parti vardır: 1-Demokrat Parti, 2-Cumhuriyet Partisi. Orta sınıf, Demokrat Partilidir. Temsilciler Meclisi, bu iki partiden oluşur.
Amerikan demokrasisinde, Amerikan Başkanı bir partinin lideri değildir, sadece o partinin bir üyesidir. Çünkü Amerikan kültüründe ?Parti Liderliği Kavramı? yoktur. ABD Başkanlık Sisteminde, denge ve fren sistemleri olduğu için ABD Başkanı seçim kazansa bile, bir parti lideri gibi hareket edemez.
Amerikan Başkanlık Sistemi?nin üç ayrı özelliği vardır.
1-Kuvvetler Ayrımı: Yani, Yasama Organı, Yürütme Organı ve Yargı Organı. Bu üç ana organ bağımsız ve özerktir. Bir organ, diğer organa kesinlikle müdahale edemez, etki yapamaz. Yasama, yürütme ve yargı organlarının birbirlerine üstünlük sağlaması kesinlikle mümkün değildir.
2-Denge ve Fren Sistemi: Amerikan sisteminde, kuvvetler ayrılığı ilkesi geçerlidir, bu nedenle denge ve fren sistemi esastır ve çok etkin bir şekilde uygulanır. Çünkü temel felsefe, yasal düzenlemelerde yasama organının üstünlüğü ve yargı denetiminden geçmesidir.
Başkanın mensubu bulunduğu parti, tek başına yasa çıkaramaz, sadece Temsilciler Meclisi?ne öneride bulunabilir. Çünkü diğer partiyi de ikna zorundadır. Ayrıca, kanun hükmünde kararname çıkaramaz ve üçlü kararname ile atama yapamaz.
Amerikan Başkanı ve partisinin üzerinde Yargı?Anayasa Mahkemesi- ve Temsilciler Meclisi?nin etkin denetimi vardır. Başkanın önerdiği bir kanun tasarısı, çok uzun bir süreç içinde, Temsilciler Meclisi?nde ve Senato?daki komitelerce incelenir ve değerlendirilir, kamu yararına uygun bulunursa Temsilciler Meclisi?nde onaylanır.
Yerleşik teamül uyarınca, devletin bütün mali işlemlerinde ve harcamalarında, kamu yararı, başlıca ölçüt olarak benimsenmiş ve yürütmenin tüm hesap ve işlemleri yasal olarak denetim mekanizmasına tabi tutulmuştur.
Devlet bütçesi: Amerika?da, bütçe ve ek bütçe, Amerikan Başkanı ve mensubu olduğu parti tarafından hazırlanır, ancak idarenin bu bütçe üzerinde bir yetkisi yoktur, çünkü bütçenin onaylanması için muhalefetteki partinin ikna edilmesi zorunluluğu vardır.
Bir örnek verelim: Türkiye aleyhinde hazırlanan ?sözde ermeni soykırım kanun teklifi? yasa tasarısı olarak hazırlanmış, ancak evrensel hukuka ve tarihi gerçeklere aykırılık taşıması nedeniyle meclis komitelerince bloke edilmiş, kanunlaşmamış ve askıda bekletilmeye alınmıştır.
Amerika?da savaş ilanı ve asker gönderme, Temsilciler Meclisi ve Senato onayına bağlıdır. Hükümet, bir yabancı ülkeye, ancak 6 ay için asker gönderme yetkisine sahiptir.
Dış politika uygulamaları, Federal Hükümetin görevidir. Ama bu politikalar, belli bir partinin değil, Senato?nun onayı ile yürürlüğe girer.
Federal Devlet, vergi, ordu, güvenlik, dış politika gibi ulusal konularda tek yetkilidir.
Amerikan Başkanı ya da mensup olduğu parti, bir yabancı ülkeye bir büyükelçiyi tek başına tayin edemez, çünkü büyükelçi atamaları Senato?nun onayına bağlıdır.
Aynı şekilde, yargıç atamaları da, Senato?nun onayı üzerine yürürlüğe girmektedir.
Eğitim konusuna gelince: Her eyalet devlet, okul müfredat ve ders programlarını kendisi belirlemektedir. Bu konuda, okul aile birlikleri büyük ölçüde etkilidir. Her okul bölgesinde, ayrı ders programları vardır. Eğitim programları, eyalet devletin onayı ile yürürlüğe girmektedir.
Amerika?da herkes göçmendir, vatandaşlık yoktur, bunun yerine çok büyük özgürlük ve hissedarlık vardır.
Amerika´da noterlik yoktur. Çünkü her Amerikalı, gerektiğinde, istediği kişiyi kendisine noter olarak tayin edebilmektedir.
3- Kişisel ve bireysel özgürlükler: Amerikan sisteminde, kişisel ve bireysel özgürlükler siyasal sistemin özüdür. İnsanların konuşma hakkı sınırsızdır. Herkes, evrensel hukuk kuralları çerçevesinde, her konuda, herkes hakkında, istediğini düşünmek ve düşündüğünü açıkça ifade etmek hakkına sonsuz olarak sahiptir. Mitingler, oturumlar, yürüyüşler, yayınlar ve toplantılar; kamu düzenini ve kişilik haklarını bozmadıkça suç oluşturan eylem teşkil etmez.
Amerika?daki kanunlar ve yönetmelikler, devletin bütünlüğünü, kamu yararını ve kişisel özgürlükleri esas alır. Bütün yasalar her alanda büyük bir ciddiyetle ve sıfır toleransla uygulanır. Devlete, kurumlara ve kişilere ilişkin hakların ve hukukunun ihlal edilmesi suç teşkil eder ve işlenen suçlar her kim olursa olsun herkes için sıfır toleransla en kuvvetli şekilde yargı kararıyla cezalandırılır.
Vergi mevzuatı: Her eyalet, vergi uygulamalarını kendisi düzenler. 18 yaşını dolduran her yurttaş, vergi mükellefidir ve gelir vergisi beyannamesi vermekle yükümlüdür. Amerika´da insanların en çok çekindiği konu, çok zor ve karmaşık olduğu için konu vergi uygulamaları ve vergi cezalarıdır.
Suç ve ceza: Her Eyalet suç teşkil eden fiilleri ve bunlara verilecek ceza uygulamalarını kendisi belirler. Bir eyaletteki suç ve ceza, diğer bir eyalette değişik şekillerde uygulanabilir.
Güvenlik ve polis teşkilatı: Güvenlik ve polis teşkilatına ilişkin usul ve esaslar eyaletlerin kendi sorumluluğundadır. Bazı eyaletlerde polis teşkilatı, teşkilatlanma maliyeti ve finansmanı eyaletteki vergileri artıracağından kurulmamıştır. Bu eyaletlerde, tabanca ruhsatı, mental bir rahatsızlığı yoksa herkese verilebilmektedir. Ancak, son yıllarda tabanca verilmesine ilişkin koşullar zorlaştırılmış ve kontrol altına alınmaya başlanmıştır.
Amerikan Seçim Sistemi: Amerikan seçim sistemi çok yorucu, zor, girift ve yoğun bir sistemdir. Amerikan Başkanı, 4 yılda bir, Senato üyeleri 6 yılda bir, Temsilciler Meclisi üyeleri ise 2 yılda bir halk tarafından seçilir.
ABD seçimleri: Amerikan seçimleri üç ayrı düzeyde yapılır: 1-Federal seçimler. 2-Eyalet seçimleri. 3-Okul ve aile birlikleri seçimleri.
Amerikan seçimleri çok zor ve yoğun bir süreç olduğu için, halkın çoğunluğu oy kullanmak istemez. Seçim mevzuatı, vergi mevzuatı gibi çok yorucu ve karmaşıktır. Ancak son Amerikan seçimlerinde, halkın katılım oranı yükselmiştir.
Sonuç olarak denilebilir ki: Amerikan başkanlık sistemi, dünyada en üstün ve ileri düzeyde bir hukuk ve devlet sistemidir. Siyaset bilimcilerine göre, böyle bir sisteminin uygulanabilirliği konusu, ülkelerin toplum yapısı, toplum kültürü ve gelişmişlik düzeyi ile yakından ilgilidir. Nitekim bu sistemi uygulamak isteyen bazı gelişmiş ülkeler başarılı olamamışlardır. Siyaset bilimcilerine göre, başkanlık sisteminin en büyük tehlikesi, bu sistemin bazı ülkelerde kolayca ?monarşi? ye dönüşebilir olmasıdır. Dünyada 194 ülke bulunmaktadır. Bu ülkelerdeki toplum yapıları ve yönetim şekilleri, küreselleşme olgusuna karşın, farklıdır. Bu nedenlerle, öyle anlaşılıyor ki, bu konu siyaset bilimcilerini daha çok uzun seneler meşgul edecektir.