93 Harbi ve Plevne Savunması * Haydar Aksakal

05.08.2013 / 00:00

93 Harbi veya 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı, yaklaşık 1yıl devam etti. Yüz binlerce insan öldü. Milyonlarca Osmanlı vatandaşı mülteci durumuna düştü. Savaştan sonra, Anadolu'ya büyük göç dalgalarının ulaşması, acılara ve gözyaşlarına neden oldu…

93 Harbi, Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit ve Rus Çarı II. Alexander döneminde yapılan Osmanlı-Rus Savaşı'dır. Rumi takvime göre, savaşın başladığı tarih 1293 yılına denk geldiği için Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilinir. Osmanlı Devleti, Batı'da Balkan, Doğu'da Kafkas Cephesi'nde savaşmak zorunda kalmıştır.

Osmanlı Devleti topraklarında yaşayan Hıristiyanların, insan haklarının çiğnendiği iddia edilmiş, kamuoyu oluşturulmuş ve azınlıklar isyana yönlendirilmiştir. Rusya'nın Balkanlardaki genişleme siyaseti, Romanya ve Bulgaristan'ın bağımsızlık istekleri savaşın nedeni olmuştur.

Balkanlardaki tüm sorunları çözmek, savaşı önlemek için Avrupa'nın güçlü devletleri, İstanbul'da Tersane-i Amire'de uluslararası bir konferansın yapılmasına karar verdi. Konferansın kararlarını yumuşatmak için II. Abdülhamit, konferansın yapıldığı, 23 Aralık 1876 günü I. Meşrutiyeti ilan etti. Osmanlı Devleti, konferansta talep edilen teklifleri reddetti.

Rusya, 24 Nisan 1877'de Eflak Ve Buğdan'a girerek savaşı başlattı. Romenler Rusların safında savaşa katıldı. Bulgar isyancıları ve Sırplarda onların yanında yer aldı. Osmanlı Devletini iki cephede kıskaca almak isteyen Rusya, 27 Nisan 1877 tarihinde Doğubayazıt'a girdi.

Rus ve Osmanlı güçlerinin yoğunlukla toplandığı bölge, Tuna Nehri'nin bulunduğu cepheydi. Savaş başladığında Çırpanlı Abdülkerim Nadir Paşa, Balkanlardaki tüm Osmanlı birliklerinin en üst düzeydeki komutanıydı. Bölgedeki Osmanlı kuvvetleri Doğu, Batı Tuna ve Balkan ordusu olmak üzere üç ordudan oluşuyordu. Rus Savaş birliklerinin komuta eden kişi General İosip Gurko idi.

Rus Ordusu Tuna Nehri'ni geçerken, Romen topçuları nehirdeki Osmanlı ganbotlarını dağıtarak Osmanlı deniz gücünü ortadan kaldırdı. Savaşın ilanından iki ay sonra Rus askerleri teknelerle, direniş ile karşılaşmadan nehri geçmeye başladı, beş gün sonra Ziştovi ve Niğbolu'ya taarruz edildi.

Bu iki kentin düşmesi Türk kamuoyunda büyük üzüntüye neden oldu. 17 Temmuz 18772de Şıpka geçidi de düştü. Vidin'deki Osman Paşa birlikleri Plevne yönüne doğru yürüyüşe geçti, bölge kontrol edilecek ve Niğbolu kurtarılacaktı…

Ruslar, 30 Ağustos 1877'de Plevne'nin ön saflarını ele geçirdi. Bir müddet sonra Osman Paşa'nın emrindeki taburlar tabyalara geri aldı. Osmanlı birlikleri Şıpka Geçidi'ni geri almak için savaşırken Rus Generali Yuri Şilder-Şuldner komutasındaki birlikler Plevne Kalesi'ni abluka altına almaya başladı. Kuşatmaya Rumen askerleri de katıldı. Rus ordusu aylarca süren taarruzlarına devam etti, çok zayiat verdiler. 5 ay boyunca Ruslar kasabayı ve Plevne Kalesi'ni ele geçirmek için savaştı. Rus askerlerinin taarruzları püskürtüldü. Rus ordusunun morali bozuldu.

Avrupa kamuoyunda Rusların yenileceği söyleniyordu. Osmanlı askeri, başarılı bir savunma stratejisi uyguladı. Plevne'ye Lofça Kasabası'ndan lojistik destek geliyordu. Plevne'deki Osmanlı gücü 40.000 kişiye ulaşmıştı.

Rus generalleri kasabayı tam bir kuşatma altına aldılar. Plevne'ye giden tüm yollar kapatıldı. Osmanlı ordusunun direnişi devam ediyordu. 13-14 Kasım ayındaki Rus ve Romen saldırıları da püskürtüldü. Osman Paşa, Plevne'ye yardım gelebilir ümidindeydi fakat Osmanlı ordusunun taarruzlarından sonuç alınamıyordu.

2 Ekim 1877 tarihinde Mehmet Ali Paşa başkomutanlık görevinden alındı, yerine Süleyman Hüsnü Paşa getirildi. 4 Aralık 1877'de kazanılan Elena Muharebesi Osmanlı Ordusu'na fazla bir yarar sağlamadı. Osmanlı askerleri son çare olarak yarma hareketine girişti, Rusların ilk hatları yarıldı, başarıya ulaşmak zordu, Rusların askeri gücü fazlaydı…

Plevne Savaşları, tarihin akışını değiştiren olaylardan birisidir. Osman Paşa, 5 ay Rusları durdurarak ilerlemelerini geciktirmiştir. 10 Aralık 1877'de Osman Nuri Paşa teslim olmayı kabul etti. Plevne Kalesi ve kentinin düşmesi, 93 Harbinin kaybedilmesine neden olmuştur. Teslim olan Osman Paşa, Rus Çarı ve ordusu tarafından saygı ile karşılandı, Rus komutanına teslim ettiği kılıcı kendisine iade edildi. Savaş sonunda Osmanlı topraklarına dönen Osman Paşa, II. Abdülhamit tarafından saray mareşalliğine getirildi.

Ruslar, Plevne'de 35.000 askerini kaybetmişti. Plevne'nin düşmesinden sonra düşman askerlerine İstanbul'un yolu açılmış oldu. Bulgar halkı, Türk yaralılarını katletmeye başladı, Sırplar da Osmanlı'ya karşı yoğun saldırıya geçti. Sırbistan'ın bazı bölgelerini ele geçirdiler.

Savaşa hazırlıksız yakalanan Osmanlı Orduları, savunma savaşı yapmak zorunda kalarak çok ağır bir yenilgi aldı. Rus orduları Osmanlı'nın savunma hatlarını kırdı ve İstanbul'un yakınında bulunan Yeşilköy'e kadar ilerledi. Osmanlı Devleti, Ayastefanos Antlaşmasını imzalamak zorunda kaldı. Tarafsız kaldıklarını söyleyen Batı Avrupa Devletleri antlaşmanın koşullarını onaylamadı, arabuluculuğa soyundular ve yeniden toplanan Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devleti Balkanlardaki topraklarının büyük bir kısmını kaybetti.

93 Harbi; Balkanlar, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Sırbistan, Karadağ, Romanya ve Kafkasya'nın zaferi ile sonuçlandı, Ayestefanos ve Berlin Antlaşması ile onaylandı.

Osmanlı İmparatorluğu, savaşa 281.000 kişi ile katıldı, 30.000 şehit verdi, 90.000 kişide hastalık sebebiyle öldü.

Rusya 410.000, Romanya 60.000, Sırbistan 81.500, Bulgaristan 40.000 ve Karadağ 25.000 askerle savaşa katıldı. Rusya, savaşta 15,567 ölü, 56.652 yaralı, 81.363 hastalık sebebiyle ölü, 1.713 başka sebeplerden ölü, 3,500 kayıp verdi, 35.000 askeri terhis etti.

Romanya, 4,302 ölü ve kayıp, Bulgaristan, 15.000 ölü ve yaralı, Sırbistan'ın ise 5.000 ölü ve yaralısı vardı.

Sonuç olarak 93 Harbi, yüz binlerce insanın ölmesine, yaralanmasına, hastalanmasına, evlerin ve iş yerlerinin yıkılmasına, büyük göçlere ve Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesine neden oldu.