Zippasla * Haydar Aksakal

17.09.2012 / 00:00
Binlerce yıl önce yaşadığımız topraklara ve Manisa Dağı?na, Hititler tarafından Zippasla ülkesi adı verildi. Bir kentin tarihini ortaya çıkarmak için, geçmişten bugüne yaşanan tarihi olayları, siyasi ve sosyal yapıyı, ekonomilerini, dinsel inançlarını, kültürlerini, sanatlarını, onları etkileyen olayları, yaşadıkları coğrafyayı, jeomorfoloji ve çevreyi iyi bilmemiz önemlidir. Manisa Dağı?na ve çevresine, kent değil ülke adının verilmesi, yerel güçlü bir krallığının varlığını işaret ediyor. Onların burada yaşadığının delilidir.
Hitit Yeni Krallık Döneminin ilk yıllarında, Anadolu?da siyasi bir karışıklık vardı. Batı Anadolu kıyılarında iktidar mücadelesi devam ediyordu.
Madduwatta Manisa?da yerel bir prensti. Onun topraklarına ve iktidarına karşı, Ahhiyawa?ya gelen Attarasiya?nın hedefi haline geldi. Attarasiya, yüz atlı savaş arabası ile Zippasla?ya saldırdı. Madduwatta bu saldırıya fazla dayanamadı, ülkesini terk etti ve Hititlere sığındı. Hititler, Batı Anadolu?da uygulayacakları yeni stratejik politikaları yüzünden Madduwatta?yı kabul ettiler. O?nu Zippasla Dağı ülkesi topraklarına yasal olarak atadılar.
Madduwatta, Hititler adına bir sınır kalesi olan Zippasla ülkesini yönetmek, Batı Anadolu?da olan olayları Hattuşa?ya duyurmak görevini üstlenmişti.
Ayrıca kendiside, Hattuşa bölgesinde meydana gelen olaylardan haberdar oluyordu.
Madduwatta güçlü olduğunu zannediyordu. Hititlerin haberi olmadan, Arzawa?ya karşı girişimlerde bulundu. Korkunç bir yenilgiye uğradı ve bütün topraklarını kaybetti.
Madduwatta için kötü bir son başlamıştı. Fakat Hititler yine devreye girdi. Politikaları ve gelişen olayları uzaktan izlemeye başladı. Bölgedeki siyasi kargaşa bitmiş değildi.
Attarasiya Zippasla Dağı üzerindeki iddialar üzerinde durarak ön plana çıktı. İkinci defa saldırıya geçti. Madduwatta, Hattuşa?dan yardım istemek zorunda kaldı.
Hitit Orduları Batı Anadolu?ya yaptığı sefer sırasında Ahhiyawa ile şiddetli bir harp oldu. Attarasiya bu savaşta tekrar yenildi. Atalarının memleketini terk etmek zorunda kaldı.
Hititler, olayları uzaktan izleme politikasını askıya aldı ve Batı Anadolu kıyılarında, Arzawa?da ve Seha Nehir Ülkesi?nde güçlerini gösterdiler.
Bölgede hala karışıklık bitmiş değildi. Madduwatta daha sonra bağımsızlık kazandı. Hititler eski düşmanı ve ikiyüzlü politika izleyen Madduwatta ile ittifak kurdu. Daha sonra onun Arzawa krallığını kabul etti. Madduwatta, Zippasla Dağlık Bölgesini, orada yaşamak için aldı. Zippasla Dağı ve Ahhiyawa ülkesi, Hititlerin Batı Anadolu?daki maden yataklarına ve stratejik yollara yakın olduğundan Hitit kuvvetlerinin sürekli tehdidi altında kaldı.
Zippasla Dağı Ülkesi?nin ekonomik, siyasi ve askeri çıkarlar açısından önemli bir stratejik konumda olduğu biliniyordu. Zippasla Arzawa ile komşuydu.
Anadolu?nun Batı kıyılarında ve güneybatı köşesinde bulunan limanlar, deniz ticaretinin yürütülmesi bakımından önem taşıyordu. Akdeniz Bölgesi?nde bulunan egemen güçler için hedef haline gelmişti. O yüzden Zippasla, Attarasiya, Ahhiyawa ve Arzawa ülkesi önemliydi. Bu coğrafi ve ekonomik çıkarlar göz önüne alındığında Madduwatta?nın durumu önem kazanıyordu. Zippasla, Seha Nehri Ülkesi?nde Pisidya?ya (Pitassa) çok yakındı, birinci derecede öneme sahipti. Madduwatta?nın, Pisidya Kenti?nin yönetenlerle sosyal boyutta yakın ilişkileri vardı. Bu bölgede yapılacak kazılar, M.Ö. 2. Bin yıllarına ışık tutacaktır.
Antik döneme gelindiğinde Manisa adı hakkında değişik söylenceler ortaya çıktı: M.Ö. 6. Yüzyılda Milaslı Thales, ?bir demir parçasının başka bir demir parçasını çekebileceğini ispat etmişti.? Söz konusu demir parçalarının içinde bulunduğu taşlar Magnesia?dan getirildiği için bu taşlara ?Magnêtês Lithos (Manisalı taş/Manisa taşı? adı verildi.
Magnesia, Magnêtês, Magnet, mıknatıs!