ESHAB-I KEHF ALAŞEHİR'DE Mİ YAŞADI * Haydar Aksakal

18.08.2014 / 00:00

Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde, Allah'ın varlığına inananlar, yönetimden ve baskılardan kaçarak Enjülos Dağı'nda bir mağaraya saklandı. Yanlarında çobanın köpeği Kıtmir de vardı. Bu yedi kişi mağarada uykuya daldı.

309 yıl devam eden uykudan sonra uyandılar. Hiç birisi uzun bir süre uyuduklarının farkında değildi. Karınları acıktı. İçlerinden Maksimilyanus'u ekmek almak için çarşıya, Philadelphia Kenti'ne gönderdiler. Fırıncı parayı tanımadığı ve çok eski olduğu için almadı. Bunun üzerine olaylar değişik şekilde gelişti.

Söylencelere göre, bu efsane kişilere, Eshab-ı Kehf veya Ashab- Kehf, Yedi Uyurlar denir.

Kur'anı Kerim'in XVIII. suresinde anlatılan bu kişiler hakkında, Müslüman ve Hıristiyan yazarlar çeşitli bilgiler vermiştir. Sayılarının yedi olduğu rivayet edilmektedir.

Kehf Suresi, 9. Ayet: “Sen, hikayeleri kitabelere geçen mağara ehlinin başından geçenleri en meraka değer, en gizemli ayetlerimizden bir olarak görüyorsun, öyle mi ?”

Yedi Uyurların uyudukları mağaranın, bir söylenceye göre Efes'te, başka bir söylenceye göre de Antalya ve Urfa … yöresinde olduğu söylenmektedir.

Günümüzde ise gözler Manisa'ya Alaşehir'e çevrildi. Eshab-ı Kehf hakkında çevrilen bir filmde Philedelphia, Ürdün Devleti'nin Başkenti Amman'nın eski adı olarak söylenmiştir.

Alaşehir 'in Antik dönemdeki ismi de Philedelphia'dır.

Alaşehir'deki, S.Jean kilisesinin büyüklüğü ve o dönemki ihtişamı yüzünden 'Yedi Uyurlar' olayının araştırmaya değer olduğu söylenmektedir.

Ammonluların başkenti, Rabbath Ammon'dur. Helenistik dönem Philedelphiası'nın yerini almıştır (MÖ III. yüz yıl). Yöremizdeki Philedelphia ise Manisa ili sınırları içindedir.

Ashap veya ashab; sahipler, bir özelliğe sahip olan, tanınmış ünlü kişiler demektir.

Eshab, çoğul şeklidir

Hazreti İsa'nın doğumundan 137 yıl sonra, Roma İmparatorluğu'nun 890'ncı yılında Anadolu'nun kuzeyinden, Suriye'nin güneyine kadar uzanan bölge Romalıların kontrolü altındaydı. Roma'dan gelen özel ulaklar, kentin komutanı Diyekletianus'a Roma İmparatoru Adrianus'un Doğu Roma'yı ziyaret edeceğini, Phidelphia'ya da uğrayacağını haber verdi.

Bu karşılamanın görkemli olması istendi.

İmparator Phidelphia'ya geldi. Görkemli bir şekilde karşılandı. Kral Diyekletianus, sarayda imparatora: “Benim ve Romalıların tanrısı Adrianus'a selam, büyük ve üstün Jüpiter'e selam” diye övgüler düzdü.

Baş Danışman Maksimilyanus ise: “Bu evrende yerin ve göğün yaratıcısından başka bir tanrı yoktur. İbrahim, Nuh, Musa, Davut, Süleyman, İsa ve adı övülmüş olan, cihanın beklediği son peygamberin tanrısı, insanları hidayete erdirmek için insanların içinden seçtiği peygamberleri çıkarmıştır. Allah bütün zalimlerin cehennemde yanacağına söz vermiştir.

Biz, Jüpiter, Apollon, Mars, Herkül, Adrianus ve başka başka adlardaki tanrıları tanımıyoruz. Biz ezeli ve ebedi olan gücü her şeye yeten evrenin mutlak hâkiminden başkasına boyun eğmeyiz” deyince İmparator güldü.

Kral, 'Maksimilyanus sen neler söylüyorsun' diye çıkıştı.

Maksimilyanus'un yanına arkadaşları da geldi, altı kişi oldular. “Bizde onun yanındayız onun söylediği her şeyi onaylıyoruz. İmparatorda hepimiz gibi bir insandır. Daha ne zamana kadar sizin gibi bir insan olan İmparatora yâda taştan, gümüşten veya altından yaptığınız heykellere tapacaksınız. Bizim tanrımızın ne bir ortağı, ne de bir oğlu var. Bu evrenin Allah'tan başka düzenleyiciye ihtiyacı yoktur.”

İmparator, 'bu kadar yeter' diyerek ayağa kalktı ve onların hemen tutuklanmasını emretti.

Altı kişi işkenceye tabi tutuldu…

Roma döneminde, İsevileri yakalayıp tutukluyor ve elebaşlarını çarmıha geriyorlardı.

Gardiyan Fidyas, “Asla bu yiğit insanların ölmesine izin vermemelisiniz” diye Helen'e seslendi. Daha sonra Fidyas, altı arkadaşın zindandan kaçmalarını sağladı.

Kentin kapıları tutuldu, askerler onları aramaya başladı. Kaçaklar iki üç gün önce tanıştıkları, Çoban Antonyus'un evinde saklandılar.

Maksimilyanus'un içindeki ses, onların köyün yakınlarındaki Enjülos Dağı'ndaki mağaraya sığınmalarını söyledi. Çoban da onlarla gitmek istedi, kabul etmediler.

Tek tek evi terk ettiler…

Mağaranın kapısında Çoban Antonyus ve köpeği Katmir'i görünce şaşırdılar.

Çok yorgun olduklarını, uykuları geldiğini söylediler. Çoban, mağaranın kapısına çıktı, etrafı kontrol etti. İçerdekiler “hiç bu kadar uykuya hasret kalmamıştık” diye söylendiler…

Efes Kenti'nde, gymnasium'dan doğuya dönen yol Panayır Dağı'ndaki Yedi Uyurlar Mağarası'na gider. Söylencelere göre; İmparator Decius zamanında (MS 249-251) putperestlerin zulmünden kaçan yedi genç, köpekleri Kıtmir ile mağarada yüzyıllar süren bir uykuya dalmış. İnsanlar, Yedi Uyurların buraya gömüldüklerine inanıyor. Bu yerde, iki kilise ve bir çok mezar ortaya çıkarıldı.

Ashab-ı Kehf ile ilgili mağaraların sınırları içinde olduğunu iddia eden 33 kent vardır. Dördü ülkemizdedir (Afşin, Selçuk-Efes, Lice ve Tarsus). Asya'da, Uygur Otonom Bölgesi'nde bulunan mağara ve eklentileri, Uygur Müslümanlarına göre de kehf suresinde anlatılan mağaradır.