Taş Ressam Cemal Açık * Haydar Aksakal

09.09.2013 / 00:00

Resim, bilinen en eski ve köklü bir sanat dalıdır. Herhangi bir yüzey üzerine çizgi ve renkli her türlü malzemeyle yapılan bir anlatım tekniğidir. Resim sanatıyla uğraşan kişiye ressam denir. Doğanın, eşyanın, insan ve hayvanların resimlerini kendi algıladığı şekille soyut ve somut bir yaklaşımla yansıtan kişidir. Duygular, düşünceler veya olması istenen şeyler… iç dünyamızda neler varsa onlar yansır tuvale. Ressamın teknik bilgisi, yeteneği, hayal gücü ve kendisine özel bir üslubu olmalıdır. Herkes ressam, tuvale çizilen her resim de sanat eseri olamaz.

İnsanlar, binlerce yıldan beri resim sanatıyla uğraşmışlar, ilk çalışmalarını mağara duvarlarına ve kayaların üzerine yapmışlardır. Bulunan ilk resimler, Batı ve Doğu Anadolu'da mağara duvarlarına çizilmiş hayvan resimleri ve av sahneleridir.

Zaman boyutunda, resimlerin yapımında kullanılan malzemeler ve boyalar değişikliğe uğranmış, sentetik malzemeler ile de resim yapılmıştır. Batı dünyasında, milattan sonra çizilen resimler, dini konuları, kuralcı ve sembolik bir şekilde resmetmeye odaklanmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu (1860-1869) döneminde, Paris'te Gérôme'un öğrencisi olan Osman Hamdi Bey'in, İstanbul'a döndükten sonra gerçekleştirdiği Sanayii Nefise Mektebi'ni kurmasıyla resim sanatı ülkemizde yayıldı. Dünya resim tarihinde birçok Türk ressamı yer almaktadır.

İslami resimler; 18. Yüzyıl ortalarına kadar soyut desenler, hat sanatı, Ebru ve Minyatür sanatı ile sınırlı kalmıştır. Resim sanatı gelişmediği için, bugün gelinen Resim Sanatı ile alakası yoktur. Oysa Kanuni Sultan Süleyman'ın Manisa'da Sancak Beyi olarak görev yaptığı dönemde, annesi Hafsa Sultan'ın yaptırdığı ve 1522'de tamamlanan Sultan Camii'nin son cemaat yerinde 16. Yüz yıl Osmanlı Resim Sanatını görmek mümkündür.

Kula'nın Emre Köyü'nde 1547-1548 yıllarında yaptırılan Carullah Bin Süleyman Camisi'nin içinde ve dışında Resim Sanatı çok zengin bir şekilde görülmektedir. Caminin içindeki kitabeden, Şehzade Abdurrahman Efendi'nin camideki resimleri 1808-1809 yıllarında yaptığı anlaşılmaktadır. Camide görülen birbirinden güzel süsleme kompozisyonlarından hiçbirisi, diğerinin aynısı değildir. Resimlerin tümü iki boyutludur.

Anadolu'da duvar ressamı olarak Zileli Emin ve Ali Miralaygil tanınmaktadır. Kula'nın Emre Köyü'ndeki Carullah Bin Süleyman Camii'nde resimleri yapan Şehzade Abdurrahman Efendi, Anadolu'da adı zikredilen Duvar Ressamlarının üçüncüsü olmaktadır. Manisa Resim Sanatının tarihi için önemlidir.

Doğadan sanata yönelen Manisalı Taşresim Sanatı ustası Cemal Açık, konuşan taşlarıyla açtığı resim sergilerinde ilgi çekiyor ve izleniyor.

Cemal Açık 1950 yılında Manisa'da doğdu. 1969'da Ticaret Lisesi, 1974 yılında Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesini bitirdikten sonra, çeşitli şirketlerde Muhasebe ve Mali İşler müdürlüğü yaptı. Güzel sanatlara olan ilgisi uzun yıllara dayanıyor. Öğrencilik ve meslek hayatında sanat, onun yaşam tarzı oldu. Sanatta yeni bir soluk olarak gördüğü “Çağdaş Mineral Taşresim” sanatını sevdi ve öz veri isteyen bu sanat dalına yöneldi.

Cemal Açık, Taşresim sanatı için, doğadaki taşları topluyor, yıkıyor, temizliyor, atölyesinde belirli derecelerde havanda döverek inceltiyor ve renkli ufak parçacıklar haline getiriyor. Sonra tuvalin karşısına geçip onları yerleştiriyor. Değerli taşlardan yapılan resimler ayrı bir değer kazanmakta ve ilgi çekmektedir. Sanatçı çalışmalarını 'Konuşan Taşlar' adı altında hazırlamaktadır.

Çalışmaları genellikle Osmanlı Dönemi, Antik Şark Klasikleri, Roma çağı ve Yunan mitolojisi reprodüksiyonları üzerine yoğunlaşmış, çektiği fotoğraflar da tablolarında bir değer kazanmaktadır.

Kültürlerin geçmişini günümüze taşımak için uğraş veriyor. Gelecek kuşaklara yeni ve değişik güzellikler sunuyor. Bunları yaparken dikkatleri doğaya çekiyor. Doğanın korunması gerektiğine ve insanla ayrılmaz bir bütün olduğuna inanıyor. Doğa ve sanat, onun ellerinde birleşerek yeniden hayat buluyor.

Milyonlarca yıldan beri doğada bulunan, dünyamızı ve bizim vücut yapımızı meydana getiren taşlar (mineraller), her zaman insanın dikkatini çekmiş ve ilk resimler taşların üzerine çizilmiş, ilk heykeller kayalar oyularak yapılmıştır.

Mısır piramitlerinden de eski, Dünyanın İlk Tanrısal Kaya Anıtı Niobe, antik dönemde yaşayan yerel sanatçıların eseridir. Çaybaşı'nda, Niobe Anıtı devamında kayalar üzerinde aslan resimleri ve heykelleri yapılmıştır. Doğa, sanat ve insan üçgeni kendiliğinden güzel bir ortaklık meydana getirmiştir. İnsan, ister istemez her türlü koşulda doğa ile bütünleşmektedir.

Taşresim sanatında kullanılan taşlar, doğadaki doğal taşlardır. Doğal taşlar ile yapılan resimlerde boya yoktur, renkler taşların doğal rengidir. Resimlerde kimyasal madde ve boya kullanılmadığı gibi, güneşten de etkilenmez. Renkli taşların rengi atmaz ve solmaz. Resim yaparken kullanılan taşlardan bazıları; lidit, dişten, pirit, kumtaşı, kuvars, kalsit, bazalt, andezit, akik ve benzerleridir.

Sanatçı, Osmanlı dönemi, antik şark klasikleri, Roma çağı ve Yunan mitolojisi reprodüksiyonları üzerinden çalışmalarını yoğunlaşmıştır.

Manisalı ressam, kültürlerin geçmişte bıraktıkları izleri günümüze taşımak, geleceği bu kültür üzerinden yorumlamak arzusuyla birbirinden değişik eserler ortaya çıkarıyor. Bu tekniği, sanat dünyasına tanıtmak için kullanmakta ve emek vermektedir.

Yeni sanatçıların yetişmesi için, sergiler açmaya, eserlerini insanlarla buluşturmaya başladı. Açtığı sergiler ilgi ve beğeni ile izleniyor. SESAN (Serbest ressamlar) ve Turkısh Painting üyesi olan sanatçı, çalışmalarına İzmir'de kendi atölyesinde devam etmektedir.