Şiirin Kanadında * Bedriye Aksakal

19.11.2013 / 00:00

23 Kasım 2013 Cumartesi günü, Salihli Şiir İkindileri'nde şairler şiirleriyle bir kez daha haksızlıklara şiirleriyle direnecekler. Ve şairler şiir severlerle şiirin ırmağında birlikte yol alacaklar.

Şiirin başkenti olan Salihli'ye; Ataol Behramoğlu, Nihat Behram, Ahmet Telli, Cengiz Bektaş, Cevat Çapan, Özdemir İnce, Ülkü Tamer, Refik Durbaş ve sanatçı Sadık Gürbüz…geliyor.

On yıldır Manisalı şiir severlere araba gönderen Salihli Belediyesi Kültür Sanat Müdürlüğüne, Belediye Başkanı Mustafa Okay'a sonra şair oğul Tuğrul Keskin'e, Alper oğula ve emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ediyorum.

29 yıldır süre gelen “ŞİİR İKİNDİLERİ”nin başladığı yıllardan bu zamana dek dinletilere her daim gittim. Bu anlamlı etkinliği başlatan Zafer Ağabeyime (Keskiner) Şadan Gökovalı'yı da anmak istiyorum. Onlarla başlayan dinleti, çağıl çağıl akıyor. Şiirin ırmağında beslenen Salihlili çocuklar- gençler ne çok şanslılar. Şairlerin şiirlerinin kanatlarına tutunup, direnmeyi öğrendiler. Şiirlerin kanatlarına tutunup, haksızlığa karşı gelip birer Köroğlu oldular. Şiirlerin kanatlarına tutunup, Erzurumlu Emrah, Dadaloğlu, Pir Sultan Abdal oldular. Sonra Mevlana- Yunus Emre olup sevgiyle dünyayı döndürdüler. Ve şiirin ırmağında cumhuriyet ışığıyla aydınlanıp, Atamızın özlem duyduğu gençlik oldular.

Salihli ne değin şanslı. Yirmi dokuz yıldır şairler şiirleriyle Salihli'nin sokaklarında- caddelerinde dolaşıp insanların yüreğine girdi.
Salihli Şiir İkindilerinde kimler geldi geçti. Can Yücel o gür sesiyle :
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru…”

Şairler “ŞİİR İKİNDİLERİ”nde halkla kucaklaşıyor. Yanı başımda kara gözlü şair oğul Tuğrul Keskin: “Ben Babek”im diyor. Oğulun gözleri çakmak çakmak bu kez göğe uzanan merdivenden sesleniyor:

Bir zaman göğe uzanan merdivenden
Nehir şimdi payımıza düşen
Kırılası ellerimizle diktiğimiz diken
Ah bu aşk benimdi dedirtiyor incitirken
Bak ki kurudu çölde, diktiğimiz diken

Ah bu benim aşkımdı kurudu gitti
Ah bu benim aşkımdı duyuyor musun
Duyuyor musun ey aşkın yaralı sahibi
Kerbela ateşler içinde kavrulurken.