Saygı Lütfen, Sevgi Lütfen?

Özel hayatın gizliliği en önemli kişilik haklarındandır.Anayasamızla koruma altına alınmıştır.Anaya-sa?nın 20.maddesi ?Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip-tir.Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz?? Bu madde Anayasa?ya eğlence olsun diye konulmadı.Kanunlarda ihlalin cezası var, tazmini var. Kimse kimsenin özel hayatına dışarıdan bakarak hüküm veremez.Bunu yaparsa çok büyük bir haksızlık ve çok büyük saygısızlık etmiş olur.Herkes kendi hayatından mesuldür ve kendi hayatı hakkında kim-seye hesap vermek, açıklama yapmak zorunda değildir.Bu anlamda herkesin kendi özel hayatına saygı gösterilmesini talep etme, uymayanları yargı yolu ile buna uymaya zorlama hakkı vardır. Kimse herkese saygı duymak zorunda değildir ama herkesin ölüye saygı duyması insanlık gereğidir. Siz de biliyorsunuz ki hiçbir kadın azize olmak durumunda değildir.Tıpkı her erkeğin aziz olması gerekme-diği gibi.Bir aziz veya azize ölünce saygı duyup, azize ya da aziz olmayan ölünce saygı duymamak o kimsenin kendi insanlık anlayışı ile alakalı bir durumdur.Azizlik ve azizelik gibi kavramlar insanlık ölçü-sü değildir ama saygı duyup duymamak insan olmanın önemli bir göstergesidir.Ne yazık ki insanım di-ye geçinen çoğu insan bu meziyetten yoksun.Şimdilik söyleyeceğim bu kadar?
CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ KADIN ÇALIŞMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Celal Bayar Üniversitesi bünyesinde ?Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi? kuruldu ve geçtiğimiz günlerde ilk toplantısını kadın rektör yardımcısı Sn.Prof.Dr.Süheyla Sürücüoğlu başkanlı-ğında gerçekleştirdi.Bir önceki dönem Rektörü zamanında kurulmuş olduğunu bildiğim Merkezin amacı ?yurt içinde ve dışında kadın sorunları ile ilgili her alanda araştırma yapmak, kadın değerlerinin ve durumunun geliştirilmesi için tüm ulusal ve uluslar arası örgütlerle işbirliğini sağlamak olarak açık-lanmış.?Çok zorlu bir görev üstlenmiş olan Merkezin çalışmaları kadınlar için çok önemli adımlar ata-bilir.Ancak buna gerçekten asıl görevleri yanında nasıl zaman bulabilecekleri insanın kafasında soru işaretleri oluşturuyor.Türkiye?de ?kadın araştırmaları merkezlerinin? sayısı az.Celal Bayar Üniversitesi bu anlamda diğerlerinden önde.Merkeze çalışmalarında başarılar diliyorum ve başarılarını takip ede-ceğimi ?başarılarını yürekten isteyerek-belirtmek istiyorum.
TARZAN HEYKELİNE NE OLDU?
Fatih parkının caddeye bakan kısmında bir küçük Tarzan heykeli vardı.Tarzan?ın heybetini yansıtmak-tan biraz uzak idiyse de oğlumun dikkatini çekiyordu her önünden geçişimizde ?anne bak Tarzan-de-meyi hiç ihmal etmiyordu.Şimdi ise her geçtiğimizde ?anne Tarzan heykeli nerde-diye soruyor.Ben de bilmiyorum oğlum diyorum, ne diyeyim başka?))
Çocuklar Tarzan?ı çok seviyorlar ve heykeline bakmak bile onları mutlu ediyor.Tarzan?ın heykeline ne oldu hakikaten sormak isterim? O, Manisa için önemli bir değer ve onu yaşatmak da çok önemli. Hey-kelinin tekrar yerine konmasında sanırım bir sakınca yoktur. Şayet olmuyorsa Tarzan?a yakışır yeni bir heykel neden mümkün olmasın ki?Gerçi biz sanatı ve heykeli fazlasıyla lüzumsuz bulan bir milletiz fa-kat sanatsız bir hayat eksiklik hissi uyandırıyor.Dünyada da bu böyle?