Saatleri Ayarlama Enstitüsü

“Ne kadar garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından bahsederiz;fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?”
?saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır?. Bu da gösterir ki, zaman ve mekan, insanla mevcuttur!?
?ayar,saniyenin peşinden koşmaktır.
Ahmet Hamdi Tanpınar?ın ?Saatleri Ayarlama Enstitüsü?romanından bu cümleler.Beğenerek okuduğum romanlardan.Sırbistan?da ?Yılın Kitabı?seçilmiş. Sırpçaya çevirisi yapılarak, Sırbistan?da okuyucularla buluşturulan ?Saatleri Ayarlama Enstitüsü? daha önce de Almanya, Arnavutluk, Lübnan ve Hollanda?da yayımlanmıştı. Sırplardan da yoğun ilgi gören kitap, ?sanatsal nitelik ölçütünü göz önünde bulundurularak? yılın kitabı unvanına kavuşmuş . Kültür ve Turizm Bakanlığı?nın, TEDA projesi kapsamında 2010 yılı başında Sırpça çevirisi için destek verdiği Tanpınar?ın ?Saatleri Ayarlama Enstitüsü? adlı kitabı Sırp DERETA Yayınevi tarafından yılın kitabı seçilmiş.
Tekrar okudum romanı bu hafta. Aslında kitap, adının çağrıştırdığının aksine, bir enstitüyü değil, kitabın baş kahramanı, anlatıcısı ve yazıcısı Hayri İrdal?ın hayat öyküsünü anlatıyor.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü Doğu ve Batı uygarlıkları arasında bocalayan toplumumuzun yanlış tutumlarını, davranışlarını, tuhaflıklarını alaya alan, eleştiren bir romandır. Eser çocukluğu Abdülhamit döneminde geçen, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerini de yaşayan romanın kahramanı Hayri İrdal?ın anıları şeklinde verildiğine göre söz konusu hiciv son elli yıllık Türk toplumuna yöneltilmiş .
Roman ?Büyük Ümitler, Küçük Hakikatler, Sabaha Doğru ve Her Mevsimin Bir Sonu Vardır? adlı 4 bölümden oluşmaktadır.
İlk olarak kitabın kahramanı, anlatıcısı, kendi kendini kılı kırk yaran bir gözlemle anlatıyor. Bu , bir özeleştiridir ve acımasız bir eleştiridir. Yetişme şartları ve yetiştiği çevre anlatıcının bu özdeğelendimesinde yerlerini aldıkça Tanpınar birey-toplum-etkileşim-sonuç eşleştirmelerini tamamlıyor. Okur anlatıcının biraz da doğuştan farklı karakterinin etrafını saran toplumsal faktörlerle nasıl da olması gereken kıvama geldiğini, farklılaştığını, kolaylıkla anlayabiliyor. Ama Tanpınar bu birey-toplum değerlendirmesinde okuru sıkmamayı başarmış; en zorlu ruhsal çıkarımlar ve en sıkı toplumsal çözümlemeler usta ve geçekten ironik bir mizah/hiciv tekniği kullanılarak aktarılmış..
Müthiş bir konuşmacı ile karşı karşıya olduğunuzu anlıyorsunuz romanı okurken. Kişileri sıkmadan saatlerce kendini dinletmeyi bilen insanlardan biri var karşınızda ve de bu arada çok derin işlerden bahsediyor. Ama gülüyorsunuz da ara ara.
Toplumda rastlanabilecek en sıradan ve önemsiz adamlardan en uçtaki tiplere dek bir görünüm Tanpınar?ın elinden elimize sunulmuştur. Toplumun bireyi nasıl etkilediği ilk bölümün ana temasıdır . Üzerinde durduğu diğer temalar ise zaman, hürriyet, fakirlik, itilmişlik gibi onlarca kavramdır. Böylece ilk bölüm sona erdiğinde bir insanı ve çevresini avucumuzun içi kadar iyi tanımaktayız.
Daha önce Almanya, Arnavutluk, Lübnan ve Hollanda?da yayımlanan,dünyanın çeşitli dillerine çevrilen Saatleri Ayarlama Enstitüsü?nü eğer okumadı iseniz okumaya başlamanızı öneririm.