11 Haziran 2013, 15:45
Taksim Gezi Parkı protestoları ve günlerdir devam eden direniş hareketleri üzerine söylenecek ne
çok şey var!Demokrasi kelimesini dilinden düşürmeyen bir yönetim nasıl olur da bu olaylar sırasında basını ?penguen belgeseli vs.? yayınlayarak susturmaya çalışır, sonra bu olaylar bir kısım çapulcuların işi diyerek önemsiz gösterme çabasıyla kalkıp yurt dışına gider.

Oysa şimdiye kadar hep ötelenen taraf oldu gençler. Birkaç ağacın kesilmesine tepki olarak başlayan hareket, baskıcı tavırlar nedeniyle dünya gündeminin merkezine oturdu.Ülkemizi yabancı basından takip eder hale geldik.Demek buymuş demokrasi anlayışları?

Şimdiye kadar her şeye susulmuş, her yapılan sineye çekilirken güzel?

Fakat hükümet politikaları protesto edilirken kötü?

Böyle bir yönetim anlayışı demokrasilerde olmaz.

* * *

Şuradan başlamak geremez mi?

Gençler bu olaya neden ve nasıl bu kadar sahip çıktı?

İnsanların bu baskıya, gaza rağmen mizah anlayışı neden içinizi bir nebze olsun ısıtmıyor?

Gençlerin doğaya, dine, farklılıklarına sahip çıkarak bir araya gelmeleri nasıl oluyor da sizi biraz düşündürmüyor?Ezeli rakip farklı taraftar grupları birbirine sahip çıkıyor da bu bile size bir fikir veremiyor?Politikalarınıza karşı asla bir araya gelemeyecek olanlar birleşmişken nasıl olur da bu karşı çıkış görmezden gelinir ve kötülenir?

Aklıma şu geliyor?

Yoksa siz de ?kibir? mi var?

* * *

Dindar nesil yetiştirmeye heves etmiş bir yönetimin din bilgisi olduğu düşünüldüğünde kibirden kaçınma üzerine bu denli bilgisiz olmasına bir anlam veremesem de biliyorum ki bu protestoları küçümsemek, aşağılamak, değersiz görmek doğru bir yönetim anlayışı değildir.

Kibirli bir tavırdır, küçümser bir tavırdır, yok sayan ve öteleyen bir tavırdır.

Bunun dinde de yeri yoktur.

Hatta kibir en büyük günahlardandır.

Şeytanı cennetten kovdurmuştur.

* * *

Şimdiye kadar görülmezden gelinen gençliğin dinamizmine hiçbir şey dayanamaz!

Onları sevmekten, kabullenmekten, anlayamaya çalışmaktan, problemlerini çözmeye gayret etmekten ve her şeyden önemlisi özgürleşmelerini temin etmekten başka çare yoktur.

Farklı fikir ve düşüncelere açık olmak, diyalog kanallarını açık tutmak bize ne kaybettirir?

Dönülmesi zor bir noktaya gelmeden önce durup düşünülsün!

Bu gençlerden önce yönetimin görevidir.

Karşı çıkanlar da senin insanın, protestoları yapanlar da bu ülkenin evladıdır.

Bu gençler öyle yaratıcı ki bunlara karşı çıkmak olmaz!

Çapulcu kelimesinden milyonlarca espri üretebilen bu gençlikle mücadele etmek beyhudedir.

Onlar bağrınıza basmaktan başka çareniz maalesef ki yoktur.

* * *

Siyasi partiler daha önce bu kadar genci böyle bir birlik içinde görmediklerini ifade ediyorlar!!!

Siz gençliği ne zannediyordunuz beyler??

Şimdi mi aklınız başınıza geldi..!!!

O gençlik öyle bilinçli ki hiçbir partinin şemsiyesi altına girmiyor inatla?

Çok da iyi yapıyor.

Bu gençler tüm siyasi partilere iyi bir ders verdi.

Görmezden geldiniz şimdi de onlar sizleri görmezden geliyor.

Özgür, çağdaş, bilinçli, tepki verebilen, bağımsız düşünebilen bir gençlik var bu ülkede.

Bir de bunu anlamazlıktan gelen penguenler?!!!