Önemli Bir Araştırma?

Bayram ertesinde kentimizde yeni üniversite öğrencilerini gördüğüme çok sevindim.
Ama onları banka önünde uzun upuzun kuyruklarda görmek aynı oranda üzdü.Hele ki bu sıcakta.Harç parası yatırmak için bankaların önünde oluşturdukları kuyruktan bahsediyorum.
Aklıma yıllar önce üniversiteye kayıt yaptırırken çektiğimiz çile geldi tabi.Geçen bunca yıldan sonra teknolojideki onca dudak uçuklatan gelişmeye rağmen bir değişme olmaması
ilginç bir durum doğrusu.Öğrenciye bunlar reva değil.
* * *
KADINA ŞİDDET TAM GAZ?
Şeker bayramı süresince takip ettiğim kadarı ile kadına her sebep ve vesile ile şiddet devam etti durdu.Çünkü haberlerini basından takip ettim.Bizim Yarın Gazetesi çok güzel bir haberi
Akşam Gazetesinden yaptığı alıntı ile vermiş.Haberin içeriği büyük bir gerçeği can sıkıcı olsa da bazı büyük gerçekleri ortaya çıkarıyor.Habere göre ?Sağlık Bakanlığı Türkiye?nin psikoloji haritasını çıkarmış.Her 5 kişiden birinin ruhsal sorunu olduğuna ilişkin bir araştırma sonucu yayınlanmış.(Hiç şaşırmadım!)
* * *
Araştırmaya göre 5 kişiden biri ruhsal sorunlu.
Her 10 çocuktan biri de klinik düzeyde sorunlu.(Kim yapıyor bu çocukları sorunlu acaba?)
Nüfusun %18?i yaşam boyu bir ruhsal hastalık geçiriyor.
Ruhsal hastalığı olan 6 kişiden sadece 1?i yardım arıyor.
Türkiye?de Mart 2011 itibarıyla aktif olarak çalışan 1.625 ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı bulunuyor.(Yetersiz, çok yetersiz?)
* * *
Şimdi kadına yönelik şiddet konusuna yeniden dönelim.
İnsanların bu kadar sorunlu yetiştirildiği, sorunlu olduğu ve bu dertlerine çare aramadığı bir toplumda kadına yönelik şiddetin neden durmadan arttığı gerçeği kendiliğinden ortaya çıkı-
yor.İnsanlarımız ruhsal sorunları olabileceğini kabul etmiyorlar.Şiddeti bir gereklilik, bir özellik, hatta bir erkeklik göstergesi sayıyorlar.Dolayısı ile şiddet bir sorun olarak kabul bile görmüyor.(Uyan artık sevgili Devletim, gör artık ve çöz artık.)
Bence bu önemli araştırmanın sonuçları gerçekten kadına(hatta çocuğa)yönelik şiddetin açık-lanmasına yardımcı olabiliyor.Ruhsal sorunların şiddetin artmasında ve zayıf durumda olan kadına bu oranda yansımasına şaşmamak ve sorunun çözümünde bunları da hesaba katmak gerek diye düşünüyor ve bu anlamda çözümde yararlanılabileceğini düşünüyorum.(İnşallah!)
* * *
Felsefe?den anlamam ben diyenler için ?Kolay, kısa, keyifli felsefe? kitabı yayınlanmış.Ger-çekten keyif alınabilecek bir felsefe kitabı olmuş.Ömer Sevinçgül?ün hazırladığı bu kitaptan Volteire ile ilgili kısımdan örnek vereyim.?Volter?Fransız?Babası zengin bir noterdi.Tuzu kuru bir aileden.Sosyete ile arası iyiydi.Fakat geceleri kurt adam olur, serserilerle birlikte geç vakte kadar eğlenceye dalar, bazen de kavgalara karışırdı?.Bir ara, aykırı fikirleri yüzünden başı derde girdi, hapse düştü, bir süre yurdunu terk etmek zorunda kaldı.Düşünceleri derinlik-
ten yoksun ama geniş?Sözleri;
*Gençleri bırakınız dünyayı hayal ettikleri gibi görsünler, büyüyünce nasıl olsa olduğu gibi göreceklerdir.
*İnsan zeka karşısında eğilir, ama şefkat karşısında diz çöker.
*Kendi nefsine hakim olan dünyaya hükmedebilir.
*Kim özgürlüğünü yitirmişse, onu savunamadığı için yitirmiştir.
*Söylediğiniz sözlerin hiçbirini kabul etmiyorum, fakat bunları serbestçe söyleyebilmeniz için canımı veririm.Sevgiyle kalın.