Pencereden Bakınca * Tayfun Deniz Kuğu

Ekonomi Penceresi köşe yazarı olarak genelde pencerenin içinden dışarıya bakmaya çalışıyorum. Bu yazıda yine pencereden bakmaya ama bu sefer dışarıdan içeriye bakmaya çalışacağım?
Sermaye piyasalarının en büyük aktörleri aracı kurumlar? Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kurumlar Birliği (TSPAKB) geçenlerde aracı kurumların faaliyet verilerini yayımladı. İlginç bulduklarımı sizinle paylaşacağım?
2008?de 185 şube, 45 irtibat bürosu, 5.772 acente ile hizmet veren aracı kurumlar, 2011 Eylül ayına gelindiğinde (Aralık verileri henüz yok), 160 şube, 58 irtibat bürosu, 6.519 acente ile hizmet vermeye devam etmekteler. Aracı kurumların banka şubelerini acente veya irtibat bürosu olarak kullanmaları şube açmaktan daha az maliyetli olduğundan daha fazla tercih edilmekte?
Bir başka ilginç veri?
2010 Eylül ayında internet üzerinden işlem yapan yatırımcı sayısı 259.151 iken 2011 Eylül?e gelindiğinde 354.443?e yükselmiş? İki sene içinde %37 artış var!..
Aynı dönemde çağrı merkezleri aracılığı ile işlem yapan müşteri sayısı ise 22.447?den 21.530?a gerilemiş. Yaklaşık %4 azalma var?
Bir başka bilgiye göre, 2009 Eylül ayında gerçekleşen hisse senedi işlemlerinin %86?sı yurt içi yatırımcılar tarafından gerçekleştirilirken, %14?ü yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilmiş. Bu oran 2011 Eylül?üne gelindiğine %84,7 ile %15,3 biçiminde dağılmış?
Biraz da bizim öğrenci ve mezunları ilgilendiren detaylar verelim? Malum, bankacılık ve finans bölümü öğrencilerinin en büyük istihdam alanları arasında bankalar birinci, aracı kurumlar (daha geneli ile sermaye piyasaları) ikinci sırada?
Örneğin;
Çalışan kişi sayısı 2009 Eylül itibariyle 4.698 kişi iken, 2011 Eylülünde 5.092 kişiye yükselmiş. Artış sadece %8 artmış? Kadın erkek dengesi neredeyse hiç değişmemiş. Yaklaşık %40 kadın, %60 erkek dengesi korunmuş?
2011 yılında çalışanların %19,2?i şubelerde, %7,2?si acentelerde, %3,8?i irtibat bürolarında istihdam edilmiş. Acente ve irtibat bürolarında çalışan sayısının ?gereğinden az? görünmesinin sebebi, banka şubelerinin yerine getirdiği acentelik faaliyetlerinde tüm çalışanların aracı kurum personeli gibi işlem yapmasından kaynaklanıyor. Sayıya, banka şubesinde sadece bu işe bakan personel (eğer varsa) dahil edilmekte?
Çalışanların %13,4?ü yüksek lisans, %59,5?u lisans, %5,6?sı yüksek okul, %16,9?u lise, %2?si ortaokul, %2,7?si ilkokul mezunu? Sermaye piyasalarının %21,6?ı lise ve daha aşağı eğitimli personele emanet?
1986?dan beri piyasaların faaliyette olduğunu varsayarsak, 25 senede alaylıları mekteplilerle değiştirememişiz demektir?
Son bir istatistikle noktalayalım?
Çalışanların %26,7 ile en büyük grubunu 36-40 yaş aralığı oluşturuyor? Çalışanların erkek ağırlıklı olduğunu da hesaba katarsak, bir 5-10 yıl sonra borsamızın andropozdan veya orta yaş sendromundan muzdarip olması kaçınılmaz gibi duruyor?
Bu yazıda pencereden dışarı değil, içeri bakmaya çalıştım.
Kuru ve sıkıcı bir yazı olduğunun farkındayım. Ancak, başta kendi öğrencilerim olmak üzere ekonomi ilgili bölümlerde okuyan veya mezun olan öğrenci arkadaşlarıma sermaye piyasalarının yapısına ilişkin bir perspektif sunmaya çalıştım?
Konu ile ilgili daha detaylı bilgiler, www.tspakb.org.tr adresinden edinilebilir?
Haftaya diğer ekonomik konularla devam etmek dileğiyle?