Balon, Kim Şişirdiyse Onun Elinde Patlar? * Tayfun Deniz Kuğu

Önce biraz geriye gidelim. 19 Eylül 2011 tarihli ?Türkiye-IMF Madde IV Görüşmeleri, IMF Heyetinin Değerlendirmesi? isimli rapordan bazı satırlar okuyalım?
Raporda 2008-2009 ekonomik krize karşı ekonomi yönetimi ve hükümetin aldığı tedbirler övülüyor. Böylelikle krizin etkilerinin önlendiği, 2009?dan itibaren de normale dönüldüğü vurgulanıyor?
Bir parmak bal sürülüyor yani?
Devamında, ?Türkiye, zayıf bir küresel görünüm ve yurtiçi talepteki yavaşlama işaretlerine rağmen,
kademeli bir biçimde sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme patikasını gerçekleştirme ihtiyacı ile karşı karşıyadır.? diyor?
Aba altından sopa, kızım sana söylüyorum gelinim sen anla tadında uyarıyor?
?Yüksek cari işlemler açığı, dış finansmanda doğrudan yabancı yatırımların ve uzun vadeli borçlanmanın payının düşük olması, bankacılık sektöründeki artan kredi/mevduat oranı (söz konusu oran % 100?e yaklaşmaktadır) ve şirketlerin net döviz yükümlülüklerinin yüksek oluşu nedeniyle Türkiye, uluslararası finansal piyasalarda yaşanacak sıkıntılara karşı tamamen bağışık değildir.? Diyerek somut örnekler veriyor?
Daha da inandırıcı olmak için ekliyor: ? Türk Lirası 2010 yılına göre dolar ve Euro sepeti karşısında %25 değer kaybetmiştir. Dış talepteki daralma, ithal yerine yerli üretim olanaklarının sınırlı olması, rekabet gücündeki kazanımların aşınması olasılığı dış ticaret açığındaki iyileşmeyi sınırlı tutmaktadır. Ayrıca döviz fiyatlarındaki iyileşme (yükselme kast ediliyor) Merkez Bankasının enflasyon hedefleri ile çelişebilmektedir??
Ve 2011-2012 için bazı somut tahinlerde bulunuyor?
?2011 yılı cari açığı Gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH)?nın %10?u dolayında olacak, 2012?de %7,5?a gerileyecektir. Ayrıca 2011?in tümü için öngörülen büyüme oranı %7,5 iken 2012?de %2,5 olacaktır.?
(Bu raporu dileyen, http://www.imf.org/external/country/TUR/rr/2011/092311t.pdf linkinden indirerek okuyabilir).
O dönemde IMF heyetine demedik bırakmadık?
Bazıları ?haysiyetsiz olmakla?, bazıları ?küfür etmekle?, bazıları ?kıskançlıkla? suçladı?
Sayın Babacan bile tüm kibarlığına rağmen, ?hesap bilmiyorlar? dedi? ?%2,5 büyüme öngörüsü kabul edilemez? dedi?
2011?de %7,5 değil 8,5?lara yakın büyüdük. Cari açığımız öngörüldüğü gibi GSYİH?nin %10?u oldu!..
Şimdi 2012 büyümesinin %4 civarında veya bir miktar (ne kadar olduğunu söylemiyor)daha az olabileceğini, 2012 için rehavete kapılmamak gerektiğini söylüyor?
Yani?..
Büyüme %8,5?lardan %4?lere (veya daha altına) inecek ancak cari açık/GSYİH oranı %7,5?larda seyredecek. Büyüme daha hızlı, cari açık daha yavaş azalacak?
Ekonomideki yapısal sorun aynen devam edecek?
İhracat için ithalat yapmaya devam edeceğiz?
Hatta öyle bir noktaya gelinecek ki, cari açığı artıracak korkusu nedeniyle yeni ihracat rekorlarından korkar hale geleceğiz?
Ekonomi yönetimi cari açıkla uğraşıp tedbirler üzerine kafa yorarken, Dış ticaretten sorumlu bakan ihracat artışı için çabalayacak, bu arada Merkez Bankası enflasyonla mücadele için döviz kurlarını baskılamaya devam edecek. Hatırlayın ne demişti MB Başkanı: ?TL?ye güvenin. 2012?de TL?ye güvenen kazanır!..?
Birbiri ile çelişen bir sürü önlem alınacak. Kafalar bulanacak.
O dumanlı kafayla hep beraber küfredeceğiz IMF?ye?
?Hesap bilmiyor bu adamlar yahu!..?