Orman ve Su İşleri Bakanlığı?na Açık Mektup * Reyhan Elbirliler

5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası?nın ?iyileştirilmesi? yönünde Orman ve Su İşleri Bakanlığı?nın hazırladığı ve meclise sunduğu yasa tasarısı özellikle evcil hayvanları ölüme götürecek maddelerle dolu olmuş yaşam hakkı savucularını meydanlara dökmüştü.? Nasılsa hayvandır? deyip diğer tasarıların arasından bir gece ansızın geçebileceği endişesini taşıyoruz.
Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu?na açık mektubunuzu paylaşıyoruz.
Sayın
Prof.Dr.Veysel Eroğlu
Orman ve Su İşleri Bakanı

Tarih:12.11.2012 No: 12- 55
Konu: 5199 Sayılı hayvanları Koruma Kannu değişiklik yasa tasarısı
Görüşülmek üzere Mecliste bekleyen tasarının; hayvanları korumaktan, yaşam haklarını gözetmekten uzak, ülkemize ,kültürümüze, geleneklerimize özgü koşullar umursanmadan ve göz ardı edilerek hazırlandığını hayvanları yok edecek felaket maddelerle dolu olduğunu üzülerek ve büyük endişe içinde izliyoruz.
Sekiz senedir yürürlükte olan 5199 sayılı Hayvanları Koruma kanunu uyarınca tüm belediyeler bakım evi açmış, bakım evlerinde veteriner hekimleri hem tedavi hem de kısırlaştırma operasyonları yapmış,ilçe belediyeler köylerdeki aşılama ve kısırlaştırma , bakım işlerini belli bir düzen içinde sürdürmüş, vatandaş bilgilendirilmiş, itlafın çözüm olmadığını öğrenmiş, belediyeler köpekleri toplayıp sizin yasa ve genelgelerinize uyarak ormana, dağa, bulundukları yerlerin dışına bırakmamış, beslenme odakları kurmuş, tehlikeli köpek sınıfına girenlerin sahipleri kontrol altına alınmış, pet shoplarda kayıtlı, chipli hayvan satışı yapılmış , bakım evleri yaralı, yaşlı, bebeklerin bakım yuvası olmuş ve benzeri yasa maddeleri uygulanmış diyebilirmiyiz ? Elbette bunun cevabı hayır olacaktır.
Bakım evi açmayan hiçbir belediyeye yaptırım uygulanmamış, sanki tek çözüm kısırlaştırmaymış gibi Bakanlığınız dahi kendi çıkardığı yasa maddelerine aykırı uygulamalar içinde olmuştur. Ödenek sadece gecici bakimevi bulunan belediyelere verilecektir. Koşulunu taşıyan ; T.C CEVRE VE ORMAN BAKANLIGI, Doga Koruma ve Milli Parklar Genel Mudurlugü Sayı:vB.18.0.DMP.0.03.05.010.01 / 175, 17/07/2009, Ödenek Kullanımına ilişkin (2009/14),Madde 1 GENELGENİZE karşılık bakım evi olmayan pek çok belediyeye binlerce lira ödenek verilmiştir.
Genelgenize uymadığınız gibi 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu, ÜÇÜNCÜ BÖLÜM, madde 19 ve uygulama yönetmeliği Madde 51deki esaslar çerçevesinde;
a) Kurulmuş ve kurulacak olan geçici bakımevlerinde; ameliyathane, hasta ve yavru bakım bölümü ile karantina ve hayvan müşahede bölümlerine alınacak alet ve ekipmanların,
b) Geçici bakımevinin dezenfeksiyonunda kullanılacak olan her türlü alet ve ekipmanların,
c) Geçici bakımevine getirilen hayvanların tıbbî müdahaleleri için gerekli olan ilaçlar ve malzemelerin,
ç) Geçici bakım evlerine getirilecek olan hayvanların yakalanması sırasında kullanılacak olan malzemelerin satın alınması için verilmesi gereken ödenek yasa dışı uygulamalar içinde olan belediyelere verilmiştir.Veteriner hekimleri olmasına , bakım evi oluşturma imkanları bulunmasına rağmen belediyeler yasada geçen ameliyat ,bakım koşullarına uymayan taşeron firmalara köpeğin yaşına, sağlık durumuna bakmaksızın ameliyatları yaptırmışlar, ameliyat sonrası 2-3 gün içinde dağa , ovaya bırakmışlardır. Bakanlığınız çıkardığı yasaya uymamış, uymayan belediyeleri teşvik eder duruma gelmiştir.
Bakanlığınıza bu konular örnekleriyle iletilmesine rağmen herhangi bir sonuç alınmamış, önlem alınacağına ödenek verilmeye devam etmiştir.
Kısırlaştırma örneklerden sadece birisidir.Hazırlanan tasarılarda gezici kısırlaştırma ekiplerinin kurulma amacının ; uyulmayan yasaların ört-bas edilmesi olarak düşünüyoruz.
Uygulanmayan bir yasada , uygulanmasını temin etme yerine yeni kazanç kapılarını açacak ve hayvanların canına mal olan düzenlemelere girmek ? KORUMA ? olabilir mi ? Hazırlanan taslakda hayvanı koruyacak hiçbir madde göremiyoruz. Bu maddeleri taşıyan bir yasa Koruma değil olsa olsa başlığın ?hayvanları ölüme gönderme yönetmeliği? olur düşüncesindeyiz.
Yok ederek çözüme ulaşamayacağımızı yeni sorunların ortaya çıkacağını önceki yıllarda yaşadıklarımızla biliyoruz. Bir tavuk 2 dönüm alandaki keneleri temizler. Doğal yok edicidir. Yakılan, diri diri gömülen, top yekün imha harekatına girişilip yok edilen kanatlılardan sonra kenelerin çoğalması, kırım Kongo hastalığının artması en güzel örnektir.
Yok ederek ?koruyucu ? olamayız.
Biz Avrupa değiliz ! 1700 lü yıllarda Avrupa vebadan kırılırken, aynı yıllarda kurulan vakıflar tarafından, göçmen kuşlarla, kedi ve köpeklerin tedavisi için birçok Osmanlı şehrinde hayvan hastaneleri yaptırılmıştır.
Hayvan koruma ve hak savunusu iddiası ile hazırlanan yasalar, adına yaraşır bir içeriği barındırmalı, ilkeleri ve amacı ile çelişmemelidir. Bu bağlamda, öncelikle hayvanı korumalı, hayvanları homojen bir toplam olarak kabul edip belli bir potada eritmemeli, hepsinin birer birey olduğunu kabul ederek ve Türkiye şartları (altyapının mevcut olmayışı, kadro yetersizliği, toplumun hayvana bakış açısı vs.) göz önünde bulundurularak, hayvanların YAŞAM HAKLARINI savunurken misyonunda ve vizyonunda samimi olan, amaçlarını faaliyetleri ile ispatlamış STK ve oluşumların görüşü alınarak, katılımcı ve çoğulcu bir perspektifle kaleme alınmalıdır. Orman ve Su İşleri Müdürlükleri kanalıyla bu STK ve oluşumlara çağrı yapılarak katılımları sağlanmalıdır.
İnsanlardan çok daha fazlasını hissedebilen, duyguları ve bilinci olan, acı çekme yetileri olan hayvanlar hakkında mevzuat çıkartılırken, hayvanlar mevcut yasalar karşısında birer eşya, mal olsalar dahi, onların gerçekte insanlar gibi acı çeken, hissedebilen, canlı bireyler oldukları unutulmamalıdır.
Bu unutulduğu takdirde; insanın, doğanın önemli bir paydası olan, ekosistemde en az insanlar kadar bir yere ve doğal haklara sahip olan hayvanlar üzerindeki bencil hükümranlığının, basit ekonomik hesapların sonucundaki bilançonun iflas olacağı, bunun yaşama karşı ciddi bir suç oluşturacağı, bu suçun yasalar ile meşrulaştırılması ile de önce vicdanlarımıza, sonra da tüm canlılara karşı hiçbir şekilde hesabını veremeyeceğimiz ve telafisi olmayan ciddi zararlar doğacağı, acı gerçeğin ta kendisi olarak karşımıza çıkacaktır.
Dolayıyla ?iyileştirme? başlığı ile bir yasayı tam tersine çevirerek ? yok etme ? yasası haline getirecek, görevini yerine getirmeyenlerin ayıbını örtmesini sağlamasına yarayacak tasarı geri çekilmeli, 5199 sayılı yasa üzerinde görüşülmelidir.
Aksi takdirde bu tasarı ölüm yasası olarak tarihte yerini alacaktır. Bu süreç içinde yok edilen her hayvanın vebali de ne derseniz deyin siz sayın vekillerimizin üzerine olacaktır.

Saygılarımızla,
Reyhan Elbirliler
HAKDEM
Hayvanları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Manisa Valiliği İl Hayvan Koruma Kurulu Üyesi
Yerel hayvan Koruma Görevlisi