NLP, Beynimiz ve Dil

Tamer DÖVÜCÜ

NLPile ilgili en sık kullanılan tanımlardan biri, NLP'nin "insan mükemmelliğinin modellenmesi" diye geçmesidir. Yani, bir insan bir şeyi başarabiliyorsa, o insanın o şeyi zihninde ve fiziksel olarak nasıl yaptığını bulabilir ve kendi mize aktarabiliriz. (Dergimizde zaman zaman modelleme çalışmalarına yer verilmektedir.) Böylelikle insan, mevcut potansiyelinin sınırlarını zorlamaya başlayacaktır. Aslında, daha doğru bir ifadeyle, çok küçük bir kısmını kullandığı beyninin daha fazlasını kullanabilecektir. Bu nu yapmak için yaşadığımız tecrübelere bakarız ve bu tecrübelerimiz sırasında zihinle beden arasında gelişen programları araştırırız. Burada;
NLP bir davranış biçimidir:
Merak ve macera duygularınca biçimlen dirilmiştir… Yaşama az rastlanan bir öğrenme fırsatı olarak bakar… İnsanları etkileyen iletişim biçimleri ve neyin öğrenmeye değer olduğu konularında ustalaşmayı amaçlar.
NLP bir yöntemdir:
Her davranışın bir yapısı olduğu önermesiyle yola çıkar. Bu yapı öğrenilebilir, değiştirilebilir ve modellenebilir. Hangi davranışların faydalı ve etkili olduğunu anlamaksa algısal yeteneklerimize bağlıdır.
NLP bir teknolojidir:
NLP'yi öğrenen kişinin algılarını ve bilgilerini bir zamanlar imkansız görünen sonuçlara ulaşmak için organize edebilmesini sağlar.

Ayrıca aşağıdakine benzer diğer tanımlamalar da vardır;
 NLP mükemmelliğin bilimi ve sanatıdır.
 NLP kişinin kendisiyle ve diğer insanlarla iletişimidir.
 NLP değişim sanatıdır.
 NLP, beynin kullanma kılavuzudur.
 NLP, başarının teknolojisidir.
Burada;
Neuro: Yaşamdaki tecrübelerimizin sinir sistemimiz sayesinde 5 duyumuzla algılanması ve işlenmesidir.

Linguistic: Sinirsel temsillerin kodlandığı, sıralandığı ve anlama kavuştuğu dil ve sözsüz iletişim sistemleridir.

Programming: Belirlenmiş hedeflere ulaşmak için iletişimimizi ve sinir sistemimizi organize etmektir.

Zihin ya da Bilinçli Akıl Dediğimiz Şey

NLP'nin ilk dönemlerinde yazılan (Using Your Brain for a Change, 1985 – R. Bandler – Değişim İçin Beyninizi Kullanın, Alfa Yayınları, 1999) bazı kitaplar değişimin odağına "düşünceyi" almışlardır. Bu anlamda NLPbir bilişsel-davranışsal (cognitive-behavioral) bir model olarak görülebilir. Buradaki "düşünceyi" oluşturan bileşenler olarak
 sözcükleri
 iç konuşmaları
 inançları
 görselleştirmeyi alabiliriz.
NLP bu tanımla yetinmemiştir. 5 duyumuzla düşündüğümüzüde bulmuştur. Bizler düşünceyi 5 duyumuzla oluşturur, saklar ve yeniden çağırırız. Bunlara (Modalities) biçemler ve bunları oluşturan parçalara da (sub-modalities) alt-biçemler denir. Biçemler şunlardır;
 V – Visual ' Görsel
 A – Auditory ' İşitsel
 At – Auditory tonal ' Sesler – müzik
 Ad – Auditory digital ' Sözcükler
 K – Kinesthetic ' Dokunsal
 Kv – Kinesthetic visceral ' İç organlarda hissedilen duygular.
 Kt – Tactile ' Dokunma-basınç
 Km – Meta ' Duygular
 O – Olfactory ' Kokusal
 G – Gustatory ' Tatsal
Biz farkındalığımıza bu duyularla ulaştığımız için, bu duyuları programlama dili olarak kullanırız. Böylece tecrübelerimizi anlayabilir, mo delleyebilir ve aktarabiliriz. İngiliz antropolog Gregory Bateson tüm bu çalışmaları yaparken bu noktayı atlamıştı. Bunu bulan NLP'nin kurucuları Bandler ve Grinder'dır.

Bandler ve Grinder, zihnin, tecrübenin ve kişiliğin bu modelde oluştuğunu ve zihnimizde yarattığımız iç temsil sistemlerinin bu süreçte anahtar rol oynadığını anladılar. Böylece 1880'ler de Wundt'un geliştirdiği ve psikolojide kullanılan introspektif modelin ötesine geçtiler.

Düşüncenin bileşenleri bir kere çözüldükten sonra, tüm düşüncelerin subjektif olduğu ve kişinin algı filtrelerinin bir sonucu olduğuda anlaşıldı. Böylece kişiyi kısıtlayan ve ona zarar veren tüm düşünceler de yeniden düzenlenebilirdi. Buradan iki noktaya ulaştılar. Düşünce dediğimiz şey modalitelerden oluşuyorsa, modaliteler de sub-modalitelerden oluşuyordu. Yani sub-modaliteleri değiştirerek düşüncenin değiştirilmesi mümkündü. İkinci nokta şuydu: Düşünceler belli bir sırada tekrarlanan modalitelerle oluşuyordu. Buna stratejiler adını verdiler. Her strateji de TOTEmodelin deki bir sibernetik sistemde harekete geçiyordu. (Bknz. Türkiye'den NLPve Sibernetik Ugulamaları 1, Tamer Dövücü) Bu model de her davranışı oluşturan düşünce(ler) yeniden programlana bilirdi.

Önce altbiçemlerin ve stratejilerin nasıl doğru anlaşılabileceğini araştırdılar. Sonra başarılı insanların ve dahilerin stratejilerini çözdüler. Sonra da modelleme yoluyla bunları diğer insanlara nasıl aktaracaklarını buldular.

Görsel altbiçemlerin listesi şöyledir:
 Büyüklük
 Görüntülerin sayısı
 Film gibi/fotoğraf gibi
 Çerçeveli/çerçevesiz
 Uzaklık
 Renkli/Siyah-beyaz
 Görüntünün yeri
 İçerden/dışardan
 Parlak/silik
 Sabitlenmiş/sabitlenmemiş
 Biçim
 3 boyutlu/2 boyutlu
Dokunsal altbiçemler:
 Vücutdaki yeri
 Yönü
 Nefes hızı
 Yoğunluk
 Kalp atış hızı
 Ağırlık
 Basınç
 Hareket
 Alanı
 Uyandırdığı his
İşitsel altbiçemler:
 Seslerin sayısı
 Yönü
 Yüksekliği
 Yoğunluğu
 Ton
 Uzaklık
 Tempo
 Yer
 Stereo
 Ahenk
 Ritm
 Bas/tiz
Bilgi İşleme Seviyeleri
Yukarıdaki şema sinir sistemi ve dil arasındaki ilişkiyi ortaya koyar. En altta tecrübe vardır. Örneğin bir film seyrettiğinizi düşünün. Buradaki tecrübenin yapısı filmde gördüğünüz, duyduğunuz, film seyrederken hissettiğiniz (hem filmin hissettirdikleri hem de koltuğu hissetmeniz gibi) şeylerdir. Buradada görmenin alt biçemleri vardır. Kamera açısı, filmdeki ışıklandırma, netlik, görüntünün odaklanması, renkler vb. Aynı şekilde işitmenin ve dokunmanın da alt biçemleri vardır. Bunu az önceki modele entegre edersek;

Yani bütün tecrübeyi detaylı dile dökebilirsiniz. Burada baskın temsil sistemine göre filmi anlatırsınız. Görselseniz görüntüleri, işit selseniz sesleri, dokunsalsanız hissettiklerinizi hatırlayarak uzun uzun anlatabilirsiniz. Ancak bu anlatım sırasında siler, bozar ve genellersiniz. Böylece yüzey yapıya gelirsiniz. Yüzey yapıda "film sıkıydı" der kestirip atarsınız. Derin yapıda anlatır ken anlatım sırasında ruh halinizde değişir. Çünkü sözcüklerin ruh haliyle özdeşleşmeleri söz konusudur. Ancak yüzey yapıya gelirken ruh halini de siler, bozar ve genellersiniz. Böylece yüzey yapı da ruh halide değişir. Bir üst boyutta kodlanmış (metalevel) olur.

NLP'de üst boyutta kodlanmış ruh hali için (meta-states) farklı uygulamalar yapmak gerekir. BuradaNLP zaman çizgisini, Görsel-Dokunsal ayrışmasını, Çevresel Faktörlerin kontrolünü, Milton Modeli ve Özdeğişim modellerini kullanır. Ya da doğrudan konuşarak inanç sistemini değiştiririz. Bu seviyede çağrıştırıcılarla ilgili uygulamalar (anchoring) işe yaramayacaktır.

Tekrar dile dönersek, sözcükler bu yüzey yapıda içerikle ruh halini birleştiren çağrıştırıcılar (anchorlar) olarak görev yaparlar. Bu sözler tetikleyici haline gelirler. Örneğin biri size küfrederse hangi ruh haline girersiniz?

Tüm burada anlatılanların ortak bir mekaniz masını oluşturursak, yani dil-ruh hali ve temsil sistemlerini birleştirirsek şöyle bir sonuca ulaşırsınız;

Burada anlatılanları biraz daha pratiğe taşımak istersek şunu söyleyebiliriz. Biz dünyaya doğrudan müdahalede bulunmayız. Zihnimizde yarattığımız farklı kategorilerdeki dünya modelimize göre (haritamız) müdahalede bulunuruz. Yani gerçek dünyaya tepkide bulunmak yerine, kendi gerçeklerimize göre yaşarız. Bu iki si arasındaki fark ne kadar büyükse o kadar çok sorun yaşarız. Kendi bilincimizin şartlamaları, filtrelerimizin şartlamalarıdır bunlar. Bu problemler farklı seviyelerde olduğu için çözümleri de farklı seviyededir. NLP'de bu çözümler 7 ayrı kategoride işlenir.
 Çatışan Kısımlar: Kişinin kendi iç çatışmalarıdır. Bir tarafınız "kalk şu işi bitir" derken, diğer bir tarafınız "boşver yarın yaparsın" der. Burada ilk sayıda anlatılan reframing türü yöntemler kullanılır. İnanç boyutundadır.
 Kimlik: Bu boyut daha üst seviyededir. Kişinin kendini sevmesi, kendine güveni, yaşam rolleri (baba, anne, müdür, evlat, öğretmen vb) bu konudaki problemlerdir. 21-25 yaş döneminde kimliğimiz artık oluşur. Kendimize ait değer ve inançlarımız temelde oturmuştur. Bu değer ve inançlar bizi kısıtlıyorsa bunları değiştirebiliriz. Bu konuda kullanılan 15 temel kalıp vardır. 100'e yakın da bunların çeşitlemeleri. Bu tür uygulamalar, bireysel uygulamalarda benim biraz daha fazla vaktimi alır, çünkü kimlik, kişisel geçmişin, değer ve inançların ve meta-programların oluşturduğu bir bütündür. Ama bunların hepsi değiştirilebilir. Bireysel uygulama ya gelen ve geldiğinde insanlara saati sormaktan çekinen pek çok kişi şu anda 180 derece değişmiş durumdalar.
 Ruh Hali: Sinir sistemimizde yanlış öğrenmeler sonucu oluşur. Kendimizi durduk yere kötü hissederiz. Bazen çok basit olaylar kontrolümüzü kaybetmemize neden olabilirler. Oysa tüm ruh halimizi dışardaki olaylardan bağımsız olarak kontrol edebiliriz. Bu nun için 3 duyumuzu kontrol etmemiz yeterlidir. Görüntüleri (zih nimizde yarattığımız görüntülerin alt-biçemlerini değiştirebiliriz). Sesleri (iç diyaloğumuzu değiştirebiliriz) ve duygusal tepkileri (anchor ve swish ile) değiştirebiliriz. Bunun üçünü birlikte yaparsanız hiç bir şey canınızı sıkamaz.
 Dil: Kullandığımız dili değiştirerek de kendi programlarımızı değiştirebiliriz. Yüzey yapıdaki bizi kısıtlayıcı silme, bozma ve genellemelerden kurtulmak, zihnimizde problemleri nasıl dil aracılığıyla yaptığımızı bularak, dilin oluşturduğu genellemelerden kurtulabiliriz.
 Düşünme Kalıpları: Meta Programlar ve Bilişsel Bozmalar: Düşünce kalıplarımızı oluşturan programları değiştirebiliriz. 50'nin üzerinde meta-program mevcuttur. Bunlar beynin bilgisayar programları gibidir. Windows veya Dos gibi düşünebilirsiniz. İçine hangi içeriği koyarsanız koyun fark etmez. Sizi kısıtlayanlardan kurtula bilirsiniz.
 Anlam: Beynimiz her şeye bir anlam verme eğilimindedir. Bu şekilde her tür olayı kategori zeederiz. Böylece her seferinde tek tek düşünmek zorunda kalmaz, benzer olaylara karşı benzer tepkileri veririz. Zihnimizde olaylara verdiğimiz anlamları değiştirirsek davranışlarımızı da değiştirebiliriz.
 Stratejiler: Yetenek boyutundadır. Bazı insanlarniye daha çok çalışırlar, sabah erken kalkarlar, daha soğukkanlı olurlar, daha iyi futbol oynarlar vb. Tüm bu yetenekler zihinde doğru modelde organize edilen düşüncelerin bir sonucudur ve bilinç seviyesinde değildir. Bunları modelleyerek tüm bu yetenekleri kısa sürede kazanabiliriz.
Bu ayki yazımın biraz teorik kaldığının farkındayım. Ama genel resmi öncelikle vermek istedim. NLP bir değişim yöntemidir; ancak doğru uygulandığında. Bu nedenle bir NLP kitabı okuyup tek bir kalıbı uygulayarak sadece NLP'nin işe yaramadığı sonucuna ulaşırsınız. Doğru problem için, doğru kalıbı, doğru şekilde uygularsanız, değişim kalıcı olur.