NLP'nin serüveni 1972 yılında California Üniversitesi'nde Dilbilim üzerine çalışan John Grinder ile matematik ve psikoloji öğrencisi Richard Bandler'in tanışmasıyla başlar.
Bandler ile Grindler teoriyle hiç ilgilenmemişler ve sadece kendilerine gelen kişilerde gerçekten sonuç alan 3 büyük terapisti modellemişlerdir. Bu kişiler Gestalt Terapisi'nin kurucusu Peris, Tıbbi Hipnoz'un kurucusu Milton Ericson ve ünlü aile terapisti Virginia satir'dir. Bandler ve Grinder bu üç kişinin ortak davranışları ve benzer dil motifleri olduğunu bulmuşlar ve bu davranışları yaptıklarında aynı sonuçlara ulaşmışlardır. Dilbilimci Chomsky'nin geliştirdiği Transformational Grammer denilen dili İngiliz Antropolog Gregory Bateson'ın Cybernetics ve “Sistem Düşüncesi” diye adlandırılan modeli içinde yoğurmuşlar ve ortaya Meta-Model diye adlandırdıkları yeni bir terapi dili çıkarmışlardır. Milton Ericson'ın kullandığı hipnotik dilin de tersi olan bu dil kişisel değişim için gerekli ipuçlarını taşımakta ve NLP'nin L'sini oluşturmaktadır.
Bandler ve Grinder mükemmel işler yapan kişilerin modellerini oluştururken kendilerine şunu sormuşlardır; “Bir konuda yeterli beceriye sahip birisiyle o işi mükemmel yapan kişinin farkı nedir?” Bu soruya cevap ararken, insanın algı filtrelerini, bilgiyi işleme biçimlerini araştırmaya, dil, algı ve davranış ilişkilerini bulmaya başlamışlardır. Her davranış biçiminin birtakım sinirsel kalıpların sonucu olduğunu keşfederek insan davranışlarını 'startejiler' adı altında matematiksel modellere dökmüş ve her alanda başarılı insanların nörolojik modellerini oluşturmaya koyulmuşlardır.
Bu alanda NLP, yol gösterici prensipler, davranışlar, bilgiler, araçlar ve teknikler bütünüdür. NLP aynı zamanda herhangi bir konuda mükemmelliğe ulaşmak için araçlar sunar. Bunu modelleme yoluyla başarır.
NLP temelde algılarımızın genişletilmesini, dilin kullanımını, davranışların modellemesini, içimizdeki kaynakları (geçmiş başarı ve tecrübeleri) kullanmayı, ruh halimizi değiştirebilmeyi (istediğimiz an güçlü, mutlu vb. olmayı), insanlarla kolay uyum sağlamayı ve sözcüklerle sınırlı olmayan iletişimi geliştirebilmemizi amaçlamaktadır.