Nadide Çiçek

Sonsuz bir kumsaldaki kum tanesi gibi insanlar; binlerce, milyonlarca… Belki de dıştan bakıldığında hepsi birbirinin aynı gibi görünür. Tıpkı insanlar gibi. Ancak insanların farklılıkları öncelikle fiziksel görünümle bu yönde ayrılıyor. Sonra onların içine girerek, tanıyarak, yaşayarak içsel dünyasını da tanıma fırsatı buluyorsunuz. Ya insanları tanıdıkça seviyor, ya da insanları tanıdıkça onlardan nefret ediyorsunuz.
İşte bu ayrımı belirleyen en büyük etkenlerden biri, itibar-karakter ikilisi… William H. Davis, bu konuyu bakın ne güzel özetlemiş:

İtibarı, içinde yaşadığın ortam belirler;
Karakteri, inandığın doğrular…

İtibar, sandığın şeydir;
Karakter, olduğun şey…

İtibar, fotoğraftır;
Karakter ise yüz…

İtibar, dışardan gelir;
Karakter, içerden…

İtibar, yeni bir topluluğa girdiğinde sahip olduğundur;
Karakter, giderken elinde olan…

İtibarın, bir anda olur;
Karakterin, ömür boyunca…

İtibarın, bir saatte öğrenilir;
Karakterin, birkaç yılda…

İtibar, mantar gibi büyüyüp ölebilir;
Karakter, sonsuzuna kadar sürer…

İtibar, zengin veya fakir yapar;
Karakter, mutlu ya da mutsuz.

İtibar, insanların mezar taşına kazıdıklarıdır;
Karakter, meleklerin Tanrı huzurunda senin için söyledikleridir.

Eğer, karakter itibara göre öndeyse, siz toplumda aranan, özlenen, bilinen “nadide çiçek” sinizdir. Ne mutlu size, ne mutlu sizin yanınızdaki insanlara…

Sevgi dolu günler.