İki Hikaye İki Ders

Bilgimizi, acımızı, sevincimizi, ekmeğimizi, yemeğimizi paylaşmak… Şu fani dünyada hayatımızı anlamlı ve değerli kılan paylaşmaktan daha güzel bir mutluluk var mıdır? Zorlukları aşmak, acılara dayanabilmek paylaşmakla mümkündür. Sevinçler ve güzellikler paylaştıkça büyür.
Sizlerle çok beğendiğim iki hikayeyi paylaşmak istiyorum. Bu belki de olaylara bakış açınızda bir farklılık yaratacaktır.

1.Önemli Olan Sizin O’nu Kim Olduğunu Bilmeniz
Yaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış yolda ilerlerken, bir bisikletlinin kendisine çarpması ile yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış. Sokaktan geçenler, yaşlı adamı hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar.
Hemşireler, adamcağızın yarasına pansuman yapmışlar, ama 'biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini söylemişler. Yaşlı adam huzursuzlanmış ve acelesi olduğunu, tetkik istemediğini söylemiş.
Hemşireler merakla acelesinin sebebini sormuşlar. Adamcağız da: "Karım huzur evinde kalıyor, her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim, geç kalmak istemiyorum." demiş.
"Karınızın, siz gecikince merak edeceğini düşünüyorsunuz herhalde." demiş bir hemşire. Adam üzgün bir ifade ile "Ne yazık ki karım alzheimer hastası ve benim kim olduğumu bilmiyor." demiş.
Hemşireler hayretle: "Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor, neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşturuyorsunuz?" demişler.
Adam buruk bir sesle "Ama ben onun kim olduğunu biliyorum." demiş.
**********
2. Bakış Açısı
Arjantinli ünlü golfçü Robert de Vincenzo, yine bir turnuvayı kazanmış, ödülünü alıp kameralara poz vermiş ve kulüp binasına gidip oradan ayrılmak üzere hazırlanmıştı.
Bir süre sonra binadan çıkıp otoparktaki arabasına yürürken yanına bir kadın yaklaştı. Kadın, başarısını kutladıktan sonra ona çocuğunun çok hasta ve ölmek üzere olduğunu anlattı. Zavallı kadının hastane masraflarını ödemesi olanaksızdı. Kadının anlattığı öykü de Vincenzo’yu çok etkilemişti, hemen cebinden bir kalem çıkarttı ve turnuvadan kazandığı paranın bir miktarını yazdı çek defterine. Çeki kadının eline sıkıştırırken de ona; "Umarım bebeğinin iyi günleri için harcarsın" dedi.
Ertesi hafta kulüpte öğle yemeği yerken, profesyonel golf derneğinin bir görevlisi yanına gelerek; "Otoparktaki görevli çocuklar geçen hafta turnuvayı kazandıktan sonra yanınıza bir kadının geldiğini ve onunla konuştuğunuzu söylediler bana" dedi. De Vincenzo, evet anlamında başını salladı. "evet" dedi. Görevli, "Size bir haberim var. O kadın bir sahtekardır. Üstelik hasta bir çocuğu da yok. Sizi fena halde kandırmış arkadaşım." De Vincenzo; "Yani ortada ölümü bekleyen bir bebek yok mu?" dedi. "Hayır, yok" dedi görevli. "İşte bu, bu hafta duyduğum en iyi haber" dedi, de Vincenzo.
*************
Sevdiklerinizin kim olduğunu asla unutmamanız ve olaylara her zaman olumlu bakış açısıyla bakmanız dileğiyle…
Sevgi dolu günler.