Milli Eğitimde Yaşananlar

Eğitimciler zaman zaman hizmet içi eğitime alınarak, eğitim öğretimdeki yeni teknik ve metotları, ayrıca teknolojideki gelişmelere paralel yeni ders araç, gereçlerini kullanır duruma gelmeleri hedeflenir.
Öğrencilerimizin bilgiyi sadece anlatım yoluyla alması kalıcı olmamakta, çabuk unutmalarına da neden olmaktadır.
Bu durum, bir ders boyu gösterilebilecek dikkat süresinin kısalmasına, sıkıcılığı nedeniyle de; öğrencinin bilgiyi almak istememesine neden olmaktadır.
Görsel materyaller kullanarak hem göze hem kulağa hitap eden, oyun oynar gibi işlenen ders; akılda daha uzun süre kalıcı olmakta, ayrıca öğrencinin konu üzerinde daha fazla yoğunlaşmasına neden olmaktadır.
Belirli aralıklarla düzenlenen hizmet içi eğitim kursları; öğretmenlerin eksiklerini tamamlamalarına ve daha nitelikli öğrenci yetiştirmelerine hizmet eder.
Genel olarak ülkemizde, Haziran ayının ikinci haftasından sonra okullar kapanır. 1 Eylül itibariyle de öğretmenler yeni ders yılına başlar.
Öğretmenler Haziran sonuna kadar okula devam ederek, öğrenci dosyalarını tamamlama, çevre araştırması, okula devam edecek öğrencilerin tespiti, sorumluluk ve ortalama yükseltme sınavlarını yaparlar.
Geçen yıl halkımızın çoğunun düşündüğü gibi bakanlığımız da; ??öğretmenler çok tatil yapıyor.?? diye düşünseler gerek, orta öğretim öğretmenlerini Temmuz ayının ortasına kadar okula gitmek zorunda bıraktılar.
İlköğretimde öğretmenlerin ek ders ücretleri ödenerek, Haziran ayı sonuna kadar, 1 Eylülden okul açılıncaya kadar, yukarda belirtilen çalışmaları yapmaları amacıyla okula gelmeleri sağlanır.
Sabah saat 9.00, öğleyin 13.00?de son bulan çalışmalar, gerçek anlamda araştırma ve incelemeye yönelik olmadığından; bir önceki yılın raporu birkaç ufak değişiklikle yazılarak idareye teslim edilir.
İlk 1-2 gün içinde tamamlanan bu çalışmalar, sonrasında çay, kahve içilen sohbet toplantılarına dönüşür. Bu uygulamaların önemini kavrayamayan bazı eğitimciler ücretlerini almalarına rağmen, okula gelip gitmeyi eziyet olarak algılamaya başlarlar.
Bu dönemlerde öğretmenleri, belirli merkezlerde toplayarak ve her türlü ihtiyaçlarını karşılayarak hizmet içi eğitim kurslarına almak yararlı olacaktır.
Bu yıl eğitim öğretimde bir ilk daha yaşanarak, okulların açık olduğu bir zamanda Türkiye çapında İngilizce öğretmenleri hizmet içi kursa alındılar.
Bir hafta boyunca Türkiye?de okullarda İngilizce dersi yapılmadı. Eğitim öğretimle ilgili yapılacak her çalışma eğitime hizmet etmeli, onu aksatmamalıdır.
??Ben yaptım oldu.?? mantığıyla yapılacak çalışmalar; eğitimde telafisi mümkün olmayacak sorunlar ortaya çıkmasına neden olur.
Orta öğretimin süresinin 4 yıla çıkarılmasıyla, lise 3. ve 4. sınıflarda İngilizce dersi kaldırıldı. Geçen yıl lise 1. ve 2. sınıflarda, haftada 3 saat olan ders sayısı 2 saate düşürüldü. Anadolu liselerinde haftada 10 saat olan ders sayısı, 6 saate düşürüldü.
Kendi ana dilimiz en iyi şekilde öğretilmelidir. Kendi ana dilini 100-150 kelimeyle kullanabilenlerin, akıcı bir yabancı dil kullanmasını beklemek hayalciliktir.
Tabi ki eğitim dilimiz Türkçe olmalıdır. Çağımızda, yabancı dil öğrenmekse; zorunluluktur. Yukarıda belirtilen saatlerle yabancı dil öğretmek mümkün değildir.
Dil kullanılmadığı sürece unutulur.Lise 1-2?de ne kadar öğretiliyorsa (!), lise 3-4?te ders olmadığından unutulur. Üniversitelerde tekrar yabancı dil dersi konmakta, sonuç olarak, yabancı dilde derdini, ihtiyaçlarını açıklayamayacak öğrenciler yetiştirilmektedir.
Danışmanlarının büyük kısmı Amerikalı olan bakanlığımız, konuyu tekrar masaya yatırıp, soruna çözüm bulmak zorundadır.