MANİSA'NIN KURTULUŞU – ÇALBATUR'UN ANILARI – 2

“Kazandığımız Başkumandanlık Meydan Muharebesi ile, elimizde mevcut haritaların dışına çıkmıştık. Daha kurtaracağımız aziz vatan topraklarına ve Başkumandanlığımızdan aldığımız büyük ve kutsal hedefimiz Akdeniz'e ulaşmak için, bize yol gösterecek haritamız kalmamıştı. Bastonunu kayıp etmiş körlere dönmüştük. İşgal ettiğimiz Kula Hükümet Konağı'nın duvarında asılı büyük bir Türkiye Coğrafya Haritası'nı derhal duvardan alarak, Tümen Kumandanı Albay Mürsel'e (Merhüm Tümgeneral Mürsel Bakü) götürdüm. Büyük bir sevinçle sarıldığımız bu Coğrafya haritası, kundakçı Yunan sürülerinin denize dökülmesine kadar, tümenimize rehber oldu” 4/5 Eylül 1922 gece yarısına kadar ancak istirahat ederek, saat 24.00'te tümenimiz Salihli'ye hareket etti. 50 kilometrelik bu uzun, yorucu, gece yürüyüşüne rağmen, herkeste bir sevinç; ileriye, daha ileriye ulaşma arzusu vardı. Bizim için çok sevinçli, fakat zavallı köylü ve kentli kardeşlerimiz için mel'un düşmanın hazırladığı felaket, ölüm ve herşeyi, her varlığı yok etme vahşetini, Dorasilli sırtlarından gören 43 yıl öncesinin gencecik bir üsteğmeni olarak duyduğum azap ve ızdırabı muntazaman kayıt ettiğim not defterimdeki yazılarıma bir kelime eklemeden, o gecenin has, duygu ve yaşadığım ızdıraplı saatlerini aynen buraya naklediyorum. “Dorasilli Köyü'ne hakim sırtlarda yürüyüş kolumuz durdu. Gecenin alaca karanlığı, önümüzde uzanan bütün Salihli Ovası'na yayılmış, köyler yanıyor… Hain, vahşi, rezil millet, kaçışında bile mel'anetini yapmaktan, müdafaasız insanları öldürmekten geri durmuyor. Önümüzdeki Dorasilli Köyü'nde de yangın başladı, köyden feryatlar yükseliyor… Tümen Kumandanının ayak üstü ve acele verdiği emirlerle birliklerimiz, taarruzla köye girdiler. Derhal yangın söndürüldü. Önünde durduğumuz bir evin sahibinin para vermesi için, gözleri önünde oğlunu öldürmüşler, zavallının cesedi evinin yanında kalmış, babanın da kulağını kesmişler. Şaşkın ve anlamsız bakışlarla evinin etrafında dolanıyor. Gece karanlığında, her evden uluma halinde ağlama sesleri yükseliyor. Komşu köylere de yardımcı bölükler koşturarak onlar da kurtuldu. Mecburen gece üç saat burada kalmak ve kestirmek ihtiyacı hasıl oldu. Çünkü 36 saattir kısa molalarla yürüyüşteyiz. Açıkta ve at başlarında, birer kenara kıvrılarak yattık” İşte tarihin -Sen Bartemi gecesi- katliamını yaşatan vahşi Yunan sürülerinin giderayak yaptıkları binbir zulümlerden 4/5 Eylül gecesine ait muharebe not defterimdeki acıklı satırlar… Sabahleyin Dorasilli Köyü'nden hareket eden tümenimiz Salihli istikametinde ilerledi.