KIZILÇULLU KÖY ENSTİTÜSÜ 1940 GİRİŞLİ 1945 ÇIKIŞLI ÖĞRETMEN Ali TAŞCI'yı KAYBETTİK * Kemal Kocabaş

Prof. Dr. Kemal Kocabaş
11 Haziran 2012 Pazartesi günü Muğla Üniversitesi'nde bir sınav jürisindeydim. Telefonum çaldı. Yeniden İmece Dergisi Yatağan temsilcisi Ercömert Berberoğlu arkadaşım Ali Taşcı öğretmenimin kaybını acıyla haber veriyordu. Işıklar birer birer sönüyordu. Ali Öğretmen, Kasım 2011'de yayımladığım ve 82 Kızılçullu Köy Enstitülü eğitim kahramanıyla yaptığım söyleşilerle oluşturduğum Kızılçullu Köy Enstitülü Yıllar kitabının kahramanlarından idi. 2008 yılında başladığım ve 2011 yılında tamamladığım bu kitap için görüştüğüm öğretmenlerden sekiz tanesini bu süreçte kaybetmiştik. Ali Taşcı Amcanın kaybından da büyük acı duydum.
23 Ocak 2010 Cumartesi günü Yatağan'da 1944 çıkışlı Halil İbrahim Berberoğlu öğretmenimle bir söyleşi yapmıştım. Buralarda Kızılçullu çıkışlı kimler var diye sorduğumda emekli sağlık memuru Mehmet Gülseven ile Turgut?da babanın sınıf arkadaşı Ali Taşcı var dedi. Ali Taşcı ismini biliyordum. Ali öğretmenimin telefonunu buldum ve aradım. Kızı Ülkü telefona çıktı, kendimi ve amacımı anlattım. Ali Amca rahatsızdı. Telefona gelemiyordu. Davet ettiler ve bir saat sonra Turgut'ta Ali öğretmenin evindeydim. Odanın duvarında Ali öğretmenin Kızılçullu mezuniyet belgesi çerçevelenmiş olarak asılıydı. Ali öğretmen beyin enfarktüsü geçirmiş, yatıyordu. Eşi, iki kızı ve torunu vardı. Ali amca rahatsızlığına rağmen soruları yanıtlamaya çalıştı, sohbet şeklinde sorular geldikçe gözleri ışıldadı. İki saat kadar söyleştik. Babamın vefat ettiğini duyunca üzüldü. Ali Amca Ziraat Marşını hatırlıyor musun? dedim. Yattığı yerden ?Sürer Eker Biçeriz? diyerek Ziraat Marşını söylerken gözleri gülüyordu. Kahvemizi içtik. Sevgili torunu Esra ve kızı Gülseven, amcanın fotoğraflarını bana internet aracılığıyla gönderme sözü verdiler. Dostluk ve sevgiyle ayrıldım. Ali öğretmen hayata tutunuyor ve direniyordu.
Ali Taşcı öğretmen, 1925 Turgut Köyü doğumlu, çiftci, yoksul bir aileden geliyordu. Sorularıma Turgut o dönemler nahiyeydi, nüfusu 900 civarındaydı. Halk tütüncülük, zeytincilik yapar, ekin eker ve biçerdi. Hayvancılık yapanlar ise azınlıktaydı. Eşim kendi köyümden ve ev kadını. Severek, anlaşarak evlendik. Üçü yüksek öğretimli dört kızım var. Altı torunum var. Atatürk?ün manevi kızının adı Ülkü idi. Ben de o nedenle büyük kızımın adını Ülkü koydum. Hepsi eğitim gördü. Hayatlarını kazandılar. Köyümüzde 5 sınıflı ilkokul vardı. 1938-1939 yılında ilkokulu tamamladım. Öğretmenlerimden Kızılçullu?da Köy Enstitüsü olduğunu ve orayı tamamlayanların öğretmen olacağını duydum. Sınavı başardım ve enstitülü oldum. 25 yıl hep köylerde çalıştım. Turgut?ta Cumhuriyet Bayramları büyük bir coşkuyla okulda okuyan öğrenciler ve köy halkıyla beraber kutlanırdı. Eğlenceler yapılır, şiirler okunurdu, fener alayları yapılırdı.? diyerek anlatmıştı. Ali Taşcı Amca?ya söyleşide Kızılçullu?yu anlatır mısınız sorusunu? ?Kızılçullu?da biz tüm insani değerleri, üretim becerilerini kazandık. Kızılçullu olmasaydı ben ve arkadaşlarım okuyamazdık. İnönü, Yücel ve Tonguç enstitüye sık sık gelirdi. Onlar geldiğinde çok sevinirdik. İnönü enstitü merdivenlerinden bize olan güvenini ifade eden bir konuşma yapmıştı. Ruhi Su da enstitümüze gelip müsamere salonunda bize konser vermişti.? diyerek yanıtlamıştı. Ali Amca söyleşide hastalığını tüm ağırlığına rağmen Kızılçullu'da karma eğitim başarıyla uygulandı. Birbirlerine sevgi duyan ve daha sonraları evlenen arkadaşlarımız oldu. Biz Turgut?tan Kızılçullu?ya gidip gelirken kız-erkek beraber gelip giderdik. Mandolin çalmak zorunluydu. Ben dersi geçecek kadar öğrendim. Usta öğretici Hasan Çakı Efeyi çok iyi bilirim. İyi bir insandı. Bize Milli Oyun Dersinde zeybekleri öğretti. Ben de öğretmen iken öğrencilerime zeybekleri öğrettim. Kızılçullu?da tüm öğrenciler piyes ve müsamerelerde rol almıştır. Ben de 1-2 oyunda görev aldım. Kızılçullu?nun kütüphanesi çok zengindi. Ben okuma alışkanlığını orada kazandım. Öğretmenlik yaparken ve emekli olduktan sonra kitap okumayı hiç bırakmadım. Kitap kurdu idim. Enstitüsü yıllarında biraz kıtlık çektik. Zor yıllardı ama aç da kalmadık. Biz o yıllar Nazilerden, Hitler?den nefret ederdik. Onlar insanlık düşmanıydı. Enstitüde iyi spor yaptım. Futbol ve voleybol oynadım. Enstitüde 17 Nisan?ı büyük bir çoşku ile kutlardık. 1950-1960?lı yıllarda DP bizleri üzdü. Köyün ağalarından yana oldu.? söyleşide yaşadığı yılları anlatmıştı. Ali öğretmen 23 Ocak 2010 tarihinde evindeki hasta yatağında yaptığımız söyleşide ?Enstitüde yapıcılık kolundaydım. Yapıcılık hocam Kenan Bey idi. Bana çok şey öğretti. 3. Sınıfta iken Erzurum?a Pulur Köy Enstitüsü inşaatına gittik. Orada binalar yaptık. Yapıcı olduğum için işin ağırlığı bizdeydi. Kenan Bey bana güvenirdi. İnşaatın başında beni bırakırdı. Ben yapıcılıkta çok iyiydim. Öğretmenliğim süresince okulda ve kendi evimde bu tür işleri hep kendim yaptım. 4. Sınıfta Dicle Köy Enstitüsüne 40 kişi imece ekibi gittik. Okul binasını yaptık. Ortaklar Köy Enstitüsü kurulurken 5. sınıfta gittik. Demircilik atölyesi binasını bizim grup yaptı.? derken imece sevinci gözlerinden okunuyordu. Öğretmenlik yıllarına ilişkin bir sorumu yanıtlarken ?Enstitüden ayrılırken bizlere at, inek, at arabası ve yapıcılık aletleri verdiler. Onları kullandım. Öğretmen iken okulda çocuklara duvar yaptırır sonra yıktırırdım. Enstitünün verdiği at arabasını yayladan köye gelir-giderken kullanmıştım. Öğretmen olarak bizim köylere çok katkımız oldu. Köyler çok geriydi. Onlara çok şey kazandırdık. Kızılçullu parasız ve karma idi. Bu bizim gibi köy çocukları için çok önemliydi. Biz çok genç yaşta öğretmen olduk. İdealisttik. Büyük bir heyecanla öğretmenlik yaptık. Enstitülü arkadaşlarımızla dayanışırdık, bazı eğitim sorunlarını tartışırdık. Öğretmen olarak kız çocuklarını okula göndermeleri için aileleriyle konuşur ikna etmeye çalışırdık. İlk yıllarda onların köy enstitülerine ve öğretmen okullarına kayıt yaptırmaları için teşvik ederdik. Ege Bölgesi Köy Öğretmenler Derneği ve TÖS?e üyeydim? Bizler iyi öğretmenlerdik? 25 yıl boyunca hep köy çocuklarını daha iyi nasıl eğitebilirim, köy okulunu nasıl güzel bir okula dönüştürebilirim diye geçti? Bugünkü eğitim deneysiz. Deneysiz eğitim olmaz. Köy Enstitüleri bir deney okuludur. Ben Kızılçullu çıkışlı bir Cumhuriyet öğretmeni olarak 25 yıl köylerde onurla çalıştım.? diyerek söyleşiyi tamamlamıştık.
Ali Amca, söyleşiden sonra 2 yıl daha yaşamak için direndi. Söyleşinin yapıldığı kitabı da kızı Gülseven aracılığıyla gördü ve eline aldı? Mutlu olduğunu düşünüyorum. İyi ki onunla söyleşiyi yapmışım. 11 Haziran 2012 günü Turgut Mezarlığında sonsuzluğa uğurlanan Ali Taşcı öğretmenimin aziz hatırasına saygıyla selamlarken; Taşcı ailesine, enstitülü arkadaşlarına, ve öğrencilerine başsağlığı diliyorum.