İsmail Hakkı Tonguçtan Günümüze

“İnsanoğlunun kazanacağı en büyük zafer korkuyu yenmesiyle elde edeceği zaferdir…”

Yukarıdaki anlam-içerik ve felsefe yüklü tümce İsmail Hakkı Tonguç’a ait.
Geçen hafta Ankara ve İzmir’de yapılan etkinliklerle kaybının 47.yılında anılan İsmail Hakkı Tonguç Cumhuriyet eğitim devriminin çok önemli bir ismi. 1897 yılında Bulgaristan’ın Tataratmaca Köyünde doğar ve 23 Haziran 1960 tarihinde Ankara’da vefat eder. Yaşamı ülkenin yoksul halk çocuklarının korkularını yenmesi, kendileri olması, özgür ve üretici yurttaşlar olması savaşımı ve ülkenin ilköğretim davasını çözme çabalarıyla geçti. 17300 yoksul halk çocuğunun korkularını yenmesini ve Köy Enstitülerini tamamladıklarında kendilerini onların deyimiyle “Atatürk” gibi hissetmelerini sağladı. İnanç, tutku ve katkılarıyla eğitim tarihimizde hep yaşayacaktır.
Çoğu genç insanımız İ.Hakkı Tonguç’u tanımaz. Okullarımızda hatta eğitim fakültelerinde bile öğretmezler. Ama Dünya pedagoji ansiklopedisinde iş eğitimi-sanat eğitimi-demokratik eğitim anlayışlarıyla yarattığı ve evrensel insanlık zenginliğine armağan ettiği “Köy Enstitüleri Mucizesi” ile bir Türk Eğitbilimcisi olarak yerini alır.
İsmail Hakkı Tonguç birinci kuşak Cumhuriyet aydını. İlerici, yurtsever, antiemperyalist ve ulusaldan evrensele bir değişim anlayışına sahip bir Kemalist. Sakarya Meydan Savaşı sürerken Mustafa Kemal tarafından kurulacak aydınlık Cumhuriyet kadrolarını yaratmak için yurtdışına gönderilen öğrencilerden biri. Kastamonu Öğretmen Okulu, İstanbul Öğretmen Okulu ve yurt dışında aldığı güzel sanatlar eğitimiyle 1923 Cumhuriyet devriminin en önemli, en aydınlık kadrolarının içine girer. Resim-Elişi öğretmenliği, Gazi Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü yapar ve Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan tarafından 1935’li yıllarda İlköğretim Genel Müdürlüğü’ne getirilir. Gazi Eğitim’de çalışırken CHP’nin altı oklu amblemini de Tonguç çizer. Tonguç; Mustafa Kemal ve Saffet Arıkan ile birlikte ilk projesi “Eğitmen Kursları” projesidir. Eğitmenler projesinin kazanımları, deneyimleri üzerine Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ile birlikte ürettiği ikinci büyük ve aydınlık proje de “Köy Enstitüleri” projesidir.
İsmail Hakkı Tonguç’un arkasında böyle iki çok önemli halkçı ve çağdaş proje var ve ayrıca bir düşünür kuramcıdır da. Türk Eğitim Sistemi’ne kazandırdığı, kattığı pek çok değer var. Şimdi ilköğretim genel müdürlüğü yapanların nesi var diye sorduğumuzda karşımıza kocaman bir hiçlik-boşluk çıkıyor. İ.Hakkı Tonguç laik, parasız, karma, bilimsel ve üretici eğitim sisteminden yana taraf olan bir Cumhuriyet aydınıydı. Günümüzde ilköğretim genel müdürlüğü yapanlar laik mi? Bilimsel eğitimden yana taraflar mı? 1940’lı yıllarda Cumhuriyet’in İlköğretim Genel Müdürü ülkesinin tüm insanlarının eğitim sorunlarını inanç ve tutkuyla çözmeyi amaç edinmiş bir yurtsever. Günümüzde AKP’nin bu kadrolara taşıdığı kişiler ise Cumhuriyet değerleriyle barışık değil. İsmail Hakkı Tonguç ailesiyle, sade yaşamıyla tam bir Cumhuriyet aydını. 1940’lı yıllarda Köy Enstitülerinde öğrencilerin yönetime katıldığı demokratik Köy Enstitüleri sistemini üretti. O bir demokrattı. Yaşamıyla, ürettikleriyle bunu kanıtladı. Ya şimdi karşımıza çıkanlarda bir Cumhuriyet aydını, ailesi vizyonu, ufku var mı?
2006 yılında Alman-Türk Öğretmenler Fedarasyonu (ATÖF)’ün konuğu olarak konferanslar vermek üzere arkadaşlarımla beraber Almanya’daydım. Essen kentinde Milli Eğitim Bakanlığının iki genel müdürü ve eğitim ateşleriyle ile tesadüfen 200 öğretmenin katıldığı bir toplantıda beraber olmuştuk. İlgiyle ve ibretle toplantıyı izlemiştim. Toplantıya katılan 200 aydınlık yüzlü Türk öğretmeni memlekete dair heyecanla sorular soruyorlar, sorunlarını aktarıyorlar. Fakat karşılarında giyim tarzı, konuşma üslubu ve konuşma içeriği ile onlardan en az 100 yıl geri, kanımca ABD himayesinde yaşayan bir tarikat liderine bağlı AKP’nin eğitim kadroları vardı. Sanki özel seçilmişlerdi. Konuşmalarında Mustafa Kemal’in adını anmamak için olağanüstü özen gösteriyorlar ve öğretmenlerimize “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına” alternatif bir çocuk etkinliği çabalarını anlatıyorlardı. Öğretmenlerimizden yeterli tepkiyi aldılar ve toplantıyı terk ettiler.
1940’lı yıllarda Hasan Ali Yücel’ler, Tonguçlar, Rüştü Uzel’ler, Ferit Oğuzbayır’lar, Rauf İnan’lar, Sabahattin Eyüboğlu’lar ve pek çok aydın Cumhuriyet Eğitim Devrimi’nin içini doldurdular, geliştirdiler.
Şimdi ise AKP’nin niteliksiz eğitim kadroları 4.5 yıldır Cumhuriyet değerlerinin içini boşaltıyorlar. Cumhuriyetin tüm aydınlık kazanımlarını yok etmek ve eğitimi laik-bilimsel doğasını dinselleştirmek için her şeyi yapıyorlar. Buna dair pek çok kanıt sunulabilir. Atadıkları eğitim yöneticilerinin ancak %5’i kadın. Eğitimde cinsiyet ayrımcılığı yapıyorlar. Eğitime bakışlarında sadece “İHL ve başörtüsü” var. Tarikat okullarının önünü açmak ve yoksul halk çocuklarını buralara yönlendirmek adına her yolu deniyorlar. Kutlu doğum haftalarını eğitim süreçlerine sokuyorlar. Okulları ibadethanelere dönüştürme çabasındalar. Çocuklarımızın gelişimini, kendileri olmalarını, korkularını yenmelerinin önüne geçiyorlar. Tüm bu nedenlerle önümüzdeki seçim çok önemli. Bu kadrolar mutlaka tasfiye edilmelidir. Ülkenin önü açılmalıdır. Yücel’lerin, Tonguç’ların ve tüm Cumhuriyet Eğitim Devrimcilerinin anıları adına, emekleri adına bu mutlaka yapılmalıdır.
AKP dışarıda AB yanlısı görünerek sahte bir demokrasi anlayışı sergiliyor. Tabanının AB ile hiçbir ilişkisi yok. MEB ve diğer bakanlıklarda toplumun en geri, en tutucu unsurlarını, İlahiyat-İHL çıkışlılara öncelik veren bir kadrolaşma üretti. Bu yapının bir dönem de daha ülkede egemen olması ülkemizin geleceğini karartacaktır. 22 Temmuz’dan sonra ülkemizin geleceğini karartan bu yapı mutlaka dağıtılmalıdır.
İsmail Hakkı Tonguç’un yaşamı, düşünceleri ve ürettikleri tüm ilericilerin, tüm eğitimcilerin, tüm aydınların onur duyduğu aydınlık kazanımlardır, birikimlerdir. Günümüzde insanlarımız, geleceğimiz, çocuklarımız için insanı, sanatı ve demokrasiyi merkeze alan eğitim projeleri üretmek isteyenler mutlaka Tonguç’u yeniden okumalıdırlar. Tonguç düşünceleri, çalışkanlığı ve yurtseverliği ile hala günümüzü aydınlatmaktadır.
Cumhuriyet Eğitim Devrimcisi İ.H.Tonguç’u 47. ölüm yıldönümünde saygıyla selamlıyorum…