Babalara Dair Çeşitlemeler * Kemal Kocabaş

Baba!/her yılbaşında/sana söyleyecek/bir tek/sözüm var:/'Seni ne kadar çok seversem/o kadar/çok olsun ömründen geçen yıllar…'/Baba!/Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım!/Ne zulüm, ne ölüm, ne korku/başımı eğemez!/Yalnız senin elini öpmek için/eğilir başım./Babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım…Nazım Hikmet (1932)
Haziran ayının üçüncü pazarı tüm dünyada ve bizde ?Babalar Günü? olarak kutlanıyor. Babalar gününün doğuşunda annenin vefatı üzerine çocuklarına bakmak için çırpınan, fedakar, yiğit, insan bir baba öyküsü olduğu çok açık. Babalar günü kutlaması ilk kez 19 Haziran 1910 tarihinde ABD?de Washington'un Spokane şehrinde kutlandı ve sonra da diğer eyaletlere yayıldı. Resmi olarak 1924 yılında ABD Başkanı Calvin Coolidge'in desteğiyle kutlandı 1966 yılında ise o dönemin başkanı Lyndon Johnson, her yıl Haziran ayının üçüncü pazarının Babalar günü olarak kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayımladı Babalar Günü kutlamalarının kısa öyküsü böyle?
17 Haziran 2012 günü memleketim Kavaklıdere?deydim. Sabah sevgili kızlarımın babalar günü kutlama telefonlarıyla keyiflendim. Sabahın çok erken saatlerinde yaşamımızdaki emeği, fedakarlığı ile çok onurlu bir yeri olan öğretmenim, sevgili babamın mezarının başındaydım. Uzun uzun onsuz geçen 34 yılı konuştum onunla? Teşekkür ettim emeğine? Akşam ise ailecek Pınarbaşı?nda ?Babalar Günü? yemeğindeydik. Hayata dair anılar, babamın kahramanlıkları, bizim babalık maceramız, toslamalarımız ve esprilerle geçen güzel bir yemekti?
Yıl 1998? Büyük kızım ODTÜ?de öğrenci. Bir gün bana bir e-posta gönderdi. Gelen iletide, yapılan bir ara sınavda ortalama bir not aldığını, çok üzüldüğünü ifade ederek; ?Beni hep iyi not almaya kurguladın. ODTÜ caddelerinde dolaşırken sana kızdım baba? Hayatta düşük notlar da alınabilir.? diyen sitemler vardı. İletiyi alınca telaşlandım, üzüldüm. Kızıma, ?Sevgili Kızım, babalar hep kızılmak için vardır. Canın sıkıldığı zaman bana hep kızabilirsin. Gözlerinden öperim. Baban? diye bir mesaj attım. Kızımdan gelecek yeni iletinin içeriğini merak ediyor, heyecanla gelecek yanıtı bekliyordum. Ertesi sabah üniversitede bilgisayarımı açtığımda kızımdan yeni bir mesaj vardı. Bana Can Yücel?in babası, aydınlık Milli Eğitim Bakanı Hasan-Ali Yücel için yazdığı, edebiyatımızın klasikleri arasına girmiş olan ?Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim? adlı şiirini göndermişti. Rahatlamıştım, gözlerim nemlenmişti? Egeli, romantik, duygusal bir baba olarak hemen bankaya gidip kızıma bir miktar ?şiir parası? göndermiştim. Bu öyküyü Can Yücel?in sevgili kızı, arkadaşım Güzel Yücel?e, babasının enfes şiirinin bana kaça mal olduğunu espriyle anlattığımda, gülüşmüştük.
Üniversite hocalığımda öğrencilerimle yakın, babacan ilişkiler kurmaya gayret ettim hep. 34 yıldır onları kendi çocuklarım kadar sevmeye, onları anlamaya çalıştım. Büyümelerine, kendileri olmalarına, çok boyutlu düşün dünyası geliştirmelerine, akıl ve bilimden yana taraf olmalarına öğütledim. Sınıf ortamında fizik dışında şiir, öykü, müzik de konuştum onlarla? Onları her derste şiir de okutmaya çalıştım. İlk kez şiirle tanışan pek çok öğrencim oldu. Kızlarımla yaşadığım baba-kız ilişkilerini de zaman zaman onlarla da paylaştım. Onlara Can Yücel?in şiirini hatırlatmış, ?Babalar gününde babanıza iletin, size mutlaka elektrik, su, yol olarak geri döner.? diye de takılmıştım hep? 17 Haziran 2012 günü bilgisayarıma bir öğrencimden gelen iletide; ?Sayın Hocam, Bu özel günde dilinizden düşürmediğiniz kızınızın size gönderdiği o meşhur şiir “Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim” i bugün babam için yazıp yollarken sizi de andım ve kızlarınızın babası olmanız yanı sıra bütün öğrencilerinize de bir baba olan hocamın babalar gününü kutlamak istedim… Saygılar, Eda.? ifadeleri vardı. Öğrencilerimin hayatına şiir dilini kattığım için çok mutlu olmuştum. Sevgili Eda?ya bu anlamda bir mesajla teşekkür ettim.
Biz babaların babalık maceraları sıkıntılıdır. Çocuklarınızı çok seversiniz, onları hep korumak istersiniz? Koruma duygunuzla bazen çocuğun gelişimi ve özgürlüğü çelişir. Tam bu anda babalar ve çocukların iletişim sıkıntıları, tartışmalar karşımıza çıkar. Koruma ve sevgi dünyamızla çocukların özgürlükleri arasındaki dengede babaların çok özenli olmaları bu nedenle çok önemli. Çocuklarımıza özgürlük, özgüven duygusunu vermek, büyüttüğümüz genç insanlara hep güvenmeyi yaşam biçimi haline getirmek babalar için temel bir görev olmalıdır. Onlar hata da yapabilirler. Yapacaklar da?Hata yapa yapa büyüme gerçekleşiyor. Bizler de hep böyle büyümedik mi? Tüm bu süreçlerde demokrat, çocukları anlamaya çalışan, çocuğuna şans veren, düşüncesine saygı duyan, onun birey oluşunu destekleyen babalar ve anneler bir ülkenin sağlıklı gelişimine çok önemli tuğlalar koyarlar.
23 Haziran 2012, yaklaşık 18 bin halk çocuğunun yaşamını dönüştüren, onları ortaçağdan yeni çağa, aydınlanmaya taşıyan Köy Enstitülerinin kuramcısı, uygulayıcısı, eğitim devrimcisi İsmail Hakkı Tonguç?un 52. ölüm yıldönümü. Bütün Köy Enstitülülerin ?Tonguç Babasını? Başaran?ın ?Tonguç Baba? şiirinin son dörtlüğüyle saygıyla selamlıyor, babalar gününü kutluyorum. ??Adın bir destan şafağı işte/ Umudu, sevinci büyütüyor okullar/ Halk babası, köyler babası/ Ha desen horona kalkar dünyalar/ Sen Anadolusun, halksın, köylersin.?