Rauf İnan (1905 – 1996 )

Değerli insan, boşluğu doldurulamaz eğitimci, yazar ve katıksız Atatürkçü M.R. İnan 'ı 8 yıl önce bugün: 29 Şubat 1996 günü yitirmiştik. 91 yıllık yaşamının her anını değerlendirerek bize örnek bir yaşam bıraktı. Ve O artık önümüzde bir ışık oldu.

Cumhuriyetimizin kurulduğu yıl 18 yaşında genç bir delikanlı olan İnan, Türk Devrimi'ni her alanda yaşayan, yaşama geçiren değerli bir eğitimcimizdir. Türk toplumu ümmetlikten yurttaşlığa, uyruk anlayışından halkın egemenliği ilkesine, din temeline dayalı bir devlet yapısından laik ve demokratik çizgisine ulaşabildiyse, bunu borçlu olduğu Cumhuriyet döneminde yetişmiş inançlı, Atatürkçü öğretmenler kimlerdir denildiğinde, ilk akla gelen öğretmenlerden biri M.R. İnan'dır, diyorum.

M. Rauf İnan, 1905 yılında Bingöl ili, Genç ilçesinde doğdu. Babası Siirtli Hacı Yasin Efendi , annesi Erzincanlı Bedriye Hanım 'dır.

Babası malmüdürü olan İnan, ilköğrenimine Genç'te başladı. Birecik'te devam ederek Urfa Sultanisi'nin (lisesi) ilk kısmını bitirdi. Ortaokul ve lise öğrenimini Urfa Sultanisi'nde tamamladı. Bu okullarda iken özel olarak Fransızca, Farsça ve Arapça dersleri aldı. 1925 yılında İstanbul Erkek Muallim Mektebi 'ni bitirerek Kayseri Zincidere Öksüzyurdu 'na öğretmen olarak atandı. 1926-1928 yıllarında burada üç yıl çalıştı. 1927'de Sıvas'ta açılan İlköğretim Müfettişleri Kursu 'na katılan İnan, girdiği seçme sınavını kazanarak ''Pedagoji Enstitüsü'' ne devam etmek üzere Viyana'ya gönderildi. Avrupa'daki öğrenimini tamamlayan İnan, 1931 yılında İstanbul İlköğretim Müfettişliği 'ne atandı. Buradan askerliğe alınan İnan, askerlik sonrası İzmir İlköğretim Müfettişliği 'ne atandı. 1935'te İzmir Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı 'na, 1937'de de Manisa Milli Eğitim Müdürlüğü 'ne getirildi. Bu arada Manisa- Horozköy Eğitmen Kursu' nu açtı ve yönetti. 1935 yılında öğretmen İffet Tolga ile evlendi.

1940 yılında Eskişehir-Çifteler Köy Enstitüsü Müdürlüğü 'ne getirilen İnan, bu görevde 1945 yılına kadar kaldı. Buradaki başarılı çalışmaları sonunda Ankara- Hasanoğlan Köy Enstitüsü Müdürlüğü 'ne atandı. Aynı zamanda bu enstitünün bünyesindeki ''Yüksek Köy Enstitüsü'' nü de birlikte yönetti. Buradaki görevi bir buçuk yıl sürdü. 17.04. 1946'da Bakanlık Müfettişliği'ne atandı. Köy Enstitüleri yöneticilerinden ilk kıyıma uğrayan M.R. İnan oldu. M.R. İnan'ın Bakanlık Müfettişliği gibi pasif bir göreve atandığını öğrenen İ.H. Tonguç, İsmet Paşa 'ya:

''Bir kez kelle vermeye başlarsanız, sıra size de gelir'' diyerek duyduğu derin üzüntüyü belirtmiştir.

Bakanlıkta bir yıl kalan İnan'ın başarılarına çelme takılmaya başlandı. Artık rüzgâr ters yönden esiyordu. H. Âli Yücel ve İ. Hakkı Tonguç görevden alındı. Köy Enstitüleri'ne kara çalınmaya başlandı.

1970 yılında Namık Kemal Ortaokulu öğretmenliğinden emekli oldu. Emeklilik yaşamında ve ömrünün son gününe kadar hiç boş durmadı. Okudu, yazdı ve her olumlu davranışın yanında ve içinde oldu. 1960 yılından beri UNESCO Genel Kurul ve Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu. Halkevleri Atatürk Enstitüsü üyeliğinde ve Halkevleri Yönetim Kurulu Başkanlığı 'nda da bulunan İnan, yurtiçi ve yurtdışında pek çok kongreye katılarak çeşitli bildiriler sundu.

Öğrencisi Talip Apaydın, ''Köy Enstitüleri'nde çalıştığı yılları ömrünün en verimli yılları olarak anımsardı. Tıpkı Tonguç Baba gibi adı Köy Enstitüleri ile bütünleşmişti. En çok oradaki hizmetleri ile anılırdı'' diyor.

M. Rauf İnan, öğrencilerine her fırsatta:

''Çok okuyunuz, daima okuyunuz. Görevden ve çalışmaktan kaçmayınız. Güçlüklerden yılmayınız. Mesleğinizi, öğrencilerinizi ve insanları seviniz'' gibi öğütlerde bulunurdu.

İnan'ın ellinin üzerinde yapıtı, beş yüzün üzerinde de çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış makale ve yazıları vardır. Ayrıca, yurtiçi ve yurtdışında pek çok kongrelere katılarak bildiriler sunmuştur. Yapıtlarında arı ve duru bir Türkçe kullanmaya çok özen gösterirdi.

Öğretmenim M. Rauf İnan, öyle bir temel attınız ki, kazığı öylesine sağlam çaktınız ki, ne kadar uğraşsalar yıkamayacaklar. O temeli değiştiremeyecekler. Siz ülkesever, idealist eğitimciler kuşağının çabaları unutulmayacaktır. Hacı ANGI Eğitimci