KÖY ENSTİTÜLERİNDEN CHP'YE

Geçtiğimiz hafta kuruluş yıldönümünü kutladığımız köy enstitülerinin kapanış süreci konusunda edindiğim bilgiler Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu duruma nasıl geldiğini daha iyi anlamama yol açtı. Köy enstitülerinin kapanış süreci, halk dalkavukluğu uğruna Atatürk’ün ilke ve devrimlerinden uzaklaşma, Güneydoğuda kalıcı bir çözümden vazgeçilişi ve içinde bulunduğu çağın çok önündeki bir eğitim anlayışının katledilişi ile; kısaca karşı devrimin başlangıcıyla örtüşüyor.Köy enstitülerinin bana düşündürdüğü, pek dile getirilmeyen önemli bir nokta da olanak sağlandığında ve doğru yönlendirildiğinde Türk insanının ne denli çalışkan ve zeki olabileceğini; bilgi ve yeteneğini kısa sürede nasıl katlayabileceğini göstermesi. Eğitim sorununun çözümünü “Köylünün en kısa zamanda okur yazar olması, tüm köylerin okula ve öğretmene kavuşturulması, buna özgü öğretmen yetiştirilmesi gerek” diye özetleyen ve askerde yetişmiş onbaşıları kastederek “Onları köyden alıp, köyde öğretmenlik için gerekli bilgilerle donatalım ve kısa bir süre sonra da köye öğretmen olarak yollayalım. Ardından yeni girişimler gelir” sözleriyle köy enstitülerinin ilk adımını atan Atatürk, “çalışkan ve zeki” olarak nitelediği Türk insanına güvenmiş ve her zaman olduğu gibi haklı çıkmıştır. Hayatlarında köy görmemiş üniversite mezunu şehir çocuklarının köylerdeki “mecburi hizmet”lerinin neden verimli sonuçlar doğurmadığını da düşündürmüştür bu sözler.Çağdaş bir yaşamı hedefleyen Hasan Ali Yücel ile İsmail Hakkı Tonguç’un bir arada yakaladıkları başarı, toplumun farklı kesimden gelen insanların ortak bir idealde bir araya gelmeleri gerektiğini, ülke çıkarına olan adımların ancak böyle atılabileceğini göstermiştir. Bugün bunu sağlayabilecek tek çimento Atatürk ilke ve devrimleri…

CHP de artık kendine çekidüzen verip, halkla yeniden kucaklaşabilmeli. Kerhen değil, gönülden desteklenmek istiyorsa Atatürk’ün ilke ve devrimlerine daha sıkı sarılmalı, eğitime öncelik vermeli. Köy enstitülerinin yerini alabilecek, günümüz koşullarına uygun ve uygulanabilir eğitim projeleri üretilebilecek insanlarla işbirliği yapmalı ve halkı değişim yaratabileceğine inandırmalı.

(Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok’un kaleminden, ulgenok@ulgenok.net)
Milliyet Ege