Bayılırdık saklambaç oynamaya küçükken.
“Önüm arkam sağım solum sobe. Saklanmayan ebe…”
Şimdi ise sağımız solumuz önümüz arkamız Ergenekon.
Dalga deyince aklıma deniz gelirdi artık Ergenekon davası geliyor.
10.Dalga, 11.dalga. Gömülmüş cephaneler, krokiler vs.
Herkes gibi bende gözlerimi iyice açmış, şaşakalıyorum.
* * *
Ergenekon gibi bir oluşumun ortaya çıkarılmasına elbette kimsenin diyeceği olamaz,
hukuk gereğini yapar. Ancak Yargıtay Onursal Başsavcılığı yapmış bir hukukçunun
bile böylesine ağır suçlamalarla gözaltına alınması, evinin aranması konusunda ben
de rahatsızlık duyuyorum herkes gibi.
Çünkü ciddi delil ve kanıt olmadan insanları suçlamak ve sonra da pardon özür dile-
riz bir yanlışlık olmuş demek kabul edilebilir bir şey değil.
Ciddi delil ve kanıt diyorum çünkü suçlama çok ağır. Terör örgütü üyeliği ve faaliyeti.
Böyle olunca ismi bir telefon geçiyor diye gecenin bir yarısı evine baskın yapılıp yaka paça gözaltına almak ve evini aramak, kişiyi sonradan düzeltilmesi çok zor olan ağır bir duruma sokuyor.
Ceza Kanunu genel prensibidir; Suçluluğu ispatlanana kadar herkes masum sayılır. Böyle bir oluşum varsa elbette hukuken gereği yapılacaktır ama gerçekten masum olabilecek insanların varlığını ve düştükleri zor durumu düşünerek daha titiz hareket etmek de hukukun gereğidir. Bu aynı zamanda insan haklarına verilen değeri de gösterir.
Söyleyin hanginiz böyle bir şeye maruz kalmak ister! Biliyorum ki hiç kimse…
O halde, Adalet Bakanı YARSAV Başkanının uyarılarını dikkatle dinlemeli ve bunları muhalefet partisinin sözleri gibi görmemelidir. Bu gibi açıklamalar sert olarak değerlendirilse de her zaman sağduyuyu sağlamıştır. Yine sağlayacaktır.
***
Ergenekon ne ekonomik krizi hissettiriyor bize ne de başka sorunların su yüzüne çıkmasına fırsat veriyor. Ülkemizde kadınlar hala töre nedeniyle katlediliyor. Hem de hiç hız kesmeden…
Bakın Milliyet Gazetesinden tüyler ürpertici bir töre cinayeti haberi:
“ Küçükçekmece Söğütlüçeşme Mahallesindeki boş bir arsada, cesedi battaniyeye sarıldıktan sonra yakılmış halde bulunan Nurgül Akın’ın (23) babası, amcaları, eşi ve kardeşinden oluşan oniki akrabası soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Genç kadının kardeşi O.Ş’nin poliste “ telle boğarak öldürdüm, benzin dökerek yaktım ” diyerek cinayeti itiraf ederken, diğer zanlılar cinayetle ilgilerinin olmadığını iddia etti. Küçükçekmece Adliyesi’ne sevk edilen ve polise olayla ilgilerinin olmadığı yönünde ifade veren Nurgül Akın’ın babası Hasan Şahin ile amcası Ramazan Şahin’in mahkemede töre gereği cinayeti planlayarak O.Ş’ye işlettiklerini itiraf ettiği öğrenildi.
Şimdi biz Ergenekon, Gazze diyelim de bu durmayan vahşeti görmezden mi gelelim?
Devlet bu ağır insan hakkı ihlalini önlemek için nasıl tedbirler alıyor?
Koskocaman bir hiç…
GAZZE…CEHENNEMDEN DE ÖTE
Cehenneme gidecek insanlara dahi bir yargılama yapılıyor. Defterler açılıyor, bakılıyor günahlar, sevaplar hanelerine inancımıza göre. Suçluysan doooooğru cehenneme. Suçunun cezasını çekmeye. Burada bile bir adalet, bir hak duygusu var.
Ya Gazze’de !!! Yeni icat bombaların altında eriyen masum siviller ve çocuklar. Analarının cesetleri başında aç bilaç bekleyen yavrular. Gazze’ye cehennem dememek lazım. Orası cehennemden de öte bir yer.Kendi adıma İsraile ait ürün almayarak protesto ediyorum. Ancak insanoğlunun birbirine karşı kinini anlamama imkan yok…Ne kadar uğraşırsam uğraşayım…