Ancak Kurucu Meclisler Yeni Anayasa Yapabilir

Kanadoğlu: Ancak kurucu meclisler yeni anayasa yapabilir
Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu?nun Sabancı Kültür Merkezi?nde düzenlediği konferansta Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu?nu izleme fırsatı bulduk, geçtiğimiz hafta? ?Cumhuriyet ve demokrasi? konulu konuşmanın ağırlık noktası ?Yeni Anayasa? oldu.
Konuşmasına ?73 yaşında genç bir arkadaşınız olarak?? sözleriyle başlayan Kanadoğlu Türkiye?de üç ana sıkıntının var olduğunu söyledi ve bunları ?hem ?aydın? hem de ?adam? olanların azlığı; hem kendine, hem de bilime saygılı bilim adamlarının azlığı ve unutkanlık hastalığı? olarak açıkladı.
Kanadoğlu Türkiye?nin ?Cumhuriyet? oluşunun tarihsel sürecini özetledikten sonra ?Seçim kazanan bir iktidarın sadece dört yıllığına seçildiğini; dünyada hiçbir iktidarın, anayasalarında aksi yönde bir madde olmadıkça, yeni bir anayasa yapamayacağını, yeni anayasaların ancak kurucu meclisler tarafından yapılabileceğini? anlattı. Bununla birlikte anayasadaki değiştirilemeyen, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelerin dışında kalan tüm maddelerin değiştirilmesinin zaten olası olduğunu sözlerine ekledi.
Kanadoğlu ?Bilime ve kendisine saygı duyan bilim adamı eksikliği?ne ilişkin sözlerini açıklarken, Türkiye?de birçok hukukçu bilim adamının anayasa üzerine kitapları bulunduğunu; bu kitapların hiçbirinde ?kurucu meclis olmaksızın yeni bir anayasa yapılabilir? gibi bir ifade olmamasına karşın, geçtiğimiz günlerde yapılan bir toplantıda çok az sayıdaki bilim adamının bu durumu dile getirdiğini anımsattı.
Her anayasanın bir ideolojisi olduğunu; görevi geleceğe yol açmak olan anayasaların, her şeyden önce kuruluş felsefesini yazmak zorunda olduğunu belirten Kanadoğlu, halka gerçeklerin anlatılması gerektiğini ve anayasanın içinden Atatürk milliyetçiliğinin çıkarılmasına milyonların izin vermeyeceğini belirterek, ?Umudu kaybedersek, geleceği de kaybederiz? dedi.
Kanadoğlu ?Az hamilelik olmadığı gibi, demokrasinin de ilerisi olmaz; demokrasi ya vardır, ya yoktur? şeklindeki sözlerini alkışlayan, salonu tıklım tıklım dolduran gençlere, hazır olmaları gerektiğini bildirdi ve geleceklerini karartmak isteyenlere karşı birleşip, güçlenerek mücadele etmelerini önerdi.
Toplantının ardından sohbet ettiğim gençler, başta DEÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu Başkanı Semih Serbes olmak üzere, mesajı almışlardı. Ulu Önder Atatürk?ün ülkeyi neden gençlere emanet ettiğini daha iyi anlıyorum, artık?
Her yaştaki gençlerin en büyük bayramını gönülden kutlarım.

Haftanın Sözü: Ülkenin ve devrimlerin içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir. Mustafa Kemal Atatürk ? 1931