İran-tebriz

Tatilim bitti, gezilerim bitti,nihayet döndüm,yurduma,evime;tatil ve sağlık nedenleriyle ara verdiğim yazılarıma.
Bir kente gitmek, oraya ilk kez gitmek daima heyecan verir bana. İranlı güzel dostlarımın çağrısıyla gitmek için, gidiş tarihimin gelmesini dört gözle bekledim. Heyecanlıydım, meraklıydım, keyifliydim de korkularım da yoktu dersem en büyük yalancı olurum. Gerçi dostlarım hep övgüyle söz etmişlerdi en güzel özelliklerini anlatmışlardı İran?ın.
Ben de açıkçası, bazen inanmıyordum. ?size öyle geliyordur, kendi ülkeniz kendi akrabalarınız, amcanız, teyzeniniz, bakkalınız, komşunuz yıllarınızı geçirdiğiniz o yüzden size çok özel geliyor.?deyip övgülerine de kendimce akılcı ama hafife alan açıklamalar getiriyordum. Hemen atağa geçip? idamlar, kırbaçlar,dayatmalar,zorunluluklar??bu soruyu tamamlamadan ?ben devletten,yönetimden halkın sabrının ne düzeyde olduğundan,yorgunluklarından,hangi acıları yaşadığından söz etmiyorum;bütün bunlarla yaşayan,direnen,yaşadıklarının farkında;ama bir şey yapamayan insandan sadece İNSANdan söz ediyorum.?derdi.

YOLA ÇIKIŞ
Atatürk Havalimanında kalkış saatine yakın İran bölümüne oturduğumda ben kafamı Türkiye?de gördüklerime uygun sımsıkı kapatmış, ojelerini çoktan temizlemiş, yüzünde boya namında hiçbir şey olmayan huşu içerisinde beklemeye almıştım kendimi.
Uçağa bindiğimizde çok korktum. Bizdeki ilçe dolmuşları daha büyük daha süslü daha yeni daha donanımlıdır. Küçücük ve çok eski bir uçak. Ee,haklılar Amerika?dan bir şey almıyorlar,kendileri tamir edip edip kullanıyorlar.Takır takır,gürül gürül seslerle ürkerek uçtuk.
Bir kentin içinde olmak da ona doğru gitmek de güzeldir; uzakta olup onu düşünmek kadar. Tebriz havaalanına indik. Antik çağlardan kalma bu kadim kente,Safavilerin kısa ömürlü efsanevi başkentine Tebriz?e geldik.

TEBİZ?E VARIŞ
Sokaklar bayraklar, afişlerle renk renk donatılmış, ışıltılı,cümbüşlü görünüyor.Aman Tanrım,o trafik ne?Kabus tam anlamıyla,trafik kuralları yok sanki;sürücünün kendi kuralları var,20 metre sonra duracak da olsa son hızla yaklaşıyor kırmıza ışığa.Sol şeritten sağ şeride geçmesi beş saniye sürmüyor.Bir lunaparkta çarpışan arabalar pistinde çarpışmadan yol alıyor araçlar.Her sürücünün,aracın ara koltuğunda çığlıklar atan karısını hastaneye doğuma yetiştiriyor zannedersiniz araç kullanışlarını görünce.

TEBRİZ?DE ŞAİRLER MEZARLIĞI VE ŞEHRİYAR
Bu memleketin beni çekmesinin nedenlerinden biri de şairleridir. Bizde de neredeyse herkes şiirle şairle yakından ilgilidir. Kaçımız hangi şairin nerde yattığını biliriz,onları mezarları başında ziyaret ederiz?
Tebriz?de Çağdaş İran Şairi Şehriyar?ın anıt mezarı. Burası ?Şairler Mezarlığı? diye biliniyor. Kimine göre 400 kimine göre 600 şair Şehriyar?la birlikte büyük bir bahçe içinde yatıyor. Şairler Mezarlığının da diğer kabirlerin de ortak özelliği saygın birer ziyaret yeri olması.Bu ziyaretler yasak savma,ölüm yıldönümlerinde hatırlama gibi gerçekleşmiyor.Sıradan resmi,kuru ,sıkıcı törenlerle anılmıyor şairler.İranlılar ne zaman denk gelirse gidip şairlerini yokluyorlar.İyi havalarda tatillerde,kafa dinlemek için dışarıdan gelen konuklarını gezdirirken bayramda seyranda şairleri ziyaret ediyorlar.
Şairler Mezarlığı Tebriz?de büyük bir bahçenin ortasında modern çizgilerin hakim olduğu yüksek beton bir anıtın altında. Burada Şehriyar?la birlikte şiir bahçelerinden yüzlerce şiir toplamış şair yoldaşıyla yatıyor.
Anıtsal mezarları çevreleyen bahçelerden hoş bir müzik yayılıyor etrafa. Şairlerinin sesinden şiirler okunuyor. Seyyar çaycılar var burada, banklara oturup çayınızı yudumlarken dinlediğiniz şiirleri de şeker tadında karıştırıyorsunuz çayınıza.
(Devam edecek)