İlk çevreci Tarzan?ı bağrına basmış, ovasında göçmen kuşlara otlaklar açmış, dağını yüz yıllardır yılkı atlarına yuva yapmış Manisa?nın insanları; kültürünün, inancının, sevgi ve merhametin gereklerini bugün de yerine getirmeye çalışmaktadır. Yaşamı paylaştığımız diğer canlar için bir köşeye su, mama kabı koymuş, sokaklarda yaşam mücadelesi veren hayvanların yağmurdan, soğuktan korunmaları için karton koliyi üzerlerine çatı yapmıştır. Özellikle yaz mevsiminde yoğurt kaplarından oluşturduğu su kaplarını sıkça görmekteyiz.
Çağdaşlığın YAŞATMAK olduğu bilincindeki belediyeler kültürümüzün, inancımızın zenginliğini gösteren çalışmalarıyla yaşam haklarının korunmasında büyük destek vermişler, sadece insanlara değil, kenti paylaştığımız hayvanlara da hizmet götürmüşlerdir. Parklarda, okullarda kediler için kedi evleri, kuş yuvaları, yemlikler yapmış, mahallelerde köpekler için yuva kurmuşlardır. Sevgi ve hoşgörüyü çocuk kalplerine yerleştirme çalışmalarının bir parçası olan bu yapılanlar boşa gitmeyecektir. Bazılarının dediği gibi bunlar pislik, korku kaynakları değil bilakis hoşgörü, sevgi öğretisinin bir yoludur.
Çocuğun insanı sevmesi diğer canlıları sevmesi ve onlara saygı duyması, onları tanımasıyla başlar. Korkmadan hayvanlara dokunmak istediklerinde engellememek, korkutmamak, olumsuz düşüncelere sahip olmamalarını sağlamak gerekir. Aksi takdirde çocukta ?hayvan fobisi? gelişecek, oluşmuşsa da daha çok gelişecektir. Sevgisiz ve korkuyla büyüyen çocuklar, ergenlik döneminde ve yetişkinlik döneminde sevgiyi tanımayan, sosyalleşemeyen, dostluk kurmayı bilmeyen, mutluluğunu ve mutsuzluğunu paylaşamayan, sorumluluk bilincine sahip olamamış bireyler olarak yetişirler. Bu şekilde yetişen bireylerin başta hayvan olmak üzere çevresine zarar verdikleri izlenmektedir. Manfred Kyber tanımladığı gibi; Hayvan koruma çalışmaları bir hobi değil, insanlığın, milletin ve hükümetin menfaatine yapılan ciddi ve etik bir görevdir. Neyi aşılayacaksak onu yetiştireceğiz. Şehrimiz insanı böyle örnek çalışmaları karşılayacak potansiyele sahiptir. Aralarda çatlak sesler çıkıyorsa da onların da çocuklarının geleceği için kendilerini zorlayıp doğruyu görmeleri hayvanla barışık yaşamaya alışmaları gerek.
Hoşgörü, sevgi, saygı öğretisi olacak bu çalışmalara desteği belediye ve ilgili kurumlardan bekliyoruz. İlgili projeyi sunacağız. Örnek gösterilen Çorlu, Gaziemir, Beşiktaş gibi belediyeler den birisi de biz olmak istiyoruz. Manisa?ya da yakışan budur.
Sevgi ve saygılarımızla,