Hititler ile Batı Anadolu İlişkisi * Haydar Aksakal

21.01.2013 / 00:00
Anadolu?da, Asur Ticaret Kolonileri çağı?nda Hattiler, Hurriler ve Luviler?den oluşan halk toplulukları yaşamaktaydı. Küçük yerel krallardan oluşan siyasi bir yapı oluşmuştu. İlk Tunç Çağı sonlarında, nereden geldikleri bilinmeyen Hint-Avrupa kökenli kabul edilen Nesalar, Kızılırmak yayı içine yerleştiler.
Nereden geldikleri değil, Anadolu?ya gelmiş olmaları önemliydi. Kendilerine yurt edindikleri Hatti bölgesinde, yerli halkla sıs sık çatışmaya girdiler.
Zaman sürecinde aralarında savaşlar oldu. Anadolu?da, merkezi otoriteden yoksun bir siyasi dokunun bulunması Asur Ticaret Kolonileri Çağı?nın sonuna kadar sürdü.
Anadolu topraklarındaki karışık siyasi dokuyu değiştirmek ve Anadolu işbirliğini sağlamak için Nesa Kralı Pithane ve oğlu Kussura Kralı Anitta harekete geçti. Anitta babasının da ülkesini ve desteğini alarak büyük bir güç haline geldi.
Ullama, Harkivna, Hatti ve Zalpa ülkelerini aldı, Nesa Kenti?ni, ülkesinin başkenti yaptı.
Eski Hitit Krallık dönemiin ilk kralına (Hattuşil I) kadar geçen 100 yıllık bir süreçte, Kral Anitta?nın Hititlerle olan ilişkisi kesin olarak saptanmış değildir.
Hitit Kralı I. Hattuşil dönemine ait tabletlerde, krallığın kurucusu olarak Labarna ve Kraliçe Tavanna anılmaktadır. Hititler, Anadolu?da kurdukları siyasal birliğin 600 yıllık süreci içinde, yerel krallıkları bünyelerinde toplıyarak güçlü bir krallık haline geldiler.
Kurdukları devleti imparatorluğa dönüştürdüler.
Zamanla ortaya çıkan iç karışıkları ve buhranlı yılları aşmayı başardılar. Anadolu?nun siyasal birliğini ve devletin düzenini korumayı sağladılar.
I.Hattuşil, MÖ 1650-1620 yıllar arasında Hitit topraklarını Amik Ovası ve Halep?e kadar genişletti. İmparatorluğun başkentini Hattuşa?ya taşıdı. Babil?e kadar uzandı. Kuzey Suriye?yi ülke topraklarına kattı.
Savaşlar yüzünden başlayan iç karışıklıklar Kral Telepinu dönemine kadar sürdü (MÖ 1524-1500). Dağılan devleti yeniden toparlamaya çalıştı. Ölümünden sonra tekrar karışıklıklar başladı.
MÖ 1460-1440 yılları arasında işbaşına geçen Tudhaliye, Kaşkalar ve Mitanniler ile savaşmak zorunda kaldı. Kaşkalar, Başkent Hattuşa?yı yakıp yıktılar.
MÖ (1390-1380) yılları arasında kral olan Şuppiluliuma, Anadolu birliğini tekrar gerçeşleştirdi. Hititlerin güçlenmesini sağladı. Kargamış?ı aldı, bir oğlunu Halep kralı yaptı.
Mısır ve Asur?a karşı imparatorluğunun güçünü tekrar göstermiş oldu.
Ölümünden sonra iç karışıklıklar başladı.
MÖ 1339?da II. Murşil?i tahta geçti. Savaşla değil, diplomasiyle uğraştı. Hıyaşaı ve Mitanni devletleriyle iyi ilişkiler kurdu. Saltanat yılları Hititlerin en güçlü dönemidir. En önemli olayı Arzawa ülkeleriyle yapılan savaşlardır.
II. Murşil?in büyük oğlu Muvattaliş MÖ 1306?da iş başına geçti. Başkenti Dataşşa?ya taşıdı. Kardeşi Hattuşiliş?i de Hitit Ordularının başkomutanı yaptı.
Asur ve Mısır İmparatorları, Hitit topraklarına ve ona bağlı ülkelere saldırı düzenlediler. Mısır İmparatoru II. Ramses ve Hitit Orduları MÖ 1292 yılında Kadeş?te karşılaştılar. II.Ramses Suriye?den çekildi. Muvattaliş ise askerleri ayaklanması sırasında öldürüldü.
Tahta geçen Urhi Teşup devleti yönetemedi.
MÖ. 1275?de III. Hattuşil başkenti tekrar Hattuşaş?a taşıdı. Daha sonraki yıllarda İmparator Hurrili bir rahibin kızı Pudu Hepa ile evlendi. Mısır ile yakın ilşkiler kurdu. Kızını II. Ramses?e verdi. Kadeş Antlaşması?nı imzaladı. Antlaşmanın bir kopyası Mısır Karnak Tapınağı?nın duvarlarına, diğeri ise Hattuşaş devlet arşivinde bulundu. MÖ 1250, IV. Tudhaliya döneminden sonra toprak kayıplarıyla birlikte Hitit İmparatorluğu çöküş süreçine girdi. Deniz kavimlerin göçleri, Asurluların sadırıları, Hitit devletinin önlenemeyen çöküşünü, III. Arnuvanda ile II. Şuppiluliuma dönemi de hızlandırdı. MÖ 1180 yılında Frigialıların saldırılarıyla Hitit başkenti yerle bir edildi. Hitit İmparatorluğu ortadan kalktı…
Hatti, Luvi ve Hurri dillerinden sözcükleri, Luvi kökenli bir de resim-yazı kullanıyorlardı. Hititler ile Zippasla Ülkesi arasındaki ilişkiler önemliydi. Sipylus Dağı?nda Tantalos Krallığını yönetmiş, Kral Tantalos ve onun hanedanlığının devamı olan yerel krallar, Atlantis?in soyundan gelmekteydi…
Anadolu?da, MÖ 2. Bin yıllarında güçlü devletler ortadan kalkmış, siyasi birlik parçalanmış, küçük devletler kurulmuştur. Federatif küçük devletler Arzawa, Mira, Kuwalya, Wiluya, Karkiya, Maya, Seha Nehri, Pitaya ve Lukka ülkeleri, Hitit Devleti ile devamlı mücadele etmişlerdir.
Anadolu?da maden üretimi ve ticareti önemli bir yere sahipti. Kral Tantalos Sipulus madenlerinden sağladığı gelirle, yaşadığı dönemde en zengin krallardan birisi olmuştu. Tantalos?un torunlarından Ahhiyawa kralları da maden ticaretinin sağlandığı yolu kaybetmemek için Batı Anadolu?daki yerel kralları Hititlere karşı desteklemişler, Anadolu?nun madenlerine yakın ilgi duymuşlardır.
Ahhiyawa ve Miken tüccarları uzak ülkelerden bakır madeni getirmek yerine, Anadolu topraklarından elde etmeyi uygun buldular.
Anadolu?nun maden geçmişi ve madenlerin metalürjide kullanılması MÖ 8. Bin yıla kadar uzanmaktadır. Kral Tantalos?un oğlu Pelops?un Sipylus Dağı?ndan Yunanistan?a göç ettiği tarihlere denk gelen MÖ 4. Binyıllarında Beycesultan, Kuruçay ve Ilıpınar?da bakır madenleri kullanılmıştır.
II. Tuthalya döneminde (MÖ 1459) Akalar, Batı Anadolu sahillerinde önem kazanmışlardır. MÖ 2. Bin yıllarında Batı Anadolu?nun kıyı bölgelerinde Miken, iç kesimlerde Hitit orijinli malzemeler görülmekteydi.
Girit Adası?nda yapılan arkeolojik kazılarda Hititlere ait eserlerde oldukça dikkat çekicidir.
Hititler, Madduwatta?dan Kral Tantalos?un torunu Ahhiyawalı Attarisiyas ile tüm ilişkilerini kesmelerini istemişlerdir.
Madduwatta Metinlerinden Lord Wılliam Tylour?ın araştırması, ?Bak şimdi, ben sen Madduwatta?yı Attarrissia?nın kılıcından kurtardım. Sen şimdi bana ve Hitit ülkesine ait ol! Ben Zippasla Dağı yöresini ve Siyanti Irmağı topraklarını senin idarene devrettim.?
Hititler, II. Murşil dönemine kadar, Batı Anadolu?ya yaptıkları her seferde, bölgenin zenginliklerini toplayarak ganimet olarak Hattuşa?ya götürmüşlerdir.
Hititlerin Çanakkale yöresinde ulunan Wilusa ile de ilişkileri oldukça fazladır. Hititler Wilusa kralını görevden almışlar, oda ülkesinden kaçmıştır.
Ahhiyawa Kralı Batı Anadolu?daki atalarının sahip olduğu gücü tekrar elde etmek için buradaki beylikleri isyana zorlamış, zorda kalan yerel krallara da sığınma hakkı vermiştir. Etkinliği ticari olmaktan öteye gitmemiş, Ege göçleriyle güç kaybeden Hititler gibi Ahhiyawa Devleti de sıkıntıya girmiştir.
Hititler döneminde Manisa Sipylus Dağı?na Zippasla Ülkesi adı verildiği halde, eski tarihi dönemler ve Atlantis uygarlığı hakkındaki bilgileri gizemini korumaktadır.
?Hititler ?anayurtlarından? kendilerine özgü hiçbir şey getirmemiş olmaları gereği, olasılıkla onların Anadolu kökeniyle açıklanabilir. Bu olasılık Phrygler içinde geçerli sayılabilir, çünkü Hattuşa Büyükkuyu?daki Erken Demir Çağ yerleşimi eski yerleşik halk unsurlarıyla ilgili olmalıdır, çünkü Kızılırmak yayı içinde kalan bölgede Balkanlardan göç bulgularına rastlanmış değildir.? (sayfa: 296) (1)

Kaynakça: (1). Uygarlık Anadolu?da doğdu, Fahri Işık, 2012, Ege Yayınlaı, İstanbul.