Hayvana Hizmet

Manisa Belediye?si 2011 projelerinin tanıtımına sokaklarımızı, evlerimizi kısaca yaşamı ve bu dünyayı paylaştığımız dostlarımız da düşünüldü mü merağı ile katıldım. Çünkü onlar da ?hemşehrimiz? sayılırdı. Aynı şehri paylaşıyorduk. Görevleri vardı sokaklarda ? ekolojik? dengeyi sağlıyorlardı. Zehir kullanarak yok edilen kemiricileri onlar doğal yollarla ve dengeyi koruyarak yok ediyorlardı. Sokaklarımızın, evlerimizin gönüllü bekçileriydiler. Saldırdığını söyleyip çocuklarına korkuyu ve şiddeti öğreten az sayıda olan ama sesi çok çıkan büyükler ne derse desin onlar çocukların sevgili dostlarıydılar.
Ne yazık ki projeler içinde Malta?da yapılacak park içinde köpekle oynayan çocuk resminden başka hayvana ilişkin biz iz yoktu. Olsaydı anlatılırdı. Niye anlatılmakta çekince gösterilsin? Çağdaş olan her kişi bilir ki hayvanı korumak, ona şefkat ve merhamet etmek, o toplumun seviyesini gösterir.Hayvanını koruyan, kollayan bir toplum, insanın da zayıfına, muhtacına ve fakirine sahip çıkıyor demektir. Hayvan hakkını korumak insan hakkını korumamak değildir bilakis tüm canların haklarına saygı gösterilmesi adına çok ulvi bir davranıştır. Hayvanların yaşam hakkını korumak aslında çevre ve insan haklarını da korumak demektir.
?Parklar, bahçeler, eğlence alanları, meydanlar her belediyenin değişmez projeleridir. Halkın kullanımına açık alanlardan olan parklar; rahatlamak, dinlenmek, spor yapmak, gezmek gibi farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Ancak hem insanları hem de hayvan popülasyonunu göz önüne alarak uygun park yönetim sistemleri oluşturulmadığı taktirde parklarda gezerken bir takım istenmeyen olaylar gerçekleşebilmektedir. Bu olaylar sonucu hem hayvan sahibi olan kişiler hem de hayvan sahibi olmayan kişiler mağdur olabilmektedir. Bu tür mağduriyetler sonucu toplumsal anlamda hayvansever ya da sevmez gibi kavramlarla birlikte birbirine tepkili ve önyargılı iki ayrı grup oluşmaktadır. Bundan da en çok sahipli ya da sahipsiz hayvanlar zarar görmektedir. Kent yaşamında hayvan nüfus yönetim planlarının başarıya ulaşması belli bir süreç gerektirmektedir. Bu süreç dahilinde park yönetim planlarına getirilecek bazı düzenlemelerle hem mevcut sorunların çözülmesi hem de hayvan nüfus yönetim planı ve halkın bilinçlenmesi çalışmalarının hız kazanması mümkün olacaktır. Dolayısıyla eksiksiz park yönetim planları oluşturulması, hayvanlar için park yapmak, parkların bir köşesine kedi evi, kuş evi, köpek kulübesi yapmak bir lüks değildir çevre sağlığı, halk sağlığı ve hayvan hakları açısından esastır. Hayvan haklarını uygulayabilmenin temelinde yatan tüm evcil hayvanları sahipli kılabilmektir. Sahipli kılmayı başardığımız hayvan nüfusu için yapılacak tüm çalışmalar hayvan hakları başta olmak üzere çevre ve halk sağlığı için önemli bir katkıdır
İlimiz genelinde Hayvanları Koruma Kanunu çerçevesinde hem sahipli hem de sahipsiz hayvan nüfusunu artırma ve kontrol altına almaya yönelik çalışmalar geçen dönem belediye yönetimi ile başlamış, en önemli adım tedavi bakım merkezi kurularak atılmıştı. Yeni yönetimin oluşturacağı köpek parkları ilimiz için ilk olacağı gibi tüm belediyelerin konuya bakış açısını değiştirmelerine katkı koyacak bir çalışma olacaktır. Oluşturulan bu park asla yalnızca köpeklerin tuvaletini yapmaları için değildir.
Köpek Parkı; köpeklerin güvenle sosyalleşebilmesi ve egzersiz yapmasına olanak sağlar.
-Aynı ortamları paylaşan insanların bir arada olması ve sosyal ilişkilerin geliştirilmesi için elverişli ortam oluşur.
– Köpek sahipleri birbirleri ile iletişime geçerek, deneyimlerini ya da sıkıntılarını paylaşarak sorunlarına çözüm yolları üretebilirler. Ortak paylaşımlarda bulunarak keyifli bir gezinti geçirmiş olurlar.
– Hayvan sahiplerinin ve halkın bilinçlenmesine katkı sağlanır.
– İnsan ve hayvan sağlığına ilişkin bilinci geliştirir.
– Çevre ve halk sağlığı ile güvenliğinin gelişmesinde önemlidir.
– Enerjisini rahat ve huzurlu harcayan bir köpek daha az havlamak gibi olumlu davranışlar kazanacaktır.
– Toplumda halka açık alanların kullanımına ilişkin bilinç artacaktır.
– Hayvan haklarına saygı bilinci gelişecektir.
-Amaç sağlıklı bir ortamda ortak sevgilerde buluşan insanların ve köpeklerinin sosyalizasyonlarına katkı koyabilmektir. Bu amaca hizmet edebilmek adına, parkta düzenli olarak çeşitli etkinlikler yapılacaktır.? (*)
Temelinde korku yatan olur olmaz kişisel şikayetlerle sokaklarda yaşam mücadelesi veren canlara kızmak, korkmak, şikayet etmek, toplayıp bir yerlere bırakmak, kapatmak çözüm değildir. Çözüm yaşam hakkını göz önüne alarak üremelerini denetim altına almak, bulundukları yerde korunmalarını ve sahiplenmelerini sağlamaktır.Bu bir sosyal sorumluluktur. Topluma ve yöneticilere düşen kutsal bir görevdir. Küçümsenecek, kıyaslama yapılacak, öncelikler, sonrakiler sıralaması yapılmayacak kadar ciddi bir konudur. Görevlerin yasalarla belirlenmesi, inancımızda yer alması ciddiyetin boyutunu gösterir.
Bu sorumluluk hayvan deyip de hafife alındığı sürece erezyona uğrayan vicdandır, merhamettir en önemlisi sevgidir. Çocuk denecek yaşlarda işlenen cinayetlerde,tecavüzlerde satırlarla, döner bıçaklarıyla yapılan kavgalarda bu erezyonu açık olarak görmekteyiz. Ufku geniş, geleceği gören her kişi hayvana yapılan hizmetin niteliği ne olursa olsun aynı ölçüde insana döndüğünü bilir. Sevginin şiddeti yenmesi diğer canlara ?ne yapıldığına, nasıl davranıldığına ? bağlıdır.
Sevgi ve saygılarımızla
*Alıntı: Dr. Ebru Tong , Veteriner Hekim