Haymatlos – Dünya Bizim Vatanımız ve Kemal Yalçın

?Bu kitabımı, 1933 sonrasında Türkiye?de yaşamış Haymatlos Almanlar?a, mülteci Alman bilim insanlarına ve onlara kucak açmış Çorum, Yozgat, Kırşehir?in asil ruhlu, yardımsever insanlarına ithaf ediyorum? K. Yalçın10 Temmuz 2011 günü çoğu gazetede ilginç bir olay anlatılıyordu. Tarih 9 Temmuz 2011. Yer Çorum. Çorum sokaklarında 82 yaşındaki Alman yazar-çevirmen Bischoff, kızı ve yeğeniyle bir dönemler Çorum-Devane Semtindeki yaşadığı evi ziyaret ediyordu. Nemli, hüzünlü gözlerle yaşadığı evin odalarını dolaşan yazar sonra çocukluğunun geçtiği, dostların bulunduğu Alaybey Sokağı?ndaydı. Bischoff, gazetecilere ?Her akşam ajansları bu sokakta toplu halde dinlerdik. Her evde radyo yoktu. Gazeteler birkaç günde gelirdi? Hep birlikte Belgrad Radyosu'ndan Lili Marlen Türküsünü dinlerdik? diyordu. Bischoff, sokakları dolaşırken ?Heyecan duymadım, burası vatanım. Vatansız insan yoktur, yurtsuz insan vardır. Burası benim vatanım. 66 yıl sonra da olsa çocukluğumun geçtiği sokakları görmek beni mutlu etti? ifadelerini kullanıyordu. Çorum Belediyesinin verdiği ?fahri hemşehrilik ? beratı törenine Almanya Büyükelçi vekili Prof. Hector Pascal da katılır. Yıllar sonra çocukluğunu arayan Bischoff?un öyküsü ve bu öykünün gün ışığına çıkmasına neden olan Kemal Yalçın kimdi? Kemal Yalçın; Denizli Honaz doğumlu, Isparta-Gönen İlköğretmen Okulu, İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu çıkışlı ilerici bir öğretmen, aydın ve çağına, insanlığın evrensel değerlerine karşı sorumluluk duyan bir yazar. 12 Eylül öncesi TÖB-DER öğretmen örgütlenmesindeki örgütçü kimliği ile tanıdığımız Kemal Yalçın uzun yıllardır Almanya?da yaşıyor. Orada felsefe öğretmenliği yapıyor. Yalçın; 1998 yılında Türk ve Rumların karşılıklı mübadele öykülerinin yer aldığı ?Emanet Çeyiz? kitabıyla Abdi İpekçi Barış Ödülü alır. Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) yayın organı Yeniden İmece Dergisinin yazarı olan arkadaşımız, dostumuz Kemal Yalçın şiirler, kitaplar ile geçen yıllarını insanlık tarihinin çok önemli bir acısıyla yeni yapıtına taşıdı; ?Haymatlos- Dünya Bizim Vatanımız?. İş Bankası Kültür Yayınlarından Haziran 2011 tarihinde çıkan kitap 664 sayfa bir belgesel yapıt. Kitap elime geçtiğinde büyük bir heyecanla okumaya başladım. Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümünde uzun yıllar hocalık yapan, hepimizin okul yıllarında büyük bir keyifle söylediği ?Dostluk Şarkısının? yaratıcısı Zuckmayer?in öyküsü ile sarsıldım. Çocuklarını okutmak isteyen Çorum?daki enterne Almanların Milli Eğitim Bakanı Hasan-Ali Yücel?e yardım için yazdıkları mektup ve Yücel?in sorunu çözüşüyle onurlandım. Kitapta İstanbul Üniversitesinin kuruluş yıllarını, Einstein?in Atatürk?e Alman bilim insanları için yazdığı yardım mektubu gibi çok önemli tarihsel belge ve bilgi ile karşılaşıyorsunuz. Kitaba görsel malzeme ve düşünsel olarak Filiz Ali, Yaşar Kemal ve Zülfü Livaneli de katkı sağlamışlardı? Hatta isim babası Zülfü Livaneli olmuş. Kitap; 1933-1945 yıllarında, Nazi rejiminden kaçarak Türkiye?ye sığınmış 1400 mülteci, çoğu bilim insanı olan Alman?ın yaşam öykülerini anlatır. Yalçın; çoğunun günümüzde yaşamadığı Alman sığınmacılardan sadece Cornelius Bischoff?u 2009 yılında Hamburg?da adresini bulur ve onun tanıklığıyla, kitap bir insanlık trajedisini günümüze taşır.Cornelius Bischoff kimdir? Cornelius?un babası Eduard Bischoff dülgerdi, Sosyal Demokrat Partili (SPD) bir sendikacıydı, Nazilere karşı mücadelede yer almıştı. Halası Berta Kröger, Hamburg Parlamentosunda SPD milletvekili idi. Annesi Berta Abronoviç Bischoff ise, İstanbullu bir Yahudi idi. Bischoff ailesi toplama kampına gitmekten son anda kurtulmuştu. 1939 yılında on bir yaşında iken ailecek Gestapo?nun elinden kurtularak Paris, Marsilya üzerinden İstanbul?a ulaşabilmiş bir Alman. Türkiye ile Almanya arasındaki diplomatik ilişkiler 2 Ağustos 1944?de kesilince Türkiye, Nazi Almanya?sına karşı savaş ilan eder. 5 Ağustos 1944?de Türk Hükümeti, tüm Alman vatandaşlarının bir hafta içinde Türkiye?yi terketmesini ister. Bu karar üzerine 672 Alman Türkiye?den ayrılır. 626 Alman vatandaşı ise geri dönmeyi kabul etmezler ve böylece Alman vatandaşlık hakkını kaybederek Haymatlos (vatansız-yurtsuz) durumuna düşerler. Türk Hükümeti, Türkiye?de kalan Almanlara ?Haymatloz? kimliği verir. ?Haymatloz?lar, 23 Ağustos 1944 sabahı evlerinden toplanarak enterne edilerek Ankara yakınlarındaki Çorum, Kırşehir, Yozgat şehirlerine yerleştirilirler. Cornelius Bischoff, annesi Berta, babası Eduard ve kız kardeşi Edith ile birlikte Çorum?a yerleştirilir. Çorum?da 300 kadar Alman yaşar. Bu şekilde yerleştirilen Almanların şehir dışına çıkmaları, çalışmaları, siyasetle uğraşmaları yasaktı. Kızılay?ın deprem fonundan verilen 10 ya da 20 lira aylıkla yaşamak zorunda idiler. ?Haymatlos Almanlar? 1944-1945 yıllarında, 18 ay kadar Çorum, Yozgat ve Kırşehir?de yaşamışlardı. Kemal Yalçın?ın Çorum, Yozgat ve Kırşehir?de yaptığı araştırmalarda, Haymatlos Almanlardan kalan izleri, belgeleri en çok Çorum?da bulabildiğini ifade eder. Kemal Yalçın; Cornelius Bischoff?un hayat hikayesini, Çorum?da ve İstanbul?da yaşadıklarını ayrıntılarıyla kendisinden dinler. Bischoff elindeki belgeleri, fotoğrafları, kaynakları yazara verir. Kitap?ta bu nedenle Cornelius Bischoff ve ailesinin hayat hikayesi üzerinde gelişir. Yalçın; kitabın konusunun önemi ve genişliği içinde Nazilerden kaçan Alman bilim adamları ve sanatçıların Türkiye?deki üniversitelere kabul edilme öykülerine de yer verir. 1933-1935 yıllarında işlerinden atılan, toplama kampına gönderilme tehlikesiyle yaşayan tiyatro ve opera yönetmeni Carl Ebert ve onun özel tercümanlığını yapan Yazar Sabahattin Ali; büyük müzisyenler Paul Hindemith, Ernst Preatorius Prof. Eduard Zukmayer; SPD?li siyasetçi, şehir planlamacısı Prof. Ernst Reuter kitapta yer alırlar. 1933-1945 döneminde 700 kadar Alman bilim insanı Türkiye?ye sığınır. Türk Hükümeti, Nazilerin görevden attığı bilim insanlarından bir kısmına 1933 yılında kurulan Türkiye?nin ilk üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi?nde kurucu öğretim üyesi olarak görev verdi. Birçok Alman bilim insanı Türkiye?ye sığınarak ölümden kurtulmuş, İstanbul ve Ankara Üniversitesinde bilimsel çalışmalarını sürdürme olanağı bulmuştu. Cumhuriyet dönemi üniversitelerin oluşumunda, geleneklerinin kurulmasında Almanya?dan kaçan ve Türkiye?ye sığınan bilim insanlarının büyük emeği vardır. Alman bilim insanlarından en tanınmışı, Frankfurt-Main Üniversitesi?nden Yahudi olduğu için atılan hukukçu Ordinaryüs Prof.Dr. Ernst Eduard Hirsch idi; 1933-1953 yıllarında Türkiye?de kaldı, İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültelerinin kurulup geliştirilmesine büyük emek verdi. Haymatlos?ta, Prof. Hirsch?in hayatı da geniş bir şekilde yer alır. Yalçın; kitabı yazmaktaki amacının ?Cornelius Bischoff ve hayatta kalan diğer canlı tanıkların anlatımlarına dayanarak, Hitler faşizminden kaçarak Türkiye?ye sığınmış Almanların maceralı hayatlarını öyküleştirerek bugüne aktarabilmek; dostluk ve sevgiye dayanan insan ilişkilerini Alman ve Türk toplumunun belleğinde canlandırabilmek; özellikle bugünün Türkiye ve Almanya?sında yaşayan gençlere bu örnek davranışları gösterebilmek; aynı zamanda bu konu hakkında merak uyandırabilmektir. İnsanlık, Nazi rejimi gibi barbarlıkları, ölüm kamplarını, gaz odalarını, insan yakma fırınlarını bir daha görmesin, yaşamasın!? olduğunu ifade eder. Haymatlos?u, savaşlarla yakılıp yıkılmış, kül olmuş bir hayatın yeniden yaratılmasının; insan sevgisinin, vefanın, dostluğun, kardeşliğin romanı olarak tanımlar. İkinci Dünya Savaşı?nın sona ermesinden, Nazi rejiminin yıkılmasından sonra, Haymatlos Almanlardan çoğu anayurtlarına geri dönmüş, bazıları ise dönmek istememişti. Cornelius Bischoff?un kız kardeşi Edith, İstanbul?da Umberto ile evlendiği için Almanya?ya dönmemiş, Türkiye?de kalmıştı. Edith ile Umberto?nun Ethel ve Patricia adında iki kızları oldu… Ethel ve Patricia, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak İstanbul?da yaşamaktadırlar. Ethel Rizo, annesinin yaşamış olduğu Çorum?a yıllar sonra ilk kez gidecek, annesi Edith?in, anneannesi Berta?nın ve büyük babası Eduard?ın enterne hayatlarından anılar, izler arayacak ve dayısı Cornelius Bischoff?a eşlik edecektir. Cornelius Bischoff, Türkçeyi en iyi bilen Almanlardan biridir. O, Türk Edebiyatını Almanya?da tanıtan, Türkiye ile Almanya arasında dostluk ve kültür köprüsünü kuran kişilerin başında gelmektedir.Kemal Yalçın; insanlığın bir dönem yaşadığı acıları işaret ederek kitabıyla barışın, sevginin erdemini bize tekrar hatırlatıyor. Bu kitap; savaşa karşı barışın, insanlığın acıda ve tasada, ırk, coğrafya, dil, din farkı gözetmeden insanlığın onurlu dayanışmasının bir yapıtıdır. Kemal Yalçın?a sevgi ve dostlukla memleket selamları?