Ağustos 3rd, 2013
'Gezi Ruhu'nun sesinin bu ara az duyulmasının nedeni 'yaz uykusu'na girmiş olması… Bu 'Ruh'u oluşturanların 'ayı' ve 'yılan'larla bir ilişkilerinin olmaması nedeniyle, 'kış' yerine 'yaz' aylarında dinlenmeleri çok doğal…
Fenerbahçeli futbolcuların, üstelik de siyahi yabancıların, Salzburg'da attıkları golden sonra verdikleri “Her yer Taksim, her yer direniş” mesajı ise 'Gezi Ruhu'nun uykuda bile varlığını sürdürdüğünün göstergesi…
Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanacak Cumhurbaşkanlığı Kupası maçının Kayseri'ye alınması, şimdiden pankartlara izin verilmeyeceğinin açıklanması boşuna değil… Slogan atılmasını nasıl engelleyeceklerini merak ediyorum; girişte herkesin ağzını mı bantlayacaklar? Futbola el atmakla ne büyük yanlış yaptıklarını anladılar, ama çok geç…
Ne TOMA, ne gaz bombası, ne palalı adamlar, ne de komşuları birbirine kırdırma söylemleri fayda etmiyor. Macun bir kez çıktı tüpten; artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yıllardır korkutanlar, artık korkuyor…
Haluk Koç ne güzel yorumlamış, Erdoğan'ın ruh halini: “Başbakan korkuyor. Başbakan son gelişmelerden sonra tedirgin, ürkek, büyük bir korku içerisinde… Kimden korkuyor, halkından korkuyor. Sağlıksız bir ruh hali bu… Başbakan ne kadar kin, öfke de duysa Abdullah Cömert'in hayali, Ali İsmail Korkmaz'ın hayali, Ethem Sarısülük'ün hayali herhalde rahatsız ediyordur. Ölülerin dili yok, konuşmazlar; ama hayalleri rahatsız ediyordur”.
Korkunun ecele faydası yok, ama…
ABD Senato Komisyonundaki Gezi Parkı Oturumu'nda en gerçekçi konuşmayı yapan Boston Üniversitesi Antropoloji Profesörü Jenny White, Gezi Parkı protestolarını 'iktidar partisine yönelik geniş kapsamlı bir memnuniyetsizlik' olarak nitelemiş. Hacettepe Üniversitesi'nde psikoloji yüksek lisansı yapmış olan White, AKP'nin demokrasiyi 'çoğunluğun idaresi' olarak algıladığını, kendi değerlerini topluma empoze etmeyi kendisine hak gördüğünü; aldıkları tek yanlı kararlarda yurttaşların, uzmanların ve hatta parlamentonun bile görüşünü almadığını savunmuş. AKP'ye yakın bağlantılara sahip özel sektörün kamu arazilerindeki geliştirme projeleri sayesinde kazanç sağladığını, bunun da yolsuzluk iddialarına neden olduğunu dile getiren White'ın tüm bu sözlerine katılıyorum.
Gezi Ruhu'nun en önemli kazanımlarından biri şu oldu: Birçok insan “Benim bu sürece nasıl katkım olur?” diye kendini sorguladı… Kimi eline Atatürk'lü Türk Bayrağı alıp yürüdü; kimi Facebook'ta, Twitter'da yazılar yazdı; fotoğraf, karikatür, yazı veya video paylaştı; kimi balkonunda tencere tava çaldı…
Bundan sonra ne olacak?
Yaz sıcaklarının, Ramazan Ayı'nın ve tatilin etkisiyle 'Yaz Uykusu'na giren eylemlerin Eylül'den sonra kaldığı yerden süreceğini tahmin ediyorum. Şiddetten uzak, pasif eylemlere devam… Araya sızması olası, şiddete başvuracak provokatörlere de dikkat…
AKP'yi demokratik yollarla yenilgiye uğratmak için ilk hedef yerel belediye seçimleri… 'Gezi Ruhu' hangi partiden olursa olsun, AKP adayı karşısında seçilme şansı en yüksek olan; bilgi, donanım ve birikimleriyle en iyi hizmeti verme potansiyeline sahip adaylar üzerinde uzlaşılması için çaba sarf edecektir, öncelikle… Ardından da bu adayların kazanmaları ve görevlerinde başarılı olmaları konusunda yardımcı olacaktır. Böylece AKP'deki düşüş hızlanacak ve demokratik yollarla AKP iktidarının sonu gelecektir…
“Ben ne yapabilirim ki?” diye düşünmeyin lütfen; bu amaçla “Neler yapabilirim?” diye düşündüğünüzde, eminim birçok şey bulacaksınız…
Haftanın Sözü: “Testi taştan korkar.” Mevlana