Hukuk Kuşu * Tayfun Deniz Kuğu

70'li yıllarda “Yeşilçam filmleri” adı altında ne kepazelikleri gördü gözlerimiz…
-Hasan almaz basan alır…
-Civciv çıkacak kuş çıkacak…
-Charli'nin kelekleri…
-Parçala Behçet…
İlk defa o filmlerde gördük, bildik; “mış gibi” yapmayı…
Öpüyor desen öpücük değil…
Tombul Pokemon kılıklı adamı Kazanova, iskeletten hallice olanını Tarzan, Surdibinden Melahat Ablayı Vamp kadın “mış gibi” tanıttılar bize…
O dönemlerde bu kepazeliklerde rol alan oyuncuları, 80'li 90'lı ve hatta 2000'li yıllarda, kemik çerçeveli gözlüklerle, fularlarla ve at yelesi misali sakallarıyla büyük tiyatrocular, büyük sanatçılar olarak selamladık…
Sanki filmlerde g..kıllarını gören bizler değilmişiz gibi yedirmeye çalıştılar, çalışıyorlar yeni imajlarını…
O dönemleri soran olduğunda gayet pişkince ve ortak bir yanıt çıkıyordu ağızlarından…
-N'apalım ekmek parası!..
Son dönemde yeni çevrilen bir Yeşilçam filminin adıdır “Hukuk Kuşu”…
Mekan olarak Silivri seçilmiştir…
Hukuk işliyor “muş gibi”dir, adalet dağıtılıyor “muş gibi”dir, hak yerini buluyor “muş gibi”dir bu filmde…
Daha jeneriğinden sonunu anladığın bir film gibi yaşandı her şey…
Gazetede, televizyonda isimleri gördüğüm an anlamıştım sonunu: “Müebbet!..”
Ağırlaştırılmış müebbet, normal müebbet, iki kere müebbet…
Eski dilde “idam” oluyor…
Şunu anlarım…
Otorite herkesin hakkını veremeyebilir…
Hatta hak da yiyebilir, amenna!..
Ama…
Adaletli olmak durumundadır…
“Neden hakkın vermedin?..” diye çemkiren olursa, “kim hakkını alıyor ki?..” dersin ve geçerlidir…
Ama birisi kalkıp da “neden adaletli davranmadın?..” derse, gak-guk'dan başka hece çıkmaz ağzından…
O gak-guk'da hukuk olmaz…
Fiili darbeciler 80'i devirip 90'nına merdiven dayıyor ve hala dışarıda ve özgürce yaşıyorlarsa…
Fiili darbecinin ismi 2.000 küsur mahalle, okul, sanayi sitesi ve sokak ismi olarak hala kullanılıyorsa…
“2 kere müebbetliklerin” amirleri zırhlı Audi'lerle sefa sürüyorsa…
Kasaptaki ete soğan doğramayanlar, doğrudan sarımsağa geçiş yapıyorsa…
Günümüzün mahkumlarının aldıkları cezalar Hukuk Fakültelerinde ders olarak okutulmalıdır…
Demokratik ülkelerde tabi…
Bizde ise Hukuku temsil eden gözleri bağlı, elinde terazi tutan kadın heykelinden yeni Melahat Abla yaratmaya çalışırlar…
Hazır gözleri de bağlı!..
Parçalamasın da n'apsın Behçet?..