TÜRKİYE'NİN “C PLANI ” YOK MU? * Ülgen Zeki Ok

Kasım 16th, 2013

Bir 'C Planı' bulunmayan Türkiye'nin, bu yüzden yıllardır 'A B D Planları' ile yönetildiği söylenir.
Yüzde yüz' doğru olmasa da, gerçek payı yüksek, bu sözlerin…
Doğru yanıtlara ulaşmanın yolu, doğru sorular sormaktan geçermiş; soralım o zaman… Ama unutmayalım; her doğru soru yeni sorular doğuracaktır…
Düşünün ve sorulara yanıtları siz verin, lütfen…
” 'C Planı' nedir ve nasıl yapılır?” sorusu ile başlayalım… Bu soruya yanıt ararken karşımıza şu sorular çıkabilir:
” 'A B D Planı' nedir, yakın geçmişte hangi 'A B D Planları' uygulanmıştır?
Şu an hangi 'A B D Planı' yürürlüktedir?”
“Geleceğe yönelik 'A B D Planları' neler olabilir?”
Zor sorular biliyorum; 'ipucu' olabilecek bazı sorularla devam…
“Yürürlükteki 'A B D Planı' önünde kimler engel olarak görülmüştür, bu kişiler şu an hangi durumdadır?”
” 'A B D Planları'nın yürümesi için beyinlerimiz 'bir C Planımızın bulunmadığı' yönünde yıkanmış ve yıkanmaya devam ediyor olabilir mi?”
“Biz farkında olmadan, beyinlerimiz hangi araçlarla yıkanmış ve yıkanıyor olabilir?”
” 'A B D Planları' doğrultusunda hangi 'maşalar' kullanılmış ve kullanılmakta olabilir?”
Şimdi tekrar soralım…
“Türkiye'nin 'C Planı' ne olmalı? Bu konuda neler yapmalı?”
“Alternatif olarak görülen veya gösterilmeye çalışılan planlar 'A B D Planı' mı, yoksa 'C Planı' mı?”
Gerçek anlamda 'özgürlük', ancak düşüncelerimizi saran zincirlerin kilitlerinin açılması ile olası… Bu kilitlerin anahtarı ise gerçeğe ulaşmamızı sağlayan bilgiler… Rahmetli Uğur Mumcu'nun dediği gibi “Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olunmuyor”.
Ve son bir soru: “Tüm 'ABD Planları'nın defalarca toslamasına rağmen bir türlü yıkamadığı, söküp atamadığı, kısmen unutmuş olsa da, bir 'C Planımız' olabilir mi?”

Haftanın sözü: “Durumu düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan öğüt almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yürütmek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım düşünceler belirdi. Oysa hangi bağımsızlık vardır ki, yabancıların öğütleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.” Mustafa Kemal Atatürk, (6 Mart 1922, TBMM)