Gençlik ve Spor * Tülin Turbil

Dünya Salon Atletizm Şampiyonası ülkemizde yapıldı.
İlk madalyayı bize bronz olarak Aslı Çakır Alptekin kazandırdı.
Başarısının arkasında antrenör eşinin desteği olan Aslı Çakır geçtiğimiz yıl Dünya Üniversiteler 1500 metreşampiyonu ve ardından da 1,5 ay önce Avrupa Kros Şampiyonlu-
ğunda gümüş madalya kazanmış.
Anlayacağınız başarı geliyorum demiş?
* * *
Aslı Kenya Kampında yani işkence kampı dedikleri yüksek irtifa merkezinde 28 gün ölümüne antremanlar yapmış. Günde 5.5 saat dayanılmaz antreman ve 7 öğün yemekle başarı gelmiş.
Eşinin verdiği antreman programı ve tavşan atletlerin parkuru belirlemesi ile Aslı erkek atletlerin koştuğu gruba alınmış. İdmanı da erkek atlet temposunda yapmış.
100?er dolara iki tavşan atlet kiralamış. Aslı 28 günde1100 kilometreyani İstanbul?dan Erzincan?a kadar koşmuş. Bir kez olsun Offf dememiş. Kenyalı çocuklara da çikolata şeker dağıtmış. Adı çikolata ablaya çıkmış.
* * *
Üsküdar Belediyespor Kulübü sporcusu olan Aslı?ya Kulüp Başkanı eski bir atlet olan Mecit Çetinkaya şu tavsiyede bulunmuş; ?Yarışın başında sakın gaza gelip öne çıkma.İç kulvarda bir yer bul ve gizlen.Son iki turda tempoyu arttırıp hızlan ve son darbeyi vur.?
Ve yine anlayacağınızı işini çok ciddiye almış ve inanmış.
* * *
Ülkemiz yeni bir salon kazandı ve dünya çapında bir organizasyonu gerçekleştirdik.
Ama bu başarı bize yetiyor mu, birkaç madalya ve sonrası büyük hayal kırıklığı.
Yeterli tesis yok, desteklenen atlet yok, sporda iddialı değiliz.
Atletizm Federasyonu özerk olmasına rağmen ülkemiz bu alanda yeterince başarılı değil.
Sorumlu sadece Federasyon değil, Spor Bakanlığı?nın ve ülke insanının spora bakış açısının
ve sporu da bir profesyonel meslek olarak algılayış sorununun olduğunu görebiliriz. Bu önce-likle bir eğitim sorunu. Dünyada sporda başarıyı yakalayan ülkelere bakılırsa sporun okulla birlikte okul takımlarıyla başladığını ve bunun sistem olarak bütünlük arz ettiğini görürüz.
***
Bilinçli bir sporcu yetiştirme politikası ile ülkemizin dış imajının yenileneceğini ve insanla-ımızın daha mutlu ve kaliteli bir yaşam anlayışına kavuşacağını düşünüyorum.
Spor gençlerimiz için sadece vücut geliştirme veya güzel görünme aracı değil aynı zamanda bir meslek de olabilmeli. Herşey KPSS ve diğer test bazlı sınavların ötesinde?Dünyada ülke olarak yetiştirdiği sporcuları ile anılmak insanımıza da bize de çok şey katar.Akademi öğrencileri bile polis olmaya uğraşırken boşa konuşuyorum gibi oluyor ama artık kendimize gelmeliyiz.19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarını kaldırarak değil, spor ve sporcu yetiştirme anlayışımızı değiştirerek başlamalıyız bu işe.
Yani önemli olan dünyaya bakış açınız ve anlayışınızdır hedefinizi bu belirler.
Ben gençlerimize de,spora da, sporcuya da haksızlık edildiğini düşünüyorum.
Tüm olumlu çabalara rağmen?