Feraye

Menteşe beyi Yakup beyin oğlu İlyas dağlar sevdalısı imiş. Bir gün Marçal dağlarında gezinip, avlanırken karşısına çıkıverir bir Türkmen güzeli.
İlyas bey şaşkına döner ve sorar Türkmen güzeline;
– Sen kimsin kız? Senin adın ne?
– Türkmen obasından Feraye. Ya siz?
– Menteşe beyi Yakup beyin oğlu İlyas. Feraye ha!
– Niye şaşırdınız beyim. Benim Türkmen adımı beğenmediniz mi?
– Hem de çok beğendim. Benimle evlenir misin kız?
– Bilmem. Anamla babam ne der?
Bu konuşmalardan sonra cesaretlenen İlyas Bey atına atlar ve soluğu anasının yanında alır.
Anasına durumu anlatır. Oğlunu dinleyen ana:
– Hangi Bey?in kızıdır oğul? Diye sorar. Oğlunun sevdalandığı kızın bir Türkmen güzeli olduğunu öğrenen ana; ?Oğlum bir töre vardır. Töredir her şey ona göredir. Bey oğluna bey kızı yakışır? der ise de, İlyas ikna olmaz. Sonuçta durumu beyine açmak zorunda kalır. Baba Yakup Bey oğlunun evlenmek istediğini öğrenince düşünür olur, hangi beyin kızını alsak diye. Düşünmesine düşünür ama oğlu İlyas?ın gönlü ise Feraye?dedir
Çaresiz kalan koca Menteşe beyi tutar Marçal dağlarının yolunu. Varır Türkmen demircisinin obasına. Önce hal hatır sorarlar. Sonra taşı gediğine koyarlar.

?Bahçenizdeki gülü dermeye geldik,
Oğlumuzu size verip, kızınızı almaya geldik?

Feraye kızın babası; ?Beyoğlu beye kız vermek obamızı onurlandırır? der ve kızını vermeye razı olur.
Olayı duyan Feraye?nin ağabeyi Mıstık ?Benim kardeşim Beyoğlu beyi nerede görmüşte söz vermiş? diye kızar. Rastlantı, talihin cilvesi, kader dendi ise de; ?Hayır! Mademki bize sormadan onunla gözleşti, dahası sözleşti, bende verilecek kız yok? deyip itiraz eder.
Sonuçta; Feraye ile İlyas Bey dipsiz Kapuz?un dibinde buluşmayı kararlaştırırlar. Feraye katarlamış Sarı Maya?yı (dişi deveye eşyalarını yüklemiş) eli yüreğinde çarpa çarpa gitmiş buluşma yerine, durmuş beklemeye. Onu izleyen Mıstık; ? bir de kaçarsın ha!? deyip çekmiş hançerini, bırakmış al kan içinde kardeşi Feraye?yi koyuvermiş Kapuz?den aşağıya. O günden bu yana dipsiz Kapuz?un adı olmuş ?Kanlı Kapuz?
İlyas Bey, bir yanda Feraye kızın , bir yandan da kendi canına kıyan Mıstık?ın ölüsünü görünce, o mu yoksa adına halk mı sesini kapıp koyuvermiş, bu olaydan bir türkü yakıvermiş.
Bu türkü 800 yıldan beri çalınıp söylenir, söylendikçe de Feraye kızın öyküsü tellerde dillenir. Adı ünlenir.

Ferayi dir gızın adı,
Ferayi de yar yandım aman,
Esmer yarimde aman da Ferayi,
Türkmen de gızı,
Katarlamış Mayayıda ,
Yar yandım aman esmer yarime,
Amanda Mayayı,
Ninna ninna ninna nay, ninna nayda,
Amanda Ferayi.

Demirciler demir döğer,
Tunç olur, amanda tunç olur,
Sevip sevip ayrılması güç olur,
Yar yandım aman esmer yarime,
Amanda güç olur,
Ninna ninna ninna nay, ninna nayda,
Amanda Ferayi.

Feraye türküsünün söz ve müziği Muzaffer SARISÖZEN tarafından Muğlalı Galip BİRGİLİ ve Raziye GÜLTEN?den derlenmiştir.